Surp Pırgiç Ermeni Hastanesi, Toros Batak’ın vefatı hakkındaki haberlerimizin gerçeği yansıtmadığını belirterek, gazetemizde yayımlanmak üzere yazılı bir açıklama gönderdi. Haberlerin “kurumlarımızı hedef aldığı” suçlamasının dile getirildiği açıklamada, Batak’ın muayene edildiği, fakat yatarak tedavisi ve barınması için hastanede yer olmadığı için başka bir hastaneye sevk edildiği ifade edildi.
Tam metnine 23 Şubat itibariyle internet sitemizde yer verdiğimiz açıklamada, Toros Batak’ı ‘barınmak’ üzere Surp Pırgiç Hastanesi bünyesindeki huzurevine göndermek istediğini telefonla bildiren Serop Demirci’ye, kurallar uyarınca, kişinin önce muayene edileceği, sağlıklı olduğu takdirde hemen huzurevine alınacağı, aksi halde ise, tedaviden sonra kabul edilebileceği söylendiği ifade edildi. Batak’ın taksi ile hastaneye getirildikten sonra Acil Servis nöbetçi hekimi tarafından muayene edildiği ve “yatarak tedavi altına alınması” gerektiğine karar verildiği bildirildi. Açıklamaya göre, başvuru tarihi itibariyle hastanede yer olmadığı, servislerden birinin onarım nedeniyle kapalı olduğu ve boş yatak bulunmadığı için tedavinin başka bir hastanede yapılması gerektiği söylendi. Batak’ın devlet hastanesine sevk edilmesi gerektiği ve refakatçisine, “İlk yer boşaldığında Toros Batak’ın Hastaneye alınacağı söylenerek Surp Pırgiç’le irtibatın kesilmemesi” tembihlendi. Toros Batak’la ilgilenen kişilerin hekim tavsiyesine rağmen hastaneye götürmediği ifade edilerek, hastanın bu sebepten dolayı tedavisinin başlatılamadığı ve sonuçta hastanın hayatını kaybettiği kaydedildi.
Surp Pırgiç tarafından yapılan açıklamada, yönetmeliklere göre bu gibi durumlarda kişinin önce hastane bölümünde tedavi edilmesi, daha sonra huzurevine nakledilmesinin öngörüldüğü belirtilirken şu satırlara yer verildi; “Toros Batak için yapılacak olan da zaten buydu. Bu olayda Toros Batak’a özel hiçbir engel çıkarılmamıştır, başvurunun yapıldığı 8 Şubat 2012 tarihinde olduğu gibi bugün de, boş yatak sıkıntımız sürmekte, bu yüzden bazı hastalarımız diğer merkezlere sevk edilmekte ve oralarda tedavilerini yaptırmaktadır. Tavsiyemize rağmen hastanın bir başka hastaneye götürülmemesinden doğan sonuçtan kurumumuzun sorumlu tutulması hangi mantığa dayanmaktadır?”
Açıklamada, hastalardan Muh-taçlık Belgesi istenmesinin suiistimallerin önlenmesi amacını taşıdığına işaret edildi. Huzurevlerinde kalmak için başvuran kişilerden öncelikle bu belgenin istendiği ve kilise vakıflarının fakirler kolunun kısa sürede yapılan tamamlayıcı araştırmalar sonucunda başvuranın muhtaç olduğu kesinleştiğinde derhal huzurevine alındığına dikkat çekildi; “Dışarıda hayatını sürdürebilme imkânları olan kişilerin Surp Pırgiç Huzurevine ‘sızma/sızdırılma’ teşebbüslerini ancak bu şekilde önlemek mümkün olmaktadır. Surp Pırgiç çatısı altında semt vakıflarından Muhtaçlık Belgesi alarak gelen ve yapılan tahkikat sonunda aramıza katılan 227 kişi yaşamaktadır, bunlardan 48’i devletin kendilerine verdiği Yeşil Kart’la yaşamlarını zorlukla sürdüren kişilerdir.”
Yapılan açıklamada, fakir kolları ve semt vakıfları tarafından hastaneye sevk edilen her hasta için yüzde 40 oranında ücret talep edildiği sistemin geçmişte sorumluluğu paylaşmak üzere başlatılmış olduğu ve bu sisteme yedi yıl önce son verildiği belirtildi.
Bugünkü uygulamada ise, semt vakıfları her yılın başında bölgelerinde ikamet eden muhtaç kimselerin listesini Surp Pırgiç Hastanesi Vakfı’na gönderdiği, bu listede adı bulunan kişilerin gerek olduğunda doğrudan hastaneye başvurarak hizmet aldığı ve karşılığında herhangi bir ücret ödemediğine dikkat çekildi.
Bu düzenin sorunsuz işlediğine dair bilgilerin gazetemizde yayımlanan haberde de Feriköy, Bakırköy ve Samatya gibi cemaat üyelerinin yoğun yaşadığı semt yöneticilerinin beyanlarından anlaşılmakta olduğu tekrarlandı.
VADİP’ten açıklama:
‘Üzüldük’
“Son zamanlarda basınımızda çıkan ve yeteri kadar araştırma ve bilgi toplamadan yapılan haberler, kurumları suçlayıcı bir özelliğe bürünmüş ve cemaat üyesi herkesi derin bir üzüntüye sürüklemiştir. Bir insanın hayatı kadar değerli hiçbir şey yoktur, en kutsal şey insan hayatıdır. Bu bilinçle hareket eden hastanemiz, cemaat mensubu ihtiyaç sahiplerine en iyi şekilde bakmak ve tedavi etmek için her türlü gayreti göstermektedir. Bunun için yapılan tek işlem ihtiyaç sahibi kimsenin ikamet ettiği vakıftan bir sevk kâğıdı almasıdır Bu sevk kâğıdı ile hastanemizin hem sağlık hem de barına hizmetinden ücretsiz faydalanmaktadır. Bunun karşılığı olarak ne vakıf ne de ihtiyaç sahibi bir bedel ödememektedir. Bedros Şirinoğlu başkanlığındaki Hastane Yönetim Kurulu’na göstermiş oldukları hassasiyetten dolayı teşekkür ederiz.”