Kaş-Kekova artık koruma altında

Kaş-Kekova Özel Çevre Koruma Bölgesi (ÖÇKB), Çevre ve Şehircilik Bakanlığı Tabiat Varlıklarını Koruma Genel Müdürlüğü’nün resmi onayıyla, Türkiye’nin denizel yönetim planıyla korunan ilk alanı oldu.

BERİVAN ERBİL
erbil.berivan@gmail.com

Son yıllardaki orfoz, lahoz, fangri gibi balık türlerde düşüş, deniz canlılarının oksijen kaynağı olan deniz çayırlarında azalma ve yasa dışı avcılıkta artışla gündeme gelen Kaş-Kekova koruma planı Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından hazırlandı. Kaş-Kekova Özel Çevre Koruma Bölgesi (ÖÇKB) Denizel Yönetim Planı’nda, orman vasfını kaybetmiş arazilerden gelir elde etmek için yürürlüğe giren 2B uygulamasının Kaş için risk yarattığı ifade ediliyor. “Türkiye’de Kaş Bölgesi’nde fazla sayıda 2B arazilerinin yer alması, hak sahiplerinin belirlenmesi ve satış sürecinde Kaş’ta İlçeye yapılacak her türlü yatırımın Kaş-Kekova Deniz Koruma Alanı’nı etkileyeceği göz önünde bulundurulmalıdır ve plan kararları bu vizyon ile belirlenmelidir” denildi.

Planda ayrıca dalgıçlık faaliyetlerinin bölgede sıkıntı yarattığı belirtiliyor: “Aşırı sayıda dalıcı; balık topluluklarını olumsuz etkileyebilir, tecrübesiz dalıcıların deniz tabanıyla olan kontrolsüz temasları sonucunda algler, deniz bitkileri ve yaşamı deniz dibine bağlı diğer canlılar hasar görebilir. Bu nedenle dalış aktiviteleri sınırlandırılmalı ve dalış noktaları için günlük dalıcı taşıma kapasitesi belirlenmelidir.”

WWF: Plan tek başına yeterli değil

2002’den beri tehdit altında olan bölgede Patara’dan Antalya’ya kadar yaklaşık 210 kilometrelik deniz alanında Denizel Biyolojik Zenginlik Araştırması yapıldı. 2006 yılında Kaş ÖÇKB’sine Kekova da eklenerek, Kaş-Kekova ÖÇKB bakanlık gündemine de alındı. 2009-2013 yılları arasında yürütülen ‘Kaş-Kekova ÖÇKB Denizel Yönetim Planı Hazırlanması ve Uygulanması Projesi’ kapsamında denizel biyolojik çeşitlilik araştırması ve bunu tamamlayıcı oşinografik araştırmalar, tarım, balıkçılık, turizm gibi ekonomik faaliyetleri ve insan kaynaklı etkilerin boyutunu değerlendiren sosyoekonomik çalışmalar yapıldı.

Denizel yönetim planı bu araştırmalar ışığında; geçimi denizel kaynakların varlığına bağlı olan dalış kulüpleri, tur tekne sahipleri ve balıkçılarla yapılan toplantılar sonucunda katılımcı bir süreçle hazırlandı. Bu plan, deniz alanına yönelik tüm tehditlere karşı Kaş-Kekova’nın denizel değerlerinin korunmasını önceliklendiriyor. WWF-Türkiye’ye göre plan tek başına yeterli değil. Hazırlanan planın etkili bir şekilde uygulanabilmesi için,  resmi yöneticilerle işbirliği içerisinde tüm paydaşların (bölgedeki oteller, dalış kulüpleri vs) söz sahibi olabileceği ve olası risklere anında müdahil olabileceği güçlü bir yerel yönetim biriminin de oluşturulması gerekiyor.

Sırada Foça ve Gökova var

Türkiye’de 16 Özel Çevre Koruma (ÖÇK) Bölgesi bulunuyor. Bu bölgeler içerisinde 11 tanesinin deniz ve kıyı alanına sahip olması sebebiyle denizel yönetim planı hazırlıkları yapıldı. Özellikle Foça ve Gökova’nın da Kaş-Kekova’dan sonra denizel yönetimle korunan alanlar olabilmeleri için hazırlıklar sürüyor. Türkiye’de yeni bir olgu olan denizel yönetim planı, korunan bir bölgenin denizel alanında faaliyetlerin belirli bir plana dayandırılarak yapılmasını amaçlıyor. Bu kapsamda, denizel kaynaklardan faydalanan herkesin (dalış kulüpleri, balıkçılar ve tur tekneleri gibi) aktiviteleri nasıl ve hangi şartlarda yapacağını tanımlayan yasal bir belge. Plan, beş yıllık bir eylem paketini içeriyor. Denizel biyolojik çeşitliliğin korunması için balıkçılık ve dalış/tekne faaliyetlerinin düzenlenmesi (özellikle tekneler için demirleme yerine şamandıra sisteminin teşviki gibi), deniz kirliliğini önleyici sistemlerin kurulması ve alt yapı çalışmaları, yasa dışı avcılığın denetlenmesi gibi denizel kaynaklara bağlı toplulukları tehdit eden konuların paket çerçevesinde çözüme kavuşturulması amaçlanıyor. 

Kategoriler

Güncel Türkiye