Diyarbakır Büyükşehir Belediye Eşbaşkanı Gülten Kışanak, bölgede üretilen enerjiden yerel yönetimlerin pay alması gerektiğini söyleyerek ‘özerklik’ tartışmasını yeni bir aşamaya taşıdı.
UYGAR GÜLTEKİN
uygargultekin@agos.com.tr
Diyarbakır Büyükşehir Belediye Eşbaşkanı Gülten Kışanak, bölgede üretilen enerjiden yerel yönetimlerin pay alması gerektiğini söyleyerek ‘özerklik’ tartışmasını yeni bir aşamaya taşıdı.
Demokratik Toplum Kongresi, 14 Temmuz 2011’de özerklik ilan ettiğini açıklamış, hemen ardından Silvan’da 13 askerin hayatını kaybettiği saldırı meydana gelince, özerklik tartışması uzun süre siyasetin gündemine gelememişti. 30 Mart Seçimleri öncesinde, BDP seçim çalışmalarının ana eksenini özerklik üzerinden kurarak tartışmaları yeniden başlattı.
Fiili uygulama
BDP’li yerel yönetimler, bölgede uzun süredir özerklik uygulaması anlamına gelecek çalışmalarını sürdürüyorlar. BDP’li pek çok belediyenin ana dilinde eğitim hizmeti veren ‘Eğitim Destek Evi’ uygulaması var. Destek evlerinde kullanılacak Kürtçe ders kitapları ise basım aşamasında. Bazıları valilik kararı ile kapatılsa da uygulama pek çok yerde devam ediyor. Yine Kürtçe hizmet veren ‘Sağlık Destek Evleri’ de belediyelerin yaptığı uygulamalardan biri. BDP’li belediyelerin pek çoğu çok dilli hizmet sunuyor. Kürtçe bilen personel yetiştiriliyor. Belediyelerin kendi kurduğu kooperatifler, konservatuarlar mevcut. Belediye tiyatroları Kürtçe oyunlar oynuyor.
Yeni büyükşehir belediyesi yasası ile kent sınırları içindeki her yere hizmet götürme imkânı var. BDP Yerel Yönetimlerden Sorumlu Eş Başkan Yardımcısı Demir Çelik, özerkliğin detaylarını anlattı.
Çelik, Kışanak’ın enerjiden pay verilmesi gerekli fikrini ‘en az yüzde 20’ olarak somutlaştırıyor. Çelik, farklı etnik köken, din ve kültürleri içinde barındıran 76 milyonluk Türkiye’nin tek merkezden yönetilmesinin mümkün olmadığını dile getiriyor: “Üniter ulus devletin katı merkeziyetçi, demokratik olmayan yönetim biçiminin 90 yıldır çektirdiği acıların bilinmesi ve bunlarla yüzleşilmesi gerekiyor. Çözüm, demokratik yönetişimdir.”
Çelik, demokratik yönetişimin sadece Kürt coğrafyası ile sınırlı düşünülmemesi gerektiğini belirtti: “20-25 bölgesel özerk yönetim belirlenmelidir. Demokratik yönetişimden anladığımız bölgesel siyasal özerkliğin yanı sıra idari mali özerkliğin sağlandığı yerel yönetimler. Demokratik Özerk Kürdistan Yönetimi de bunlardan biri. Biz buna Türkiye’nin demokratikleşme projesi olarak bakıyoruz.”
Enerji kaynaklarından pay ayrılması fikrinin sadece bu başlıklardan biri olduğunu belirten Çelik, bölgenin mevcut ekonomik durumuna dikkat çekerek şöyle konuştu: “Bu bölgedeki elektrik üretiminin merkezi durumundalar. Elektrik santralleri Türkiye’nin enerji ihtiyacının yüzde 90’ını karşılıyor. Milyon dolarların döndüğü bu sektörden devlet pay alıyor, özel sektör kârına kâr katıyor ancak bölge bundan nasibi alamıyor. Petrol de aynı şekilde. Bu proje kendi kaynaklarına sahip olma hakkı olarak anlaşılmalıdır.”
‘Tartışılsın istiyoruz’
Çelik bölgenin yeniden yaşanabilir olması için oranın en az yüzde 20 olması gerektiğini belirtiyor. Devletin katı merkezi yapısının bunları isteyerek vermeyeceğini belirten Çelik, “Biz bu işi devletin insafına bırakmayacağız” dedi. Filli olarak özerklik uygulamalarının zaten başladığını belirten Çelik, “Ekonomik olarak daha güçlü olan belediyelerde çalışmamız devam ediyor. Biz yeni başlamıyoruz bu işe. Ana dilinde eğitim yasaktır ama pek çok belediyemizde eğitim destek evleri ana dilinde eğitim yapıyor. Kreşlerimiz aynı şekilde. Sağlık destek evlerimiz nitelikli ücretsiz ve ana dilinde sağlık hizmeti sunuyor. Şimdi ekonomik boyutundayız işin ve bu konun tartışılmasını istiyoruz.”
‘Yüzde 20 ile bölge ayağa kalkar’
Diyarbakır Sanayici ve İş Adamları Derneği (DİSİAD) Başkanı Burç Baysal, BDP’nin önerisinin parlamento gündemine gelmesi gerektiğine işaret etti. Yasal düzenlemenin yapılması halinde bölgeye gelecek olan yüzde 20’lik bütçenin bölgeye büyük bir rahatlama getireceğini söyleyen Baysal, enerji ve petrol üretiminin yüzde 60’ını üreten bölgede yoksulluk sırının çok çok altında yaşayan ciddi bir nüfus olduğuna dikkat çekti. Baysal, enerji konusunda bölgeye farklı bir fiyatlandırma uygulanması gerektiği önerisini de dile getirdi.