‘Hem Ermeni hem de Müslüman’ım’

Erol K. (38), üniversite yıllarından sonra inançlı bir Müslüman olarak yaşamaya başladı. Kuran’ı hayatının temel referansı kabul eden Erol K., bir buçuk yıl önce baba tarafının Ermeni olduğunu öğrendi. Ermeni kimliğini kabullenip sahiplenen, Ermenice öğrenerek dedelerinin kültürünü tanımaya çalışan Erol K., buna karşın Müslümanlığı da, bugüne kadar olduğu gibi yaşamaya devam ediyor ve iki kimliği tek bir bedende barışık bir şekilde taşıyor.

EMRE ERTANİ
emreertani@agos.com.tr

Erol K. (38), üniversite yıllarından sonra inançlı bir Müslüman olarak yaşamaya, dini vecibelerini yerine getirmeye başladı. Kuran’ı hayatının temel referansı kabul eden ve inandığı şekilde yaşamaya özen gösteren Erol K., İslami sivil toplum örgütlerinde de görevler aldı.
 

Erol K., bundan 1,5 yıl önce ise önemli bir dönüm noktası yaşadı. Sakarya doğumlu olan üç çocuk babası Erol K., baba tarafının Ermeni olduğunu öğrendi. Ermeni kimliğini kabullenip sahiplenen, Ermenice öğrenerek dedelerinin kültürünü tanımaya çalışan Erol K., buna karşın Müslümanlığı da, bugüne kadar olduğu gibi yaşamaya devam ediyor ve iki kimliği tek bir bedende barışık bir şekilde taşıyor.
 

“Türkiye’de bir Kürt veya bir Gürcü nasıl Müslüman olabiliyorsa, neden bir Ermeni de Müslüman olamasın?” diye soran Erol K., bir grup arkadaşıyla birlikte Müslüman Ermeniler Platformu’nu oluşturmaya çalışıyor. Ailesinin alabileceği tepkiler nedeniyle kimliğini tamamıyla açık etmek istemeyen Erol K., hikâyesini Agos’a anlattı.

Hrant Dink Vakfı’nın MalatyaHAYDer ve Boğaziçi Üniversitesi Tarih Bölümü işbirliğiyle Kasım ayında düzenlediği ‘Müslümanlaş(tırıl)mış Ermeniler’ konferansı 1915’in çok konuşulmayan bir yönünü ortaya koydu. Soykırım günlerinde çok sayıda Ermeni hayatta kalabilmek için Müslüman oldu ve bu insanların hikâyeleri yeni yeni anlatılıyor. Erol K. (38), Ermeni olduğunu, dedesinin etnik kimliğini gizlemesinden şüphelenerek yaptırdığı DNA testiyle öğrenmiş ve hayatına Müslüman kimliğiyle devam ediyor. Sakarya doğumlu olan üç çocuk babası Erol K., Kanada’da turizm okuduktan sonra 2007’de İstanbul’a yerleştiğini anlatıyor: “Ticaretle uğraşıyorum. Mültecilerin sorunlarıyla ilgilenen bir STK’da görev yapıyorum. Anne tarafım Kafkasyalı, onlardan yaşadıkları sıkıntıları dinlerdim. Belki de bu yüzden mülteci sorunlarıyla ilgileniyorum.”

‘Anne tarafımda Rumluk var’  

Anne tarafının Kafkasya göçmeni olduğunu anlatan Erol K., annesinin anadilinin Megrelce olduğunu ve Türkçeyi okula başlayınca öğrendiğini söylüyor: “Annemin ailesi 1870’lerde göç edip Sakarya civarlarına yerleşmişler. Çocukluğumun geçtiği Sakarya çok kozmopolit bir yer, herkes başka başka milletlerdendir. Sakarya, İzmit ve Düzce’de insanlar biriyle tanıştıklarında ilk sorulan soru ‘Sen hangi millettensin?’ olur. Bana sorulduğunda ise ben hep anneme nispet ederek yanıt verirdim, çünkü baba tarafım hakkında bir bilgim yoktu. Halalarım da bu konudaki sorularıma yanıt vermezdi. Büyük dedemizin 1900’lerin başında tek başına Sakarya’ya geldiğini ama hangi milletten olduğunu bilmiyorduk. Biraz araştırma yapmaya başladım. Çok ilginçtir ki baba tarafımı araştırırken annemin anneannesinin de Rumlar sürülürken çok küçük olduğu için bırakılmış bir Rum kızı olduğunu öğrendim.”

‘İlk testte Ermeni olduğum ortaya çıktı’

Kanada’da yaşarken babasının hangi milletten olduğunu öğrenmek için DNA testi yaptırmaya karar verdiğini dile getiren Erol K., “Merkezi Teksas’ta bulunan Family Tree DNA adlı ve dünyada en fazla


2009 yılında bir internet sitesinde başlayan Armenian DNA Project, genetik kodların incelenmesi yoluyla, dünyanın dört bir yanına dağılmış olan Ermenilerin aile soylarına ulaşabilmelerini hedefliyor. (Agos, 18 Mart 2011)

DNA datasının bulunduğu kuruma tükürüğümden örnek gönderdim. Ben hem annemin hem de babamın etnisitesini öğrenmek için başvurdum. İlk testte Ermeni olduğum ortaya çıkınca daha detaylı bir test yapmak istediler. Almanya’da yaşayan profesör bir kadınla yakın akraba çıktık. Bu hanımefendi bana ulaşıp İstanbul’dan göçen Rumlardan olduğunu belirtip tanışmak istediğini söyledi. Ben de ona anne tarafımın Gürcü ve Laz (Megrel) olduğunu, Rumlukla bir ilgisi olmadığını söyledim. Belki de zamanında Pontuslu biriyle evlilik olduysa bu yüzden akraba olarak gözüküyoruzdur diyerek konuyu kapattım. Bir Ramazan Bayramı’nda memlekete gittiğimde konuyu dayıma anlattım, o da bana gerçeği söyledi. Şimdi Yunanistan’daki akrabalarımızla da iletişime geçmeye çalışıyorum.” Erol K., daha sonra araştırmasını sürdürmüş: “Sonra babamın köyüne gittim, yaşlılarla konuştum. Geçtiğimiz yıllarda 100 yaşında ölen bir yakınımız vardı. Onun kızı bana dedemin bir Ermeni olduğunu babasının kendisine anlattığını söyledi. Test sonuçlarını insanların anlattıklarıyla teyit etmiş oldum. Dedemin Çamlıhemşin’den geldiğini öğrendim. Bu arada da Hemşinlilerin de Ermeni olduğunu öğrendim. Sonuç olarak ben de Ermeni olduğuma inandım. Halalarıma durumu anlattım, yalan falan demediler, çünkü her şey ortadaydı. Ben kendimi hiçbir zaman Türk gibi görmemiştim zaten” diyor.

‘İki taraf’ da tepkili

Müslüman Ermeni olduğu için ‘iki taraf’tan da tepki gördüğünü vurgulayan Erol K., İnternette birkaç arkadaşıyla Müslüman Ermeniler Platformu adlı bir sayfa kurduğunu belirterek gelen tepkileri şöyle anlatıyor: “Irkçı Türkler ‘Müslüman da olsanız Ermeni’siniz’, Ermeni milliyetçileri ise ‘Bu sayfayı İçişleri Bakanlığı ya da JİTEM kurdurdu’ deyip küfür ve hakaret ediyorlar. İkisinin de bizi, Müslüman Ermenileri sevmediğini gördüm. Ama ben bir vakıayım. Benim gibi birçok insan var. Çevremdeki insanlara konuyu açınca birçok Müslüman Ermeni olduğunu fark ettim” diyerek şu noktaya dikkat çekiyor: “Bazı Ermenilerin Müslüman Ermenilere bu şekilde tepki göstermesi birçok insanın kimliğini daha da gizlemesine neden olacak.”

‘Dedelerimden utanmıyorum’

Kimliğini öğrendikten sonra dini açıdan bir sorgulamaya girip girmediğini sorduğumuz Erol K, din değiştirmek gibi bir düşüncesinin olmadığını şu sözlerle anlatıyor: “Ermeni olduğunu öğrendikten sonra din değiştirenleri tasvip etmiyorum. Dersim ve Karadeniz’de Ermeni olduğunu öğrendikten sonra Hıristiyan olan insanlar var ama zaten bu insanlar İslam’a göre yaşamıyorlardı. Daha çok sol ve Alevi kimliğine sahipler, İslam dairesi içinde değillerdi zaten. Onlar zaten kabul edilmiş anlamda Müslüman olmadıkları için Hıristiyanlığa geçiş yapmaları çok normal” diyor ve şöyle devam ediyor: “Yıllarca Hz. Muhammed’in mesajının doğru olduğuna inanıyorsun, İslam’ın gereklerine göre yaşıyorsun. Başka bir milletten olduğunu öğrenince de inancın elbette ki devam ediyor. Ermeni eşittir Hıristiyan’dır, Hıristiyan değilsen Ermeni değilsin gibi bir algı var. Bu çok komik ve kabul edilebilir değil. O zaman Hıristiyanlık öncesi Pagan Ermenileri ne tarafa koyacağız? İşte ben bütün cismaniyetimle varım, karşınızdayım, Müslüman ve Ermeni’yim. Soyunu inkâr eden soysuzdur düsturuna inanıyorum. Dedelerimden utanmıyorum, bu topraklara okullarda öğretildiği gibi at sırtında da gelmemişim, biz zaten buradaymışız.”

Türk milliyetçileri de test yaptırsın

Ermeni olduğunu doğumgününde öğrendiğini dile getiren Erol K, “Sonuçta direkt olarak Ermeni’sin denmiyordu ama sizin babanızdan gelen Y kromozomunun karakteristik özelliğinin en fazla yoğunlaştığı grup Ermeniler arasındadır deniyor. Benimle akraba gözükenlerin hepsinin soyadı ‘yan’la bitiyor” diyor. Erol K, kısa bir zaman sonra kimsenin inkâr edemeyeceği bir gerçeğin ortaya çıkacağını, birçok şeyin bu testler sayesinde değişeceğini söylüyor: “Bugün ölümüne Türk milliyetçiliği yapanların ne olduklarını anlamaları bir tükürüğe bakıyor. Benim inandığım dine göre de ırkların bir anlamı yok ama karşınızdaki kişi sizi buna göre kategorize ettiği zaman onu susturma adına ben bu bilgileri topluyorum. Yoksa hepimiz insanız, sadece iyiler ve kötüler var.”

Kategoriler

Güncel Azınlıklar