Seçim kaosuna çözüm: Elektronik oy

seçimleri başka şekilde yapmak mümkün mü? Hem tamamen şeffaf ve güvenilir, hem de seçmen gizliliğini sağlayan bir sistem hayata geçirilebilir mi?

FATİH GÖKHAN DİLER
fgdiler@agos.com.tr

Yerel veya genel, ülkede ne zaman bir seçim olsa, bir şeylerin ters gittiğini, kimilerinin hile yapmaya çalıştığını, hasar görmüş oy torbalarını, çöpten çıkan pusulaları ve işlenmemiş veya kaybolmuş sandık tutanaklarını görmeye alıştık.  Türkiye'de yapılan her türden seçimde, hem oy kullanma hem de oyların sayılması aşaması güvenilirliğini tamamen kaybetmiş süreçlerden oluşuyor.

Dünyanın neresinde olursa olsun, seçim olduğunda yaşananlar aşağı yukarı birbirine benzer şeyler; bir oy sandığına gidiyoruz, sandık görevlisi oy pusulasını vermeden önce kimliğimizi soruyor, ardından kabine girip oyumuzu kullanmamızı istiyor, pusulaya işareti koyduktan sonra kabinden çıkıp oyumuzu sandığa atıyoruz, diğer oy pusulalarıyla karışıyor ki oy verme sürecinin gizliliği zedelenmesin. Ne var ki, bundan sonrası güvenmek zorunda olduğumuz, ama bir yandan hiç de şeffaf olmayan bir süreçten geçiyor. Ayrıca güvenmek zorunda olduğumuz sadece seçim öncesi ve sonrası çalışan görevliler değil, seçim için kulanılan bilgisayarların ve yazılımın, örneğin Yüksek Seçim Kurulu'nun kullandığı SEÇSİS programının güvenliği. Öyle ki, bilgisayar ortamında sadece bir tuşla sayım değerlerinin değiştirildiği bir seçim, kimsenin hayalindeki demokrasiyi yansıtmaz.

Peki, seçimleri başka şekilde yapmak mümkün mü? Hem tamamen şeffaf ve güvenilir, hem de seçmen gizliliğini sağlayan bir sistem hayata geçirilebilir mi? Teknolojinin ve son seçimlerde yaşanan tartışmaları beraber değerlendirdiğimizde, demokrasi pratiğinin geleceği elektronik seçimlerde olabilir. Türkiye'deki seçim sisteminin ve SEÇSİS'in defolarını ve elektronik seçimleri, doktorasını elektronik oy verme sistemleri üzerine tamamlamış, seçim sistemleri uzmanı David Bismark, Korsan Parti Hareketi'nde bilişim hukuku uzmanı avukat Serhat Koç, yazılım uzmanı Özgür Yasin Aydın ve Yasin Özel'le konuştuk.

Yazılım uzmanı Özgür Yasin Aydın, Korsan Parti Hareketi:

YSK kodları açsın

Açık kaynak, herhangi bir yazılımın kodlarını görmemimizi sağlıyor ve böylece yazılım doğru çalışıyor mu, mesela söz konusu elektronik oy verme yazılımı ya da Türkiye'deki SEÇSİS yazılımı olsun, gerektiği şekilde, bir müdahale olmadan çalışabiliyor mu bunu anlamamıza imkân veriyor.  Örneğin Estonya'da internet ortamında oy verme uygulamasını kullandılar ve insanların oy vermek için kullandıkları seçim yazılımının kodlarını da açtılar. İnsanlar böylece oylarının güvenli bir şekilde merkeze ulaşıp ulaşmadığını kontrol edebildiler. Ancak bir başka çok önemli konu, tabii ki sayma işlemi. Her aşamada oyları tek tek elle saymak zahmetli olduğu için belli bir seviyeden sonra oy sayımı dijital ortamda  gerçekleşiyor. Türkiye'de de durum böyle. Yani ilk aşamada elle sayılan oylar, bilgisayara aktarıldıktan sonra değişiklik yapılıyor mu yapılmıyor mu bunu göremiyoruz. Sürecin güvenli olabilmesi için önce Yüksek Seçim Kurulu'nun kullandığı yazılımın kodlarını açması, daha sonra bu kodların bağımsız denetçiler tarafından incelenmesi lazım. Tek tek bütün sayım aşamalarının bu yazılım aracılığıyla, herkes tarafından denetlenebiliyor olması gerekir.

Eletronik seçim sistemleri uzmanı David Bismark:

Hile yapak mümkün olmayacak

David Bismark, elektronik oy verme sistemlerinde en önemli noktanın 'doğrulanabilirlik' olduğunu söylüyor, bunu denetlenebilirlik olarak da okumak mümkün ve ne yazık ki dünyada çok az sayıda seçim sisteminde denetlenebilirlik kriteri mevcut. Bismark, “Doğrulanabilir demek, verdiğimiz oyun doğru biçimde sayıldığından emin olmak demek ve bu doğrulamayı da tabii ki isteyen herkes yapabilmeli, tamamen şeffaf olmalı. Sayımın manuel yapıldığı sistemlerde bu mevcut değil. Doğrulanabilir elektronik seçim sistemlerinde hile yapmak mümkün olmuyor” diyor.

Bismark'ın ürettiği sistem ise oldukça basit. Benzerleri mevcut ve dünyanın çeşitli yerlerinde, tahmin edebileceğiniz gibi Baltık ve İskandinav ülkelerinde sıklıkla kullanılıyor. Sistem tabii ki karmaşık kodlamaları kolayca yapabilen bilgisayarlardan yararlanıyor. İşin püf noktası, özel olarak oy verme anında üretilen oy pusulasında. Burada sözü Bismark'a veriyoruz: “Bu oy pusulalarına baktığınızda aday listesindeki sıralamanın her bir pusulada farklı olduğunu göreceksiniz. Pusulalar iki parça, tırtıklı bir bölümle ikiye ayrılıyor. Bir tarafında aday listesi, diğer tarafında size özel, o an oluşturulmuş şifre var. Bu şu anlama geliyor, herhangi bir pusulada seçeneğinizi işaretleyip sonra da  aday listesi kısmını ayırırsanız, geri kalan parçaya bakarak kime oy verdiğinizi söylemem mümkün olmayacak. Ayrıca her bir oy pusulası formunda, sağ tarafta, 2D barkod şeklinde şifrelenmiş bir sayı var. Karmaşık bir şifreleme... Ancak  oy kullanma işleminde, alıştığınızın dışında bir durum yok. Böylece karmaşık şifrelemeyi bilgisayarlara yaptırıp sonra da kâğıdı, doğrulama için kullanabiliriz. Oy şifreli olduğu için merkezi olarak yüklenebilir, depolanabilir, sayılabilir ve herkesin görebilmesi için bir internet sitesinde yayınlanabilir. Bu şifreli oyu, makbuz olarak yanınızda götürürsünüz. Seçimlerden sonra bu makbuzla internet sitesindeki oyu karşılaştırarak oyunuzun sayılıp sayılmadığını kontrol edebilirsiniz. Oylar şifrelenmiş olduğu için bir seçim görevlisi ne oy kullandığınızı öğrenmek istese bile öğrenemez, ayrıca hükümet de ne oy kullandığınızı öğrenemez. Hacker’lar da sisteme girip oyunuzun ne olduğunu öğrenemez, kimse sisteme girip oyunuzu da değiştiremez çünkü bu durumda sistemdeki oy, makbuzdakiyle uyuşmayacaktır. Oyların kaybolması da mümkün değil, çünkü o zaman, kendiniz baktığınızda da oyunuzu bulamazsınız.”

Yazılım uzmanı Yasin Özel, Korsan Parti Hareketi:

Seçim bilgisayarında oyun oynuyorlar

Şu anki uygulanan sistemde, insanların seçim günü kullandıkları oylar YSK görevlileri tarafından parti ve sivil toplum kuruluşları temsilcileri eşliğinde, sandık başlarında elle sayılıyor. Sonrasında, YSK’nın 2007'den beri kullandığı seçim yazılımı SEÇSİS üzerine giriliyor. Bu arada ilk olarak bu seçimde uygulanan, sandık görevlileri tarafından oluşturulan sandık sonuç tutanağı da SEÇSİS’e yükleniyor. Bir dönem Yunanistan’da da kullanılan bu yazılımın, muhalefetin itirazları sonucu kullanımına son verildi. Bu yazılım, ABD’de de artık kullanılmıyor.

Buradaki temel sıkıntılardan birisi, sonuçların SEÇSİS'e yüklenmesi için sıradan bir bilgisayar kullanılması. Sıradan bir bilgisayar için, kod bilgisi olmayan birisi bile 30 dakikada virüs hazırlayabilir. Ayrıca bu bilgisayarlar hiç denetlenmiyor. Sosyal medyada oldukça yaygınlaşan bir fotoğrafta, SEÇSİS'e sonuç giren bir bilgisayarda oyun oynandığını görüyoruz. Oyun da muhtemelen korsan olduğundan virüs barındırıyor.

SEÇSİS'in açık kaynak olmaması ise sistemin zaten zaafiyetler barındırmasının yanında, bir de şeffaf olmamasını, yani halkın bilgisi dışında iktidar vediğer güçler tarafından manipüle edilebilmesini sağlıyor. İçindeki kodun ne olduğunu ve nasıl bir işlem yapıldığını ne yazık ki bilmiyoruz. Bu aşamada da tek çare, oy tutanaklarıyla sistemi tekrar elle karşılaştırmak oluyor. Yani şu anda kullandığımız yazılım ve sistem oldukça sıkıntılı. Ayrıca oylar sistemde muhtemelen sadece sayı olarak tutuluyor. Ama her bir oyun, tekil olarak da sistemde saklanıyor olması gerekir. Böylece dijital olarak bir başkası tarafından yeniden sayımı mümkün olur, oyları düşürmek veya yükseltmek neredeyse imkansız hale gelir.

 

Kategoriler

Güncel Gündem

Etiketler

eletronik oy