Suriye’de iki metropoliti kaçırdığı iddia edilen Ebu Banat lakaplı Magomed Abdurakhmanov’un iddianamesi İstanbul 22. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından kabul edildi. Magomed Abdurakhmanov hakkında El Kaide üyesi olmak ve silah bulundurmak suçundan dava açıldı. Abdurakhmanov hakkındaki dosyada zanlının Suriye’de metropolitleri kaçırdığına dair istihbarat olmasına rağmen sorguda olayla ilgili tek soru sorulmamış.
UYGAR GÜLTEKİN
uygargultekin@agos.com.tr
Suriye’de iki metropoliti kaçırdığı iddia edilen Ebu Banat lakaplı Magomed Abdurakhmanov’un İddianamesi İstanbul 22. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından kabul edildi. Magomed Abdurakhmanov hakkında El Kaide üyesi olmak ve silah bulundurmak suçundan dava açıldı. Abdurakhmanov hakkındaki dosyada zanlının Suriye’de Metropolitler Pavlus Yazıcı ve Yuhanna İbrahim’i kaçırdığına dair istihbarat bilgisi olmasına rağmen sorguda metropolitlerle ilgili tek soru sorulmamış. Agos, 6 Aralık tarihli sayısında, araştırmacı Erkan Metin’in çalışmalarına dayanarak metropolitleri kaçıran ve başka suçlara da karışan Ebu Banat’ın Türkiye’de cezaevinde tutulduğunu ortaya çıkarmıştı.
Detaylı istihbarat raporu var
Türkiye, insanlık suçu işleyenlere adeta göz yummuşturDosyayı Agos’a değerlendiren araştırmacı Erkan Metin, etkili bir soruşturma yürütülmediğini, devletin, metropolitleri kaçırdığını kendi istihbarat kaynaklarıyla bildiği birinden sadece iki sayfa ifade aldığının ve metropolitlerle ilgili herhangi bir soru sormadığının anlaşıldığını söyledi. Metin, “Metropolitlerin akıbetinin ne olduğunun şahsın sorgulaması sırasında çok rahatlıkla öğrenilmesi mümkünken bu fırsat bertaraf edilmiş. Dosya daha önceki araştırmamda öne sürdüğüm ve Agos’un haberinde de yer alan tüm tespitleri tamamen doğrular nitelikte. Türkiye metropolitlerin kim tarafından kaçırıldığını ve nereye götürüldüğünü, olaydan hemen sonra tespit etmişti. Ancak bu soruşturmada gerçekler adeta örtülmek istenmiştir. Artık Abdurakhmanov’un metropolitleri kaçıran şahıs olduğundan yüzde yüz eminiz” diye konuştu. Adalet Bakanlığı’nın insanlık suçu soruşturması için izin vermemesini eleştiren Metin, şunları söyledi: “İzin verilmiş olsa Suriye’de çok yaygınlaşan bu tür vahşetin engellenmesi ve katillerin hesap vermesi sağlanabilirdi. Türkiye, insanlık suçu işleyenlere adeta göz yummuştur.” |
2013/502 numaralı dava dosyasında Magomed Abdurakhmanov’un internette yayınlanan kafa kesme görüntüleri yer alıyor. Abdurakhmanov, sorgulama sırasında kafa kesen kişinin kendisi olduğunu doğruladı. Dava dosyasında Dışişleri Bakanlığı İstihbarat Daire Başkanlığı tarafından, İstanbul Emniyet Müdürlüğü’ne gönderilen 2 Temmuz 2013 tarihli gizli bir yazı bulunuyor. Yazıda “Metropolitlerin Magomed Abdurakhmanov’un grubu olan Katibetül Muhacirun tarafından kaçırıldığı, önce Halep Ancura köyüne, ardından ise İdlib Sermade Deridize köyüne götürüldüklerinin bilgisinin alındığı ve metropolitlerin Esad’a teslim edilip takas edilmesinin planlandığı” belirtiliyor. Ayrıca 26 Nisan 2013’te Dışişleri Bakanlığı İstihbarat Daire Başkanlığı’nın emniyette konuyla ilgili aynıyı bilgiyi verdiği de ortaya çıktı. Bilgi, metropolitlerin kaçırılmasından sadece dört gün sonra yazılmış. Dava dosyasında yer alan bir başka bilgi notu metropolitler ile ilgili daha detaylı bilgi içeriyor. Bilgi notunda Metropolit Pavlus Yazıcı’nın muhalifleri desteklediği için zarar göreceğinden endişe ettiği, Türkiye’ye yerleşmeyi planladığı ve Ocak 2013’ten itibaren Türkiye’ye giriş çıkış yaptığı bilgisine yer veriliyor. Aynı notta 22 Nisan 2013’te Metropolit Yazıcı’nın Cilvegözü Sınır Kapısı’ndan çıkış yaptıktan sonra Halep Süryani Ortodoks Metropoliti Yuhanna İbrahim ile birlikte El Kaide’ye bağlı Katibetül Muhacirun grubu tarafından kaçırıldığı belirtiliyor. Bu notlara göre 6 Aralık’ta Agos’un “Metropolitlerin katili İstanbul’da mı?” başlıklı haberinde yer verilen ve araştırmacı Erkan Metin’in çalışmaları sonucunda elde ettiği bilgilere dayanan bilgiler devlet kurumları tarafından doğrulanmış oluyor.
‘İlk defa kafa kestim’
Abdurakhmanov, Emniyet’teki ifadesinde kafa kesme görüntüleri sorulduğunda görüntülerdekinin kendisi olduğunu doğruluyor. İlk defa kafa kestiğini, bu tür eylemlerin çatışma bölgesinde neredeyse her Cuma yapıldığını anlatan Abdurakhmanov, kendisinin örgütte Emir, yani komutan olduğunu söylüyor. Abdurakhmanov, Bağcılar’da yakalandığında üzerinde bulunan çok sayıda telsizi Türkiye istihbaratından olduğunu düşündüğü Ebu Cafer isimli bir elemanı tarafından verildiğini polis sorgusunda anlatıyor ve bu kişinin kendi grubunda olduğunu kabul ediyor.
Bağcılar’da yakalandı
Dosyaya göre, Abdurakhmanov, 4 Temmuz 2013’te Bağcılar’da, kaldığı eve düzenlenen operasyonla yakalandı. Yanında kaldığı kişinin işyerinde yapılan aramada 2 adet saldırı tipi el bombası, 8 şarjör, 186 ağır silah fişeği, palaska ve kafa kesme görüntülerinde giydiği değerlendirilen 3 tane siyah cübbe elle geçirilmiş.
Adalet Bakanlığı: İnsanlık suçu değil
Savcılık, basında çıkan kafa kesme görüntüleri nedeniyle insanlık suçu kapsamında soruşturma açmak için Adalet Bakanlığı’ndan izin istedi. Bakanlık, 26 Ağustos 2013’te verdiği yazılı cevabında kafa kesme olayının Suriye’nin iç sorunu olduğu ve Türkiye’nin herhangi bir şekilde olaydan zarar görmediği gerekçeleriyle soruşturma izni vermedi.