Aliyev’in çelişkili ‘nükleer’ atağı

Azerbaycan, nükleer enerji tesisleri kurmak için ilk adımı attı. Ancak ortada bir soru var: Petrol ve doğalgaz açısından zengin kaynaklara sahip olan Azerbaycan, bir yandan çevreye etkileri yüzünden komşusu Ermenistan'daki Metsamor Nükleer Enerji Santrali'nin kapatılmasını talep ederken diğer yandan neden ihtiyacı olmayan bir enerji kapasitesi için bu denli yatırım yapmaya kalkışıyor?

FATIH GÖKHAN DİLER
fgdiler@agos.com.tr

Petrol ve doğalgaz zengini Azerbaycan, nükleer enerji tesisleri kurmak için ilk adımı attı. Fransa Cumhurbaşkanı François Hollande'ın Bakü ziyareti sırasında açıkladığı üzere, henüz adı verilmeyen bir Fransız şirketi tarafından inşa edilecek olan tesis, başlangıç aşamasında 10 ila 15 MW kapasiteye sahip olacak. 2014 sonlarına doğru başlaması öngörülen inşaatın üç sene içinde tamamlanacağı açıklandı. Ancak ortada bir soru var: Petrol ve doğalgaz açısından zengin kaynaklara sahip olan Azerbaycan, bir yandan çevreye etkileri yüzünden komşusu Ermenistan'daki Metsamor Nükleer Enerji Santrali'nin kapatılmasını talep ederken diğer yandan neden ihtiyacı olmayan bir enerji kapasitesi için bu denli yatırım yapmaya kalkışıyor?

Ermenistan ve Azerbaycan'la ilişkileri sıcak tutmak isteyen François Hollande, Ermenistan’da 24 Nisan günü yapılan Soykırım Anması’na katıldı, ardından Mayıs ayında Azerbyacan’la nükleer anlaşmasının işaretlerini verdi. (Fotoğraf: AA)

Anlaşılmaz bir yatırım

Azerbaycan İletişim ve Yüksek Teknoloji Bakanlığı bünyesideki projeyle üretilecek nükleer enerjinin, resmi makamlardan gelen bilgilendirme doğrulutusunda, “barışçıl amaçlar” için  kullanılacağını öğreniyoruz. Bakan Ali Abbasov, çalışmaları 2014 sonunda başlayacak olan tesis için detaylı bilgi vermezken yapılanmanın “3 ila 4 yıl içinde” tamamlanacağını ve “birkaç nükleer reaktör” içereceğini söyledi. Tesis, Bakü'nün 15 km kuzeyinde devlete ait bir arazide inşa edilecek.

Resmi istatistiklere göre 2013 yılında ülkede üretilen 21.5 milyar kWt/h elektrik enerjisinin 20.6 milyar kWt/h'si iç tüketimde kullanıldı. Üretim fazlasıysa komşu ülkelere satıldı. Doğalgaz ve petrol zengini Azerbaycan'ın istikrarlı bir ekonomik büyüme için nükleer enerji yatırımı yapmasına gerek yok, zira 2014 yılı için öngörülen yüzde 5'lik ekonomik büyüme, ülke içinde tatmin edici olarak değerlendiriliyor. Ayrıca, Azerbaycan uranyum ya da nükleer yakıt üreten bir ülke değil. Bu da uluslararası bir tedarikçi bulunması gerektiği anlamına geliyor, ancak enerji konusunda kendine yeten bir ülke olan Azerbaycan bu şekilde uranyum fiyatlarındaki dalgalanmalara ve uluslararası siyasi konjonktüre bağımlı hale gelecek.

Fransa tam da bu aşamada devreye giriyor. İhtiyacı olan enerjinin dörtte üçünden fazlasını nükleer enerjiden sağlayan ve Aliyev hükümetiyle uzun süreli bir 'enerji ilişkisi' bulunan Fransa'nın bu projede yer alması şaşırtıcı olmadı. 12 Mayıs'ta Bakü'yü ziyaret eden Fransa Cumhurbaşkanı François Hollande, burada Bakü Fransız Koleji'nin açılışını yapmıştı. İddiaya göre, enerji ilişkileri için yapılan pazarlıklar bağlamında, Azerbaycan'ın talep ettiği ve Fransa'nın da kabul ettiği bir konu var: Tarih müfredatında Ermeni Soykırımı başlığı bulunan Fransa, Bakü'deki kolejde bu başlığın işlenmesinden vazgeçmiş durumda. Hollande her ne kadar firma ismi vermekten kaçınsa da, Aliyev hükümetinin İletişim ve Yüksek Teknoloji Bakanı Abbasov, Fransız VINCI firmasının ismini zikretti.

Kategoriler

Güncel Dünya