ABD Dışişleri Bakanlığı, Uluslararası Dini Özgürlükler Raporunu açıkladı. Türkiye’de dini özgürlüklerin ihlal edildiğine yönelik haberlerin yer aldığı belirtilen raporda, siyasi liderler ve hükümeti destekleyen medya kuruluşları tarafından ifade edilen ‘Yahudi aleyhtarlığında’ artış olduğuna dikkat çekildi.
Raporda Mor Gabriel Süryani Ortodoks Manastırı da geçiyor.
ABD Dışişleri Bakanlığı, Uluslararası Dini Özgürlükler Raporunu açıkladı. Türkiye’de dini özgürlüklerin ihlal edildiğine yönelik haberlerin yer aldığı belirtilen raporda, siyasi liderler ve hükümeti destekleyen medya kuruluşları tarafından ifade edilen ‘Yahudi aleyhtarlığında’ artış olduğuna dikkat çekildi.
Raporda şu ifadelere yer verildi:
“Hükümet, 40 yıldır kapalı durumda olan Heybeliada Ruhban Okulu'nun hangi yasal merci altında tekrar açılabileceğine açıklık getirmedi. Hükümet, hakimler, savcılar, polisler ve ordu haricindekiler için başörtüsü yasağını kaldırdı.
Tacizler bitmiyor
Başbakan Erdoğan Ekim ayında hükümetin, tartışmalı arazilerin Mor Gabriel Süryani Ortodoks Manastırı’na geri verilebileceğini duyurdu ama yıl sonuna kadar bunu yapmadı. Bazı dini gruplar, üyelerini ve din adamlarını eğitmede, mülk satın almada, devlete kaydolmakta kısıtlamalarla yüz yüze kalıyor. Hükümet, Alevilerin ibadetlerini yerine getirdikleri cemevini resmi ibadet yeri olarak kabul etmemeyi sürdürüyor. Dini konuşmalar ve din değiştirme yasal olsa da bazı Hristiyan ve Bahailer, devlet kısıtlamaları, gözetleme ve din propagandası yapma suçlamasıyla ve tacizlerle karşı karşıya bulunuyor.'
Raporda, Türkiye'de dini inanç ve pratiklere yönelik toplumsal ayrımcılık ve ihlaller olduğuna dair raporların bulunduğu belirtilerek, Hıristiyan ve Aleviler dahil, Sünni olmayan grupların tehdit ve toplumsal şüphecilikle yüz yüze olduğu değerlendirmesinde bulunuldu.
Yahudi liderlerin, toplumun bazı kesimlerinde ‘Yahudi düşmanlığına’ yönelik düşüncelerin ifade edilmeye devam ettiğini bildirdiği belirtilen raporda, İslam dışında bir dine geçmek isteyenlerin yakınları ve komşularınca şiddete ve tacize uğradığı öne sürüldü.
Hükümetin, Sünni İslami gruplara lehte ve ön yargılı muamelede bulunduğu savunulan raporda, Diyanet İşleri Başkanlığının görevine değinilerek, hükümetin diğer dinlerden liderler, eğiticiler ve görevlileri istihdam etmediği vurgulandı.
Raporda, Sünni gruplara tanınan imtiyazlardan bahsedilerek, 'Devlet, Alevileri heterodoks (kabul edilmiş din kurallarına aykırı) Müslümanlar olarak görüyor ve onların dini ibadetlerini finansal olarak desteklemiyor' ifadesine yer verildi.
Hükümetin, dini değerlere hakaret edilmesine yönelik birçok kez birey veya organizasyonları suçladığı aktarılan raporda, yazar Sevan Nişanyan’ın 'Hz. Muhammed’e hakaret ettiği' gerekçesiyle 13,5 ay hapis cezasına çarptırıldığına yer verildi.
‘Laik devlet’
Nüfus cüzdanlarında kişilerin dininin yazılı olduğu ama Bahai, Alevi ve Yezidilerin dinlerini nüfus cüzdanına yazdıramadığı ifade edilen raporda, devletin, ‘laik devleti’ koruma gerekçesiyle, hükümet kurumlarında İslami ifadelere yönelik kısıtlamaları dahil, Müslümanlar ve diğer dini gruplara yönelik sınırlamalarının ise devam ettiği ileri sürüldü.
ABD Dışişleri Bakanı John Kerry’nin, ABD’nin Ankara Büyükelçisinin ve büyükelçilik çalışanlarının, Türkiye hükümetinin yetkililerine dini özgürlüklerin önemini vurgulamak için görüşmeler yaptığı bilgisi verilen raporda, ABD’li yetkililerin tartışmalı dini mülklerin iadesi, dini ayrımcılığa ilişkin spesifik dosyalar ve dini grupları üzerindeki sınırlandırmaları kaldırmayı amaçlayan yasal düzenlemeleri ele aldıkları vurgulandı.
Raporda, ABD Başkan Yardımcısı Joe Biden ile Kerry’nin de aralarında bulunduğu birçok ABD’li yetkilinin, Heybeliada Ruhban Okulu’nun yeniden açılması çağrısında bulundukları anımsatıldı. (AA)