Vakıflı Köyü, tarihinde ikinci kez adına düzenlenecek sevgi sofrası için heyecanla hazırlanıyor.
LORA BAYTAR ÇAPAR
Vakıflı Köyü, tarihinde ikinci kez adına düzenlenecek sevgi sofrası için heyecanla hazırlanıyor. İlk kez 1997’de, köydeki Surp Asdvadzadzin Kilisesi’nin yeniden inşa edildiği dönemde kurulan sevgi sofrası, bu kez, Kınalıada Gazturman Gayan Kampı’nda köyde yapılması planlanan papaz evi, çok amaçlı kilise salonu ve kadınların kullanacağı atölyenin inşası için, 31 Ağustos Pazar günü hayırseverleri etrafında toplayacak. Sevgi sofrası öncesinde yapılacak olan ayine Başepiskopos Aram Ateşyan riyaset edecek. Badarak ayinini Başrahip Tatul Anuşyan ve Vakıflı Köyü ve İskenderun kiliselerinin din görevlisi Peder Avedis Tabaşyan sunacak. Anuşyan’ın önderlik ettiği organizasyon komitesinde Mihran Ulikyan, Nazaret Binatlı, Vakıflıköyü Kalkındırma Derneği, Kınalı Kampı ve Kınalıada Surp Krikor Lusavoriç Kilisesi’nin yönetimleri yer alıyor. Sevgi sofrasında, Vakıflıköyü Kalkındırma Derneği’nin kadınları tarafından hazırlanan yiyecekler tüketilecek.
Dernek işlevli bir salon
Vakıflı Köyü’nde yaşamın devamı bu inşaata bağlı. İstanbul’dan bakıldığında, çok amaçlı salonun ne anlama geldiğini anlamak biraz zor olabilir. Bu salon, bir anlamda, İstanbul’daki dernek salonlarının işlevini yerine getirecek. Bilindiği üzere, köyde veya yakınlarda bir Ermeni okulu yok; aileler çocuklarını Ermeni okulunda okutabilmek için köyden uzaklaşmak zorunda kalıyor. İnşa edilecek olan salonda Ermenice dersleri yapılabilecek.
Köydeki inşaatların bir diğer ayağı ise, papaz evi. Böyle bir yapıya neden ihtiyaç duyulduğunu anlayabilmek için, yine İstanbul’daki koşulları referans almadan düşünmek gerekiyor. Köydeki kilise, aslında, köy halkını bir arada tutmayı sağlayan bir merkez. Halen papazını İskenderun Kilisesi’yle paylaşan kilise, papazın kalacak yeri olmadığı için ancak iki haftada bir geceyi köyde geçirmesi sebebiyle, işlevini tam olarak yerine getiremiyordu. Peder Avedis Tabaşyan’ın köyde bir evinin olması, asimile oldukları yönünde serzenişlere maruz kalan Vakıflı sakinlerinin, kültüre ve geleneklere daha çok sahip çıkmasına olanak sağlayacak.
Köyde tarımdan başka bir geçim kaynağı yokken ve insanlar iş umuduyla büyük kentlere göçerken, köyün en örgütlü sakinleri olan kadınlar bir atak yapıp, 2005’te Kadınlar Kolu’nu kurdu. Bu yapı, köyde artık eskisi kadar gelir getirmeyen bahçelerin yeniden gelir getirmesini sağladı. Herkes kendi evinde reçeller likörler yaptı; bir kalite kontrol sistemi ve satış sıralaması oluşturdu; son derece kısıtlı imkânlarla başlayıp, kısa sürede büyük bir yol kat etti. Artık Hatay’ı gezmeye gelenler, bu kadınların yaptıkları ürünlerden almadan dönmüyor. Atölye tamamlandığında, bu ürünler dünyaya pazarlanabilecek standarda sahip olacak.
Papaz evi, atölye ve çok amaçlı salon, hem somut ihtiyaçlara cevap verecek, hem de köy halkı için iş olanakları yaratacak. İşte bu yüzden, bu pazar günü Vakıflılılar geleneksel yemekleri ‘harisa’yı pişirmek için Kınalıada Kampı’nda olacak. Yıl boyu her kilise vakfının ihtiyaçlarını karşılamak için kurulan sevgi sofraları, bu kez Vakıflı Köyü Surp Asdvadzadzin Ermeni Kilisesi Vakfı için kurulacak. Ve bütçe denkleşirse Vakıflı’nın yaşama daha güçlü tutunmasının temelleri atılmış olacak.
