Dinkjian’dan hep var olmuş yeni besteler

Ara Dinkjian Quartet’in ‘Finding Songs’ (Şarkıları Bulmak) adlı albümü, Kalan Müzik etiketiyle yayınlandı. ABD’de yaz aylarında piyasaya çıkan albüm, Türkiyeli dinleyiciye, Dinkjian’ın ‘Conversations Manol’ (Manol’le Sohbetler) adlı albümüyle birlikte, iki CD’den oluşan bir set olarak sunuluyor.

 

FOTOĞRAF: BERGE ARABIAN

ZEYNEP EKİM ELBAŞI
zeynepekim@agos.com.tr

Ud, cümbüş ve bağlamada Ara Dinkjian, kemençede Sokratis Sinopoulos, perküsyonlarda Vangelis Karipis, piyano ve klavyede Yannis Kirimkiridis’ten oluşan dörtlünün ilk albümü olan ‘Finding Songs’ta, Dinkjian’ın 12 yeni bestesi yer alıyor. Albüm, adını, sanatçının kendisini besteciden ziyade, ‘şarkı bulan’ biri olarak görmesinden alıyor: “Müzik hayatımda en çok değer verdiğim anlar, bir şarkının aklıma ilk geldiği zamanlardır. Tıpkı güzel rüyalar gibi, ne zaman ortaya çıkacaklarını asla bilemem. En güzel şarkılar, sanki hep varlarmışçasına, kendilerini bütünüyle tamamlanmış bir şekilde sunarlar. Bu yüzden kendimi bir besteci ya da yaratıcı gibi hissetmiyorum. Olsa olsa, şarkıları bulduğumu söyleyebilirim.”

‘Manol’le Sohbetler’ ise, Dinkjian’ın, 1838-1914 yılları arasında yaşamış ünlü Rum çalgı yapımcısı Emmanuel Venios’un, namıdiğer Manol’ün 1907 yılında İstanbul’da yaptığı bir udla hayat verdiği on doğaçlama eserden oluşuyor. Bu albüm için stüdyoya girmeden önce hiçbir hazırlık yapmadığını ve albümde orijinal kayıttan hiçbir şeyin silinmediğini, düzenleme yapılmadığını, hiçbir şeyin de ikinci kez kaydedilmediğini belirten müzisyen, albüm için ‘sohbet’ kavramını uygun görmesinin nedenini şu sözlerle ifade ediyor: “Eski zamanlara ait bu enstrümanların hep bize kendi hikâyelerini, bu enstrümanların kimler tarafından çalındığını, nerelere seyahat ettiklerini, kimlere eşlik ettiklerini ve hangi sahnelerde kullanıldıklarını anlatabilmelerini dilemişimdir. ...(Kayda) başladığım zaman udu çalmadığımı, aksine onu dinlediğimi fark ettim, adeta bana kendi hikâyesini anlatıyordu.” Dinkjian, bu albümle, “müzisyenlere yaratımlarında ihtiyaç duydukları ilhamı ve araçları sunan büyük çalgı yapımcılarına saygı duruşunda” bulunmak istediğini belirtiyor.

  • Ara Dinkjian Quartet ne zaman kuruldu? Bu dörtlünün yerleşik olduğu bir şehir var mı?

2008 yılında kuruldu. İlk konserimizi aynı yıl Atina’da verdik. Ardından dünyanın birçok yerinde sahne aldık. Ben New York’ta yaşıyorum, diğerleri Atina’da. Bu yüzden, nerede beraber çalıyorsak, orada ‘yerleşik’ olduğumuzu söyleyebiliriz.

  • Yunanistanlı müzisyenlerle çalışmanız özel bir tercih mi?

Hayır, tesadüf. Çok iyi müzisyenler ve çok iyi insanlar arıyordum; onları buldum.

  • Grupta ‘şarkıları bulma’ ve düzenleme işleri sizin üzerinizde mi, yoksa ortak doğaçlamaya dayanan besteler de var mı?

Açıkçası tüm besteleri ve düzenlemeleri ben yapıyorum. Ama düzenlemelerde, kolektif ve bireysel doğaçlamaların da önemli bir yeri var. Ekipteki müzisyenler gerçekten çok iyi. Düzenlemeyi yapıp onların icrasını dinlemekten büyük keyif alıyorum.

  • ‘Finding Songs’un kartonetinde, ‘Common Creed’ (Ortak İnanç) adlı eserin teksesli geleneksel Ermeni kilise müziğinden ilhamla bestelendiği belirtiliyor. Geleneksel Ermeni müzikleriyle ilişkiniz nasıl?

Aslında yaptığım her beste Ermeni kimliğim ve köklerimle bir ölçüde ilintilidir. Yalnızca, bu ilişki, bazı bestelerimde diğerlerinden biraz daha aşikâr oluyor.

  • ‘Ortak inanç’ ne anlama geliyor?

Müzik çalışmalarımın büyük bölümünde olduğu gibi, insanlığın bir araya gelmesine, affetmesine ve aslında neyin önemli olduğunu anlamasına dair hayalim...

  • ‘Finding Songs’, Türkiye’de, ‘Conversations with Manol’ adlı albümünüzle birlikte, iki CD’lik bir çalışma olarak yayınlandı. Albüm kapağında ikincisinin adının pek görünür olmamasının nedeni nedir?

Bu iki albüm ABD’de ayrı ayrı piyasaya sürülmüştü. İki albüm, müzikal düşüncelerimin farklı taraflarını yansıtıyor. Türkiye’de genellikle besteci olarak tanındığım için, ‘Finding Songs’u kapakta öne çıkarmaya, solo ud doğaçlamalarından oluşan ‘Conversations With Manol’ü (Manol’le Sohbetler) ise hediye CD olarak sunmaya karar verdik.

  • Manol’le sohbetinizi, bu ünlü ud yapımcısının elinden çıkmış bir udla yapıyorsunuz. Bu enstrümanı nasıl edindiniz? Onu sizin için özel kılan şey nedir?

Manol, dünyanın her yerinde, tüm udilerin bildiği, efsanevi bir ud yapımcısı. Bu albümde kullandığım udu, onu 1960’larda Türkiye’den getirmiş bir Ermeni’den, 2011 yılında aldım. Yapım yılı 1907. Sesleri kelimelerle tarif etmek zor; bu yüzden, tüm söyleyebileceğim Manol’ün yaptığı enstrümanların bir derinliğinin, tarihinin ve ‘zekâ’sının olduğu. Bu özellikleri açığa çıkarmak da, udilerin sorumluluğu.

  • Devam eden ve geleceğe dönük ne tür projeleriniz var? Kısa vadede Türkiye’de sahne almak gibi bir planınız var mı?

Ara Dinkjian Quartet’le, Tamer Pınarbaşı ve İsmail Lumanovski’nin yer aldığı The Secret Trio’yla, Kardeş Türküler’le, Eleftheria Arvanitaki’yle, Sezen Aksu’yla ve başka harika müzisyenlerle birlikte konserler vermeyi, onlar dışındaki iyi müzisyenlerle de ortak çalışmalar yapmayı çok istiyorum. Bazı albüm projelerim de var. Ve elbette, Türkiye, müzik hayatımda çok önemli bir yere sahip.

ARA DINKJIAN, 1958’de ABD - New Jersey’de doğdu. Müzik dünyasına adım atmasında babası, Diyarbakırlı müzisyen Onnik Dinkjian önemli rol oynadı. Sahneye ilk kez beş yaşındayken, New York’ta, John Berberyan ve George Mıgırdiçyan’a darbukayla eşlik etmek üzere çıktı. 1986’da kurduğu ve Arto Tunçboyacıyan’ın da yer aldığı ‘Night Ark’ adlı grupla beş albüm yaptı; çok sayıda albümde besteleriyle ya da icracı olarak yer aldı. Dünyanın en önemli udilerinden biri olarak kabul ediliyor. Eserleri pek çok dilde söyleniyor. Sezen Aksu’dan dinlediğimiz ‘Sarışınım’, ‘Vazgeçtim’, ‘Yine mi Çiçek’ ve Ahmet Kaya’dan dinlediğimiz ‘Ağladıkça’, Dinkjian’ın dilden dile dolaşan bestelerinden sadece birkaçı.

Kategoriler

Kültür Sanat Müzik