Kırım ve Ukrayna’da Ermeni halkı yeni bir sınavla yüz yüze

kısa bir spot lazım

ZAKARYA MİLDANOĞLU
zakaryamil@gmail.com

Ortaçağ’da Kırım Ermenilerinin nüfusu 150 bin civarına ulaşınca, Kırım, Ermenistan ve Kilikya’dan sonra Ermenilerin en yoğun olarak yaşadığı üçüncü bölge oldu.

Son dönemde Ukrayna ayaklanması ve ardından Kırım olayları dünya gündeminin ilk sırasına oturdu. Soğuk savaş söylemleri dikkat çekerken, uçak gemileri rotalarını bu bölgeye çevirdi ve anında  füze tatbikatları yapılmaya başlandı.  Bölgede yaşayan halklar Orta Avrupa, Kafkaslar, Irak, Suriye, Mısır’da yaşananları da  hatırlatarak savaş, kan istemediklerini haykırıyor.

Bölge tarih boyunca Ceneviz, Türk, Tatar, Moğol, Ermeni, Rum, Musevi, Slav, Rus gibi farklı etnik kimlikten pek çok halkın üretim, ticaret ve kültür yaşamında yer aldığı renkli ve zengin bir coğrafya oldu. Bölgenin stratejik önemi hiçbir zaman dikkatler kaçmadığından istilalar, fetihler birbirini izledi. Ukrayna ve Kırım, katliam görmüş halkların sığınağı olurken, bir süre sonra burada da  zulüm görerek Orta Asya’ya, Sibirya’ya sürüldüler.

Bölgenin önemli renklerinden biri olan Ermeniler de oldukça erken tarihlerde Ukrayna ve Kırım’da bir koloni oluşturarak bölgenin ticaret ve kültür yaşamında aktif rol üstlendiler. Tarihi kaynaklar Ukrayna’nın ve Kırım’ın pek çok yerleşiminde Ermenilerin varlığına ait ayrıntılı bilgi sunmaktadır. Kırım Ortaçağda, tarihi Ermenistan ve Kilikya’dan sonra en fazla Ermeni’nin yaşadığı yer olarak tarihteki yerini aldı, bölgede Ermeni halkının nüfusu Kırım Tatarlarından sonra ikinci sıradaki yoğunluğa sahip oldu.

Ne yazık ki acımasız koşullar nedeniyle 18. yüzyılda Ermeni halkının yarısından fazlası anayurtlarını terk etmek zorunda kaldı. Ancak o zamana kadar Ukranya ve Kırım, Ermeniler için çoktan 'yeni vatan' bildikleri coğrafyalardan biri olmuştu. Geriye bu uzun zaman dilimine ait büyük bir kültür ve tarih birikimi kaldı. Gelin o izlere hep birlikte bakalım.

Tarihte Ukrayna’daki nüfuzları dolayısıyla pek çok şehirde sokaklara 'Ermeni Sokağı' adı verilirken bölge Ermenileri, II. Dünya savaşlarında özel birliklerle Ukrayna’nın savunmasına katıldı.

Ukrayna’daki ilk Ermeni izlerine 10-11. yüzyılda Kiev’in Rusya’nın başkenti olduğu dönemde rastlanır. Ermenilerin Ukrayna’ya göçü, 12. yüzyılın ikinci yarısında Ermenistan’ın ağır koşullar yaşadığı Selçuklu Türklerinin esareti döneminde yoğunlaştı. O dönemde Ukrayna Ermenilerinin en büyük göçmen kitlesi Lvov’da  yaşamaktaydı. 12. yüzyıl sonlarında burada episkoposluk kuruldu ve Surp Hagop ve Surp Haç Kilisleri açıldı. Ermeniler geleneksel olarak zanaat, ticaret ve tarım işleriyle ilgilendiler. İç işlerinde çeşitli yönetim kurullarıyla, mahkemeleriyle serbesttiler. Zamanla hastaneler, matbaalar açarak kütüphaneler ve tiyatrolarla birlikte edebiyat ve kültür alanında önemli ilerlemeler sağladılar.

Ticaret hayatı da Ermenilerin faal olduğu alanlardan biriydi. Ermeni tüccarları doğu ile yapılan ticarete öncülük ederken zamanla diplomasi alanında da söz sahibi oldular. Ukrayna’daki  etkileri dolayısıyla pek çok şehirde sokaklara 'Ermeni Sokağı' adı verildi. Ermeniler Ukrayna özgürlük mücadelesine de katılarak 17. yüzyılda Türk, Tatar akınlarına karşı savaştı.

Ermeniler Karadeniz sahillerinde ise 19. yüzyılda kendi ticaret merkezlerini kurdu. Aynı yüzyılda fazla sayıda Ermeni genci Kiev, Kharkov, Odessa üniversitelerinde eğitim alarak sosyal siyasal yaşama katıldı; hemşerilik ve eğitim dernekleri kurdu.

Birinci Dünya Savaşı yıllarında Batı Ermenistan ve Türkiye’den gelenlerle birlikte Ermeni nüfus artarak 100 bin civarına ulaşır. Ermeni göçmenlerin sorunlarıyla Sovyet Rusya Milletler Komitesine bağlı Kiev, Kharkov, Odessa bölümleri ilgileniyordu.

Ukrayna’da siyasi savaşların sonuçlanmasının ardından devlet Ermeni yerleşimlerine özel önem vererek buradaki halkın iş hayatı, barınma ve toprak sorunlarına eğildi. Okullar, kütüphaneler, kulüpler, tiyatro ve müzik grupları kurulurken Ermenice gazete ve dergileri yayınlanmaya başladı.

Savaş döneminin Sasuntsi Tavit birlikleri

Tarihin bir diğer acılı dönemeci olan İkinci Dünya Savaşı sırasında binlerce Ermeni Ukrayna’nın savunmasına katıldı. Ukrayna’da Sasuntsi Tavit adıyla Ermeni birlikleri, yüzlerce partizan örgütlenmesinde yer aldı. Ermeniler ayrıca Hağtanag (Zafer) adıyla bağımsız partizan örgütlenmeleri kurarak savaşa katıldı. Savaş sonrasında pek çok Katolik Ermeni de Lehistan’a yerleşti.

Göç açısından bir diğer önemli tarih 1988 Ermenistan depremi oldu. Bu büyük felaketten sonra birkaç bin Ermeni Ukrayna’nın sanayi ve sahil şehirlerine akın etti. Ukrayna’nın tüm büyük şehirlerinde Ermeni kiliseleri, kültür kurumları, Pazar Okulları ve eğitim organizasyonları kuruldu.

2003 yılı itibarı ile Ukrayna’daki toplam Ermeni nüfusu 130 bin civarındadır.

kaynakça:

* V.A. Mikayelyan, Ğırımi  Hayggan Kağuti Batmutyun (Kırım Ermeni Kolonisi Tarihi) Erivan 1964

* A.A. Mardirosyan, Mardiros Ğırimetsi (Kırımlı Mardiros), Erivan 1958

* E.M. Gorkhımazyan , Ğırımi Hay Manranıgariçneri Mi Indaniki Batmutyun (Kırımlı Ermeni   minyatürcülerden bir aile). Ermenistan Bilimler Akademisi Bülteni.

* Hay Ispürk Hanrakidaran (Ermeni diyaspora ansiklopedisi), Erivan 2003


Ukrayna Ermeni yerleşim yerlerinin tarihi

Tarih boyunca Kiev, Volgograd, Donetsk, Ukrayna Ermenilerinin önemli yerleşimleri oldu. Diğer önemli merkezler; 1910’da Ermenice Gomunisd, 1994’de Ermenice-Ukraynaca Arakadz dergisi yayınlanan Tnebrobedrovsg Bölgesi; Amasya, Tokat ve Batı Ermenistan’dan göç eden Ermenilerin oluşturduğu  ve 1750’li yıllarda Ermeni terzileriyle ünlenen İzmail (İsmail),  1915 Ermeni Soykırımı ardından özellikle Erzurum Khodorçur (Sırakonaklar)’dan gelenlerin yerleştiği 1933-35’te Sotsarşav Ermenice gazetesinin yayınlandığı, 1980’lerde ise Maşdots Ermeni Kültür Derneği, 1990 ise Hayk edebiyat Müzik kulübünün faaliyet gösterdiği Kahrkov'dur.

Lvov (Lviv) yerleşimi ise Ermeniler açısından ayrıcalıklı bir yer tuttu. Burası 1300’lü yıllarda ise tüm güney Avrupa Ermenilerinin ruhani merkezi oldu. Şehirde kuyum, deri, dokuma, boyacılık işleri Ermenilerin elindeydi. Buradaki Ermeni okulu 1590’da açılırken, 1665’te Ermeni Katolik yüksek okulu faaliyete geçti.  1760’da Ermeni yetimler için yatılı bir okul, 19. yüzyıl başlarında ise kızlar okulu açıldı. Lvov Ermeni kolonisi Ukrayna ve Polonya Ermenilerinin tıp, hukuk, edebiyat, mimari, resim, minyatür sanatı gibi pek çok alanda merkezi de oldu.  1988’de Lvov’da Ağpür (Pınar) adlı bir dernek Ermeni kültürel zenginliklerini korumak, Ermeni Ukrayna halklarının dostluğunu geliştirmek için faaliyete geçti.

1918’de Hosank (Akım), 1920’de Asdğ (Yıldız) gazetelerinin yayınlandığı Odessa ise Abdülhamit döneminin 1895-96 katliamlarından ve 1915 soykırımından kurtulan Ermenilerin sığınağı oldu.


Kırım: Ermeni halkının üçüncü merkezi

Tarihçiler Ermenilerle Kırım bölgesinin ilişkisinin Ermeni kralı 2. Büyük Dikran dönemine uzandığını belirtmektedir.

11-13. Yüzyılda Bizans’ın Ermenistan’a yönelik izlediği olumsuz politikaları ve ardından Selçuklu, Moğol akınları Ermenistan’dan büyük bir göç hareketi başlatır. Göçmenlerin bir bölümü Karadeniz’in Kafkasya sahillerine, bir bölümü de Trabzon dan denizyoluyla Kırım yarımadasına yerleşir. Kırım Ermeni kolonisinin ana gövdesini de bu göçler oluşturur.

Ortaçağ’da Kırım Ermenilerinin nüfusu 150 bin civarına ulaşınca Kırım; Ermenistan ve Kilikya’dan sonra Ermenilerin en yoğun olarak yaşadığı üçüncü bölge oldu. Ermenilerin yoğunluğu ve oynadıkları rolün büyüklüğü nedeniyle 15. yüzyılda yarımadanın güney sahilleri Armenia Maritima (Ermenistan Denizi) ya da 'Büyük Ermenistan' olarak adlandırıldı. Ermeni kolonisi 13-18. yüzyıl sonlarına kadar Tatar, 1475-1783 arası da Tatar-Osmanlı egemenliği altında yaşadı.  

Adanın güney kısmı Cenevizlerin egemenliğinde olduğu 1260-1475 yılları arasında Ermeniler Ceneviz ticaretinin imtiyazlı ortağı oldu. 13.-18. Yüzyıl arası Ermeni nüfusu Kırım’ın Kaffa (Feodosiya), Hayfa (Teotosia), Surhat (Eski Kırım), Sutag (Suroj), Yevbadoria (Gezlev) Karasupazar (Pelekorgs), Simferebol (Akmescit), Bahçesaray gibi tüm önemli şehirlerinde ağırlıklı olarak yaşadı.

Kırım Ermenileri edebiyat, tiyatro, mimarlık ve sanat, müzik gibi pek çok alanda aktif bir yaşama sahip oldu. 14. yüzyılda Moğol istilasından kaçan Tader adlı Bayburt’lu bir aile önce Erzurum’a oradan da Kırım’a yerleşerek Ermeni elyazmaları ve minyatür okulunun temelini attı. Batı Ermenistan ve Kilikya minyatür sanatından ayrı olarak dünya minyatür ve çini sanatında 'Ermeni mavisi' olarak yer alan renk bu dönemde ortaya çıktı.

1855-1858 arası Paris’te Ermenice ve Fransızca,  1860-1865’ta ise  Teotosiya’da Ermenice ve Rusça yayınlanan Masyats Ağavni (Masis’in Güvercini) gazetesi bilim, sanat, dil, eğitim alanında önemli rol üstlendi. Bugün de Simferebol’de Surp Haç (Kutsal Haç) dergisi 1996’dan beri yayınına devam etmektedir. Simferobol’de ve pek çok şehirde şubesi olan Luys (Işık) Kültür Derneği 1993’ten bu yana Ermeni cemaatinin Kırım’a geri dönüşü, sosyal ve kültürel hakları için faaliyet göstermektedir.    

Ukranya ve Kırım bugünlerde bir kez daha tarihiyle yüzleşiyor. Çözülmüş gibi görünen pek çok sorun su yüzüne çıkıyor. Bölgenin önemli bir unsurlarından biri olan Ermeniler de, Sibirya’ya, Asya’ya sürülenler arasında yer alıyordu. Pek çok Ermeni aydın Sibirya’da yok oldu. Geri dönen ve tekrar ayağa kalkmaya çalışan Ermeni halkı da bir kez daha insanlığın vereceği bir sınavla karşı karşıya.

Irak, Mısır ve Suriye’de yaşananlardan Ermeni halkı da kendi payına düşeni aldı. Kültür, sanat, ekonomik alanlarda büyük bir yıkıma uğradı, bir kez daha dünyanın dört bir yanına dağıldı. Dileğimiz Kırım ve Ukrayna olaylarının hiçbir  halka zarar vermeden çözülmesi ve bölgenin en büyük özlemi olan barışın tesisidir.

Kategoriler

Güncel Azınlıklar