Dropbox’ın Condoleezza Rice’la imtihanı

Dünyanın en ünlü data depolama sitelerinden Dropbox’ın, Irak işgalinin mimarlarından ve ABD’de işkence yöntemlerinin uygulanmasına onay veren eski Dışişleri Bakanı Condoleezza Rice’ın yönetim kuruluna dahil ettiğini duyurması büyük tepki çekti.

EMRE CAN DAĞLIOĞLU
misakmanusyan@gmail.com

Dünyanın en ünlü data depolama sitelerinden Dropbox’ın başı 9 Nisan’dan beri dertte. Şirketten yapılan açıklamada, eski ABD Dışişleri Bakanı Condoleezza Rice’ın yönetim kuruluna dahil edildiğini ‘gurur’la duyurmuştu:

“Yönetim Kurulumuza katılan Dr. Condoleezza Rice’ı karşılama gururu içerisindeyiz. Yönetimimizi büyütme arayışındayken, global izimizi genişletmemize yardımcı olacak bir lideri bulduk. Dr. Rice, Stanford Üniversitesi’nde dekanlık, Hewlett Packard ve Charles Schwab gibi şirketlerde yönetim kurulu üyeliği ve ABD Dışişleri Bakanlığı görevlerinde bulunduğu ışıltılı bir kariyere sahip. Takımımıza Dr. Rice gibi parlak ve işini iyi bilen birilerini kattığımız için onurluyuz.”

Bu açıklamanın hemen ardından şirket büyük tepkilerin hedefi oldu. Rice’a neden karşı çıktıklarını ifade etmek için bir site kuran drop-dropbox.com protestocular için Rice hakkında üzerinde durulması gereken dört nokta var. Bunlardan ilki, elbette ki, Rice’ın George W. Bush döneminde 2003’te işgal edilen Irak’ta işlenen insanlık suçlarındaki yadsınamaz rolü. 2005-2009 yılları arasında sürdürdüğü Dışişleri Bakanlığı görevinden önce dört yıl boyunca Ulusal Güvenlik Danışmanı olarak çalışan Rice, bu görevi sırasında, Irak’ın işgali için New York Times’a yazdığı ‘Neden Irak’ın Yalan Söylediğini Biliyoruz?’ yazısı ve CNN’e verdiği mülakatta bu yönde bir kamuoyu oluşturulmasına büyük katkı sunmuştu. Bu dönemde, Rice, Irak’ı ‘11 Eylül 2001’deki saldırıya sebep olan dengesiz Ortadoğu’nun bir parçası’ olarak kabul ettiğini söylemiş ve böylece ABD ve Avrupa’da yükselen Ortadoğu ve Arap düşmanlığı ile İslamofobi’yi yaratan isimlerin başında gelmişti.

Protestocuların üzerinde durduğu bir diğer nokta ise, Rice’ın 2001-2005 yılları arasında yakalanan ‘teröristler’e karşı uygulanan sorgu tekniklerini desteklemesi. Sonradan Başkan Barack Obama tarafından da işkence olduğu kabul edilen waterboarding (basınçlı suyla işkence), uykusuz tutma ve zorla soyma tekniklerini de içeren bu sorguların bizzat Rice’ın onayından geçtiği biliniyor.

Rice, aynı zamanda, Bush yönetimi tarafından başlatılan büyük telefon dinleme programını yürüten isimler arasındaydı. Dropbox kullanıcıları için, Rice’ın özgeçmişinde büyük kaygı uyandıran noktalardan birisi de bu. Zira protestocuların Dropbox’a sorduğu sorulardan biri de bu durumla ilgili: “ABD’nin garantisiz gözetim programı ve Rice’ın bundaki rolüne dair her şeyi bilirken, onun gibi birinin içinde olduğu Dropbox’a neden işle ilgili veya kişisel datalarımızı paylaşmak konusunda güvenelim?”

Bu tepkilerin büyümesi üzerine Dropbox şirketi, “Bizim için sizin datalarını güvenli ve emin bir biçimde saklamaktan daha önemli bir şey yok ve bu durum, Rice’ın atanmasıyla değişmeyecek” ifadelerinin yer aldığı bir açıklama yaptı. Yine de protestocuların Dropbox’ı kullanmayı topluca bıraktıkları ve bu eylemin yaygınlık kazandığı konuşuluyor. Dropbox’ın kullanıcı kaybıyla birlikte, kararında geri adım atıp atmayacağı ise halen şüpheli.

Kısa süre önce çok benzer bir durum, açık kaynak yazılım şirketi Mozilla’da gerçekleşmişti. Mozilla’nın CEO olarak Kaliforniya’da gay evliliğe karşı çıkan kampanyaya bağış yaptığı ortaya çıkan Brendan Eich’ı 24 Mart’ta atamış, büyük tepkiler üzerine Eich, 3 Nisan’da istifa etmişti.  

Kategoriler

Güncel Dünya