Şancity projesiyle Surp Agop’a yeni hastane ve huzurevi

İstanbul’un en değerli bölgelerinden Elmadağ’da yapımı sürmekte olan Şancity projesi, Surp Agop Hastanesi’ne, eskisinin dört katı alana yayılan, yüksek donanımlı bir bina kazandırıyor. Uzun süren bir sessizliğin ardından posta kutularına yönlendirilen broşür ışığında, Vakıf Başkanı Bernard Sarıbay sorularımızı yanıtladı.

8 Şubat 1831’de hizmete başlayan Surp Agop Hastanesi’nin 1963 yılında inşa edilen sonbinası 2 Mayıs 2014’te yıkıldı ve yeni hali için çalışmalar hızla devam ediyor. Yeni hastanede 12’si VIP, 8’i bebek bakım üniteli olmak üzere 50 hasta odası bulunuyor. Yeni binaya eklenecek 5 bodrum katıyla hastaneye kapsamlı bir fizyoterapi ünitesi, modern cihazlarla donatılmış laboratuvarlar ve tanı üniteleriyle, tam  teşekküllü ameliyathaneler kazandırılıyor. Huzurevi ise hastaneyle bağlantılı hale getirilirken, konforlu ve sosyalleşme imkanı sunan çağdaş birimlere kavuşuyor.

BARUYR KUYUMCİYAN
baruyr@agos.com.tr

İstanbul’un en değerli bölgelerinden Elmadağ’da yapımı sürmekte olan Şancity projesi, Surp Agop Hastanesi’ne, eskisinin dört katı alana yayılan, yüksek donanımlı bir bina kazandırıyor. 2008 yılından bu yana türlü söylentilere de malzeme olan proje, son haliyle kamuoyuna sunuldu. Uzun süren bir sessizliğin ardından posta kutularına yönlendirilen broşür ışığında, Vakıf Başkanı Bernard Sarıbay sorularımızı yanıtladı.

•           Yayınladığınız bültende 1 Haziran 2014 tarihi yer alıyor, bu açıklamayı yapmanız neden bu kadar uzun sürdü?

Aslında biz cemaati bir araya getirerek onlara brifing vermek istiyorduk. Bu brifingi veremememizin başlıca nedeni firmayla görüşmelerimizin uzaması oldu. Değişme ihtimali olan planları kesinleşmeden cemaatimize duyurmak istemedik. Öncelikle hastane inşaatına başlarken depreme karşı güçlendirme olarak başladık fakat bültende yer verilen İTÜ raporlarında anlatıldığı gibi, güçlendirmenin çok etkili olmayacağı, uzun süreceği ve çok daha masraflı olacağı yönündeki gerçekleri göz önünde bulundurarak hastanenin yıkılarak tekrar yapılmasına karar verdik. Modern bir yapı olarak hastanenin tekrar yapılmasının daha avantajlı olacağı sonucuna vardık. Bu sayede hastanenin son derece küçük 3 bin metrekarelik alanını anlamlı bir şekilde arttırılarak 13 bin metrekareye çıkartılabiliyordu. Bu vizyonla getirisi veya götürüsü ne olur, bunun görüşmeleri uzun sürdüğü için brifingi veremedik.  

•           Yıkım kararını vermenizde hastanenin duvarlarında oluşan çatlakların etkili olduğu belirtiliyor?

Çatlamalar oldu tabi bu gayet doğal. Buradan görebilirsiniz 35 metre aşağı inildi. Bu kadar derine inilen bir yerde toprağın hafif kaymaması mümkün değil. Fakat bu kayma hastaneyi yıkacak etkideki bir kayma değildi. Duvarlarda bazı çatlamalar oldu ama bundan dolayı hastaneyi yıkmadık. Hastaneyi yıkmamızın tek nedeni buraya kalıcı ve önümüzdeki elli - altmış yıl hizmet verebilecek daha büyük, daha fonksiyonel bir hastane kazandırabilmekti. İleriki yıllarda böyle bir projeye kalkışmamız durumunda bütün maddi yükün altına biz girecektik ve etrafında işleyen bir düzen varken bunu gerçekleştirmek çok da mümkün olmayacaktı. Bu anlaşmada Hastane ve Huzurevi inşaatının maliyeti tamamen Vizzion Grup tarafından karşılanacak. Bu mobil teçhizat ve medikal aletler dışındaki inşaat alanındaki tüm unsurları kapsıyor. Ayrıca firma 2 milyon Dolar medikal ekipman alımı için taahhütte bulundu. Bu sayede tam teşekküllü, tüm yönetmeliklere uygun bir hastaneye sahip olacağız. 

•           Bunu baştaki anlaşmaya nasıl eklediniz?

Baştaki anlaşmada huzur evinin yeniden yapılması zaten vardı, hastaneyi yıkıp yeniden yapmaksa onlar için de avantajlı oldu. Bu nedenle az önce bahsettiğim hibelerin dışında şu an gizlilik antlaşması nedeniyle burada belirtemeyeceğim, vakfımız adına antlaşmada iyileştirmeler oldu. Dolayısıyla bizim açımızdan da avantajlı oldu. Hastanenin iki yıl içerisinde tamamlanması taahhüdü var. Biz bunlar kesinleşmeden konuşmak istemedik. Ayrıca daha önceki bilgilendime buluşmamıza 100 kişi gelmişti. Bu nedenle kapsamlı bir broşürle toplumumuzu bilgilendirmeyi tercih ettik.

•           Proje akar olarak size ne zaman gelir getirmeye başlayacak?

Şu anda bize daha önceki kira gelirimizin iki katı oranında aylık bir rakam ödüyorlar. Bu rakamlar 2020 yılında artacak, çünkü yaklaşık 400 milyon dolara mal olacak inşaat projesinin bu süre içerisinde kendisini amorti etmesi öngörülüyor.

•           Sıraevler konusunda izin alınamadığı için inşaatın durduğundan bahsediliyor. Bu ne derece doğru?

Öyle bir sıkıntı yok, sıraevlerin tüm rölöveleri hazırlandı ve gerekli izinler alındı. Dış duvarları tutularak yapılmak isteniliyor. Duruma göre yıkılıp aslına uygun olarak tekrar yapılabilir. Şu anda beklenilen tek şey, yüksekte olan hastane arazisinin gereken seviyeye indirilmesi. Bunun için kazı çalışmaları devam ediyor. Arka taraftan gelecek araçların (talimhane yönü) hastanenin altındaki otoparka ulaşabilmesi için bodrum katlarının arka taraftaki bodrum katlarıyla aynı seviyede birleşmesi gerekiyor. Bu yüzden arka alandaki inşaatın hastane inşaatıyla eş zamanlı olarak başlaması gerekiyor. 3 katı otopark olmak üzere toplam 6 tane bodrum katı yer alıyor. Bunun tahminen 3 aylık süre zarfında yapılabileceğini düşünüyorum. Eylül ayında tüm inşaatın başlaması gerekiyor çünkü sözleşmeye göre 19.09.2016 tarihinde  inşaatın sonlanması gerekiyor. 

•           Surp Agop Apartmanı içerisinde polikliniğiniz açıldı ve 5 aydır hizmet veriyor. Hastane kadronuz dağıtıldı mı, nasıl bir yol izliyorsunuz şu an?

Dağıtılmadı. Biz hastane kadrosunu koruyabilmek için polikliniğin devamını sağladık. Sağlık bakanlığı ile görüşerek Türkiye’de ilk kez yapılan bir uygulamayla hastane dışında faaliyet gösteren bir poliklinik açabildik. SGK antlaşması yapamamamızın nedeni ise kurumun sadece hastanelerle sözleşme yapıyor olması.

Gezi olaylarından sonra AVM inşaatından vazgeçildi

•           İki yıl önce Point Otel’de gerçekleştirdiğiniz sunumdan bu yana değişen tek şey hastanenin durumu mu oldu?

Gezi olaylarının ardından arka alanda AVM olarak düşünülen noktanın bu şekilde kullanılmasından vazgeçildi. Buraya ön cephedeki kaba inşaatı bitmiş büyük otelin yanı sıra 2 otel daha yapılacak. Otellerden biri moda oteli olacak. Avrupa’nın ve dünyanın belli başlı 40 kadar moda firmasının ofisleri burada yer alacak. Aralarında kalan alan ise bir iç sokak olarak düzenlenecek ve burası turizm, kültür, moda ve ticaret merkezi olarak bir çekim merkezi oluşturacak.

•           Peki projeye ismini veren ‘Şan Tiyatrosu’nun temsil ettiği kültürel anlam buraya ne derece yansıtılacak?

Otellerin her birinde çok amaçlı salonlar yer alacak. Bu salonlardan biri istenildiği zaman gösteri salonuna dönüşecek. Eskiden de olduğu gibi Şan Tiyatrosu gibi sadece tiyatro salonu olarak hizmet vermeyecek. Bu projeye adını vererek Şan Tiyatrosu’nun ismini yaşatmayı zaten sağlamıştık, bu sayede ise yanan Şan Tiyatrosu’nun kaybını bir nebze olsun kapatılması amaçlanıyor.


 

Kategoriler

Toplum Vakıflar Sağlık

Etiketler

Surp Agop Şan City