Van’da Ahtamar Kilisesi’nin restorasyonunun ardından yaşanan turizm patlaması, Anadolu’da pek çok kentin yerel yöneticilerinin gözünü kiliselere çevirdi. Değişik şehirlerde çok sayıda kilisenin restorasyonu sürüyor. Kiliselerin yanı sıra ‘tarihi mahalleler’ de restorasyon furyasından nasibini alıyor. Soykırım öncesinde Ermenilerin ve Rumların yaşadığı mahalleler ‘kentin tarihi mekânları’ olarak turistleri bekliyor.
UYGAR GÜLTEKİN
uygargultekin@agos.com.tr
Ödüllü restorasyon
Antep’in tarihi Ermeni mahallesi olan Bey Mahallesi’nde restorasyon 6 yıldır sürüyor. Belediye, pek çok yeri satın alarak, restore etti. Mahalledeki 200 evin ve iki kilisenin restorasyonu tamamlandı. |
Antep’in Bey Mahallesi de restorasyon furyasına katılan mahallelerden biri. Yaklaşık 6 yıldır mahallede restorasyon devam ediyor. 2007’de başlayan çalışma kapsamında Büyükşehir Belediyesi pek çok yeri satın alarak, restore etti. Bunlardan bazıları, yenileme sonrasında ‘Atatürk Evi’, ‘Oyuncak Müzesi’, ‘Ali İhsan Göğüş Müzesi’ olarak hizmete açılmış durumda. Pek çok mekân ise otel, restoran ve kafe olarak işletilmeye devam ediyor. Büyükşehir Belediyesi kentte bulunan iki kilisenin restorasyonun tamamlandığını, bir kilisesinin ise restorasyon çalışmasının devam ettiğini açıkladı. Öte yandan mahallede 200 evin restorasyonu tamamlandı. Belediyenin yaptığı çalışma pek çok mimarlık ödülüne de layık görülmüş. Mahallenin geriye kalan kısımları ise satışa çıkarılmış durumda. Çeşitli firmalar mahallede yıkım çalışmalarını sürdürüyor. Yeni oteller ve kafelerin mahallede boy göstermesi bekleniyor.
36 bin Ermeni
Kentte belediye yetkilileri dahil herkes mahallenin eski bir Ermeni mahallesi olduğunu biliyor. Eski belediye başkanı Asım Güzelbey, restorasyon çalışmalarından sonra mahalleyi şöyle tanıtıyor; “Bey Mahallesi hem Antep savunmasına şahitlik yaptı, hem de Atatürk'ün nüfusa kayıtlı bulunduğu mahalledir.” Evler de eski Antep evleri olarak tanıtılıyor. Ermenilerin varlığı unutulmuş durumda. Bey Mahallesi, 1915’ten önce Ermenilerin yoğun olarak yaşadığı bir bölge. Ermenilerin Antep’teki varlığı 5. yüzyıla kadar dayanıyor. 1911’de toplam nüfusu 80 bin olan Antep’te 36 bin Ermeni nüfusu bulunuyordu. Antepli Ermenilerin 25 eğitim kurumu bulunuyordu. Ermeni çömlekçiler, dokumacılar, dericiler ve nakışçılar sadece Antep’te değil, Urfa, Maraş, Adıyaman gibi çevre şehirlerde de ün salmışlardı. Tehcirden sağ kalan 18 bin Ermeni nüfusu 1922’den itibaren Antep’i tamamen terk etti.
Eva Şarlak: ‘Önemli olan binanın özgünlüğünü korumak’
Işık Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi öğretim üyesi Prof. Dr. Eva Şarlak, Anadolu şehirlerinde yapılan restorasyonları ve ortaya çıkan sorunları Agos’a değerlendirdi.
“Restorasyon ve restore edilenin kimliğinin kazandırılması hususu önemli. Bunları eş zamanlı olarak düşünmemiz gerekmekte. Birbirine bağlı birçok soru karşımıza çıkıyor. Restorasyon konusu irdelendiğinde, bu coğrafyada bulunan tüm kültürler önemli ve genel bir problematik olduğu kesin. Öncelikli olarak koruma bağlamında ele alınmalıdır. Koruma için nasıl bir müdahale gerektiği söz konusudur.