WWF Türkiye, "Kaş İlçesi Merkezi 1/25000 Ölçekli Çevre Düzeni Planı"nın geri çekilmesini talep ediyor. WWF-Türkiye'den Doğa Koruma Yönetimi bölümünden Eray Çağlayan ile konuştuk.
Antalya Büyükşehir Belediyesi tarafından Kaş için hazırlanan “Kaş İlçesi Merkezi 1/25000 Ölçekli Çevre Düzeni Planı” değerlendirmeleri devam ediyor. Yapılması planlanan çevre düzeni planı, 1. derece doğal sit alanı olan Kaputaş Plajı’nın bulunduğu Kaş-Kekova Özel Çevre Koruma Bölgesi içinde kalan birçok alanı ve İnceboğaz bölgesindeki 1. derece arkeolojik sit alanı dahil, Liman Ağzı, Gökseki, Bucak ve Çukurbağ Yarımadası’ndaki betonlaşma riskini artırıyor.
Plan onaylanması halinde bölgedeki yeşil alanlar betonlaşma tehlikesiyle karşı karşıya kalırken Kaş’ın doğa turizmine dayanan, yerel ekonomiyi ve yöre insanını kalkındırmayı amaçlayan sürdürülebilir turizm hamlesi de etkilenecek. Konuyla ilgilenerek, #KaşBöyleGüzel hashtagiyle imza kampanyası başlatan Doğal Hayatı Koruma Vakfı (WWF) Türkiye ise yapılması planlanan Çevre Düzeni Planı'nın geri çekilmesini talep etti. Alanın korunması için çalışmalarını devam ettiren WWF-Türkiye'den Doğa Koruma Yönetmeni Eray Çağlayan ile konuştuk.
Bu projeyle ilgili bilgilere ne zaman ulaşabildiniz?
Geçen yıl Kaş Çevre Platformu’nun uyarısıyla yeni hazırlanan Kaş İlçesi Merkezi 1/25.000 Ölçekli Çevre Düzeni Planı’ndan haberdar olduk. Planı uzmanlarımızla birlikte değerlendirdik. Yeni planın bölgede geçmişten bu yana yaptığımız çeşitli koruma çalışmalarına etkisini, özellikle karasal, denizel, tarihi, arkeolojik ve doğal değerlerin korunması açısından değerlendirdik. Gelişen turizm sektörünün bölgeye has özelliklerini ileriye götürecek bir yapıya kavuşabilmesi için planın nasıl olması gerektiği üzerinde de ayrıca durduk.
Bu bölgede projenin gerçekleşmesi halinde bölgedeki doğal hayat, kültürel faaliyetler ve turizm nasıl etkilenecek?
Yeni çevre düzeni planı, bölgenin geri dönüştürülemez bir şekilde bozulmasının önünü açacak en önemli tehditlerden birisi. Kaş-Kekova ÖÇKB sınırları içinde bulunan İnönü ve Fakdere koylarında kaçak olarak yapılmış ve 2011 yılında yıkım kararı çıkmasına rağmen yıkılmayan kaçak yapılar var. Bu haliyle bile alanı doğru düzgün koruyamıyoruz. Yeni çevre düzeni planı alan içindeki kaçak yapılaşmanın önünü açacak. Plan, orman dışına çıkarılmış bozuk ormanlar ve zeytinliklerde yapılaşmanın da önünü açıyor. Yani, zamanla orman içinde açılmış ve orman dışına çıkarılmış tarla ve zeytinliklerin gelecekte başka kullanımlar için kaybedebileceğimiz kuşkusunu doğuruyor. Ayrıca Kaş ve çevresine özgü doğa turizmini de tehdit ediyor. Kaş ve çevresindeki turizm talebi sıradan değil. Plan kapsamında öngörülen yeni turizm, tesis alanlarıyla, birbiriyle iç içe geçmiş tesisleri, konutları ve restoranlarıyla turizmi halktan, esnaftan koparma tehlikesi taşıyor. Kent yerleşiminden kopuk, orman alanları içinde parça parça, topografyası uygun olmayan alanları turizme açarak kitle turizminin getireceği olumsuz sonuçlara davetiye çıkarılıyor.
Proje hangi aşamada?
Kaş Çevre Platformu ve WWF-Türkiye süreci avukatlar aracılığıyla takip ediyor. Resmi makamlardan yapılan bilgilendirmeler ne yazık ki çok sınırlı.
WWF olarak bu bölgenin imara açılmasını engellemek için ne gibi çalışmalar yapıyorsunuz?
WWF-Türkiye bölgenin daha iyi korunması için 2002 yılından bu yana ulusal ve uluslararası birçok proje yürüttü. Kaş-Kekova Özel Çevre Koruma Bölgesi içinde deniz koruma alanları oluşturuldu, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nca onaylanan denizel yönetim ve eylem planları yerel paydaşlarca hazırlandı. Ayrıca Kaş ve çevresinde, sürdürülebilir turizm yaklaşımlarına esas olacak bir başka proje de 2014 yılından bu yana Tabiat Varlıklarını Koruma Genel Müdürlüğü ve Kültür ve Turizm Bakanlığı Yatırım ve İşletmeler Genel Müdürlüğü ile işbirliği içinde yine WWF-Türkiye tarafından yürütülüyor. Yeni hazırlanan 1/25.000 Ölçekli Çevre Düzeni Planı’na karşı da bir imza kampanyası başlattık.
Projeye karşı herhangi bir itiraz dilekçesi hazırlandı mı?
Kaş Çevre Platformu’nun Antalya İdare Mahkemesi’ne planın iptali için açtığı davaya WWF-Türkiye de geçtiğimiz yıl sonu müdahil oldu. Nisan ortasında mahkeme tarafından görevlendirilen bir bilirkişi heyeti bölgede incelemelerde bulundu. Bilirkişi heyetinin mahkemeye sunacağı rapora istinaden mahkemenin yıl sonuna kadar planın iptali yönünde bir karar vermesini umuyoruz.
Kaş neden önemli?
WWF'nin verdiği bilgilere göre, Kaş-Kekova Bölgesinin ekolojik açıdan kendine has bazı özellikleri şunlar:
*Kaş-Kekova ÖÇKB kıyıları nesli tehlike altındaki deniz kaplumbağaları, Akdeniz foku, orfoz, orkinos gibi birçok türe ev sahipliği yapıyor.
*Deniz canlıları açısından önemli yaşam alanları oluşturan ve denizlerin akciğerleri olarak bilinen deniz çayırları da bu bölgede yoğun olarak bulunuyor.
*Kaş-Kekova ÖÇKB’nin denizel alanında yapılan araştırmalar kapsamında bugüne kadar yaklaşık 1000 denizel tür kaydedilmiş.
*Akdeniz foku ve deniz kaplumbağası gibi nesli tehlike altındaki türlerin bölgede yerleşik popülasyonları bulunuyor, koruma altında bir tür olan Pinna nobilis türü midyenin on binlerce bireyden oluşan topluluklarına Kaş ve Kekova kıyılarının birçok yerinde rastlanıyor.
*Kaş-Kekova ÖÇKB bitki çeşitliliği bakımından da çarpıcı ve zengin.
*Alanın karasal bölümünde yapılan çalışmalar sonucunda da 51 familyaya ait 187 cins ve bu cinslere ait 272 tür ve altı tür tespit edildi. Bu türlerden 26’sı endemik.
*Ayrıca, ÖÇKB’de 20 memeli ve 96 kuş türünün bulunduğunu ortaya konmuştur. Memeliler arasından, Yaban Keçisi (Capra aegagrus), Uluslararası Doğa Koruma Birliği (IUCN)’nin “Hassas” türler listesinde yer almaktadır.
*Likya Kara Semenderi (Lyciasalamandra luschani) ise IUCN’in “hassas” türler listesinde bulunan endemik bir tür.