Türkiye İsviçre’yle soykırım pazarlığında

Türkiye, Cenevre’de BM binası önünde yapılacak olan soykırım anıtı projesini engellemek için İsviçre’ye karşı G-20 kozunu kullanıyor.

Fatih Gökhan Diler
fgdiler@agos.com.tr

‘Hafızanın Sokak Işıkları’, İsviçre’nin Cenevre şehrinde, 1915 Ermeni Soykırımı anısına yapılacak olan bir sanat projesi. 2008’de Cenevre Kent Konseyi tarafından kabul edilen proje için 15 alternatif yer arasından Birleşmiş Milletler ofisinin önünde bulunan Ariana Müzesi Parkı bu hafta mekân olarak seçildi. Anıtın çalışmalara başlamak için, Cenevre Kent Konseyi Kültür Departmanı sözcüsü Felicien Mazzola’nın ifadesiyle “Top artık inşaatın başlaması için yeşil ışık yakmaya yetkili merci olan Cenevre Kantonu Mahkemesi’nde.”

‘Hafızanın Sokak Işıkları’, projenin kabul edildiği 2008’den bu yana ülkedeki çeşitli Türkiyeli STK’lar tarafından tepkiyle karşılanıyor.Aynı zamanda, bugün uluslararası kamuoyu tarafından donmuş olarak görülenTürkiye-Ermenistan ilişkilerinin normalleşmesi sürecinde, aktif rol oynamaya çalışan tek taraf olanİsviçre ile Ankara’nın arasında da gerginliğe neden oldu.

‘Stratejik ortaklık’

BM Cenevre Merkezi’nin önünde yapılacak olan anıt, Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu’nun 10 Ekim’deki İsviçre ziyaretindegerçekleştirdiği ikili görüşmelerde tekrar gündeme geldi. Anıtın akıbetiyle ilgili İsviçre Federal Konseyi Dışişleri Bakanı Didier Burkhalter ile Davutoğlu arasında yapılan pazarlığın detayları bu hafta ülke basınında tartışılmaya başlandı; masada İsviçre’nin istediği G-20 zirvesi davetiyesi, Türkiye-İsviçre arasında ‘stratejik ortaklık’ ve tabii ki yapılacak olan anıt var. Federal Konsey üyesi Burkhalter, Türkiye ile İsviçre arasında bir ‘stratejik ortaklık’ planladıklarını ifade etti. Ermeni Soykırımı anısına yapılacak anıt ise bu noktada iki ülke arasına giriyor, Ankara’dan baskı yiyen Federal Konsey ise bu meseleyi çözmenin yollarını arıyor.

İsviçre-Ermenistan parlamento grubu genel sekreteri ve İsviçre-Ermenistan Derneği Başkanı Sarkis Shahinian, yapılması planlanan anıtınaslında siyasi anlamda Ermeni meselesine oldukça ‘yumuşak’ bir katkı sağladığını çünkü evrensel olarak insan haklarına ve 20. Yüzyıl’da gerçekleşmiş tüm insanlık suçlarına temas etmek gibi bir duyarlılığı yansıttığını söylüyor zira Ermeni Soykırımı’na odaklanılmış değil. Öyle ki bu ifade ‘Hafızanın Sokak Işıkları’ projesinin hiçbir yerinde kullanılmıyor.

Türkiye’nin G-20 kozu

Bu konuda Dışişleri Bakanı Burkhalter’in ‘stratejik ortaklık’ olarak tanımladığı şeyin arka planını irdelemek gerekiyor. Türkiye bir süredir ekonomik açıdan İsviçre için önemli bir partner.İki ülke arasındaki yıllık ticaret hacmi 3 milyar İsviçre Frankı yani yaklaşık 6,5 milyar TL’ye tırmandı. Ancak ortaya çıkan yeni durum daha çok siyasi, odak noktası ise G-20.

İsviçre’nin aksine Türkiye, bir anlamda gayrı resmi dünya hükümeti olarak tabir edilen oluşumun bir parçası ve Türkiye 2015’te G-20’nin yönetim koltuğuna oturacak. İsviçre Federal Konseyi’nin hedefi ise Ankara’dan G-20 Ekonomi Bakanları toplantısı daveti koparmak. Öte yandan, İsviçre uluslararası kamuoyunda etkinliğini artırmak için Güney Kafkasya’daki sorunlarda arabuluculuk görevleri üstleniyor ve bu mecrada da Türkiye ile yakınlığını korumak niyetinde. Dolayısıyla Türkiye, dünyanın her neresinde ve hangi bağlamda olursa olsun Ermeni Soykırımı ile ilgili girişimlerle savaşma refleksini gösteriyor ve İsviçre’nin beklentileri karşılığında anıtın yapımına karşı çıkıyor.

Shahinian, “Dışişleri Bakanlığı kadrosu, İsviçre Konfederasyonu eski Başkanı Micheline Calmy-Rey döneminden sonra tamamen değişti. Yeni kadro G-20 gibi suni ama imaj olarak medyatik menfaatleri öne sürerek anıtı yapma kararını alan Cenevre yöneticilerine etki etmeye çalışıyor” şeklinde konuşuyor. Her ne kadar Dışişleri Bakanı Burkhalter bu ‘hassas’ meseleye uzlaşmalı bir çözüm bulunması gerektiğini söylese de Cenevre Kent Konseyi’nin aldığı karar üzerinde herhangi bir yaptırım gücü yok.

Davutoğlu’ndan mektup

Dışişleri Bakanı Davutoğlu Cenevre’de BM binası önünde yapılacak olan anıt için İsviçreli meslektaşına çoktan hafif tehditkâr bir üslup içeren iki protesto mektubu yolladı. Davutoğlu, İsviçre’ye yaptığı son ziyarette ise Shahinian’a göre sadece anıtın yapılacağı mekanı değil aynı zamanda anıtın içeriğini de değiştirmeye yönelik” girişimlerde bulundu. Bunaparalel olarak, Bakan Burkhalter, Cenevre Kantonu’na, anıtı 1915’te hayatını kaybedenlere değil Birinci Dünya Savaşı’nda ölen tüm insanlara adaması için baskı uygulamaya başladı.

İsviçre Federal Konseyi Dışişleri Bakanı Didier Burkhalter’in Davutoğlu ziyaretinden sonra gerçekleştirilen ortak toplantıda Cenevre Kantonu yöneticileri ve Cenevre Kent Konseyi’nden yetkililerle görüşme fırsatı yakaladı. Ancak Cenevre proje ile ilgili herhangi bir değişikliğe gitmeyi düşünmüyor. Zira Cenevre sorumlu konsey üyesi Sami Kanaan’a göre anıtın yerinin değişmesi sorunu çözmeyecek çünkü Türkiye herhangi bir başka mekâna da aynı şekilde karşı çıkacak.

Kategoriler

Güncel Türkiye Dünya