Azınlıkların kültürel mirası artık sahipsiz değil

Kültürel Mirası Koruma Platformu, çalışmalarını tamamlayarak dernek olma yolunda ilerliyor. Türkiye’de kültürel miras alanındaki faaliyetlerin etkinleştirilip geliştirilmesini sağlamayı amaçlayan ‘Kültürel Mirası Koruma Derneği’ önümüzdeki ay kuruluşunu bir lansman aracılığı ile kamuoyuna duyuracak.

EMRE ERTANİ
emreertani@agos.com.tr

Kültürel Mirası Koruma Platformu, çalışmalarını tamamlayarak dernek olma yolunda ilerliyor. Türkiye’de kültürel miras alanındaki faaliyetlerin etkinleştirilip geliştirilmesini sağlamayı amaçlayan ‘Kültürel Mirası Koruma Derneği’ önümüzdeki ay kuruluşunu bir lansman aracılığı ile kamuoyuna duyuracak. Derneğin geçici yönetim kurulunun ilk başkanı Eva Şarlak, yönetim kurulu üyeleri ise iş adamı Osman Kavala, restoratör mimar Lory Zakar, Mimar Rubi Asa, sanat tarihçisi Elmon Hançer, Azınlık Vakıfları Temsilcisi Laki Vingas olacak.   

Işık Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi öğretim üyesi Prof. Dr. Eva Şarlak, “Osman Kavala benim arkeolog olduğumu öğrenince, ‘Biz ‘Kültürel Mirası Koruma Platformu’ kuruyoruz. Siz de gelir misiniz?” dedi. Ben de böylece işe dahil oldum” diyerek bu hikâyedeki rolünün nasıl başladığını aktardı. Platformun dernek olma yolunda ilk adımının Osman Köker’in fikri ile başladığını belirten Şarlak, azınlıkları bir şemsiye altına alarak, onların sahip olduğu kültürel mirası koruma amacı güden bir mantıkla yola çıktıkları söyledi. Ayrıca, HAYCAR, Hrant Dink Vakfı, RUMVADER, Musevi toplumu bu şemsiyenin altında olduğunu ve bu yelpazeyi gittikçe genişletmek için kapsamlı çalışmalar yapacaklarının altını çizdi.

Kültürel mirasın her birey için ayrı bir anlam taşıdığını vurgulayan Şarlak, “Kültürel miras bazıları kişiler için dini mekânlardır, bazıları için tarihi binalardır, edebiyattır, benim komşum için evindeki sandıktır. Herkes için farklı anlamlar çağrıştırır ve ifade eder” dedi.  Hrant Dink Vakfı’nda gayrimüslimlere ait kültürel mirasın envanterinin çıkarıldığı bir projenin yürütülmekte olduğunu anımsatan Şarlak, “Envanter zaten bu işlerin olmazsa olmazı. Biz de çalışmalarımızda bu envanterden yararlanacağız” dedi. 

Şarlak, “Neden böyle bir dernek kuruluyor?” sorusunu ise, şöyle yanıtladı: “Platform olarak çalışmalarımız bir noktadan sonra akıntıya kürek çekmek gibi bir hal aldı. Hep organizasyonda soru işaretleri vardı, proje yapma kararı alındı ama başvuruyu platform yapamaz, tüzel bir kişilik lazımdı. Platform sürecinde bir organizasyon şeması kurduk, şimdi bunu pekiştireceğiz.”

Anadolu’da sahipsiz kalan yapıların yanı sıra azınlık vakıflarının elinde bulunan mülklerin de kötü müdahalelerle karşı karşıya olduğunu dile getiren Şarlak, restorasyonların bilinçsizce yapıldığına dikkat çekti: “Örneğin bir kilise restore edilirken ne yapılıyor, ne ediliyor hiçbirimizin haberi yok.  Kimse de kimseye bir şey sormuyor. Bunlar da çok önemli, bu konularda da farkındalık yaratmamız lazım. İstanbul’un ortasında bir 19. yüzyıl yapısına boya-badanacıyla müdahale ediliyor, olacak iş değil.” Bu tür müdahalelerde Kültürel Mirası Koruma Derneği, bünyesindeki uzmanların bilgi ve tecrübesine danışılmasını, kültürel miras alanındaki faaliyetlerin etkinleştirilip geliştirilmesini sağlamayı; uluslararası ve Türkiye’de bu konularda çalışmalar yapan  kişi, kurum ve kuruluşlar ile birlikte ortak çalışmalar ve projeler yürütmeyi amaçlar amaçlıyor. 

Kategoriler

Güncel Azınlıklar