Yeni gidişler olmasın diye konuşmalı

Pırıl Nur Temel, Agos’un Derkenar sayfası için yazdı: orada kaldırıma düşen adamın yüzüne 301 davalarının haberlerinden aşinaydım. İzlerdim. Ona hep saldırırlardı. Ondan nefret ederlerdi. Hain, demişlerdi. Bir onu duyardım ama karşı koyamazdım.

PIRIL NUR TEMEL

Behçet Aysan “Onu vurdular/ gözümle gördüm onu/ ak bir zambağa binmiş gidiyordu…” demişti. Evvel zaman içindeydi. 11 yaşın bir öğleden sonrasında, pek çokları gibi bir altyazıydı benim için 19 Ocak. Evvel zaman içindeydi. Daha geri gidersem, orada kaldırıma düşen adamın yüzüne 301 davalarının haberlerinden aşinaydım. İzlerdim. Ona hep saldırırlardı. Ondan nefret ederlerdi. Hain, demişlerdi. Bir onu duyardım ama karşı koyamazdım. Karşı koysam da o zamanlar Çalıkuşu olmaktan başka hayali olmayan kız çocuğunu ciddiye alacak insanlarla bir arada değildim. Neden “hain” dediklerini sormadım o sebeple. Sadece ona saldırdıkları için çok utandım, üzüldüm. Utancımın katmerleneceğinden ben de habersizdim elbet…

Soğuk bir gündü, Hrant Abi’yi vurdular. Soğuk bir gündü, Hrant Abi’yi ve ümit etme kabiliyetimizi gömdüler. 19 Ocak’tan sonra hiç Çalıkuşu olmak istemedim. Ciddiye alacakları biri olmam gerektiğini anladım ve hep okumaya başladım. Farkında değildim ki hakikatli bir milattı o. Karlı Ankara sokaklarında kitaplar aradım. O günden beri arayışım sürüyor. Sonunda, bu arayışın beni insanların nefretinin sebebine götüremeyebileceğini kavrasam da aradım. Bir insanın katlinin ardından ne söylense, ne ağlansa yeterli gelmez ancak “sustuğum yeter, artık susmuyorum” demeyi de öğreniyor insan. Yedi yıl önce Hrant Abi’nin katledilmesine giden yolu açan kalbi yitik insanlar konuşurken konuşmaktı ya mesele, işte… Yine de yeni gidişler olmasın diye konuşmalı.

Hrant Abi’nin ayakkabısına takılı kalıp kendi vicdan muhasebesini vermeye çabalayan, içine annemin de dahil olduğu binlerce insanın aksine ben onun kalbinden, zalime boyun eğmeyişinden konuşmayı yeğliyorum. Sonuçta 19 Ocak sabahında evinden tabanı kırık ayakkabısıyla çıkmasaydı da o aynı adamdı. “Gelin, önce birbirimizi yaşatalım” diyen adam. Yüreğimize, yaşayışımıza komşu olan adam. Acıları diline pelesenk değil, yaşamına önder kılan adam.

Kategoriler

Güncel Gündem

Etiketler

301