18. Almanya Federal Cumhuriyeti seçimleri 22 Eylül 2013 tarihinde yapılacak. Bir önceki seçimi kazanan Angela Merkel liderliğindeki Hıristiyan Demokrat Birliği’ne muhalif olarak yarışa katılacak 30 siyasi parti arasında; Hür Demokratik Parti, Almanya Sosyal Demokrat Partisi, Sol Parti, Birlik 90/Yeşiller ve Almanya Korsan Partisi de yer alıyor
Agos.com.tr - ‘Emnid Enstitüsü’nün 28.07.2013, ‘İnfratest Dimap’ kuruluşunun ise geçen ay yaptıkları anketler Hıristiyan Demokrat Birliği/Hıristiyan Sosyal Birliği’nin yaklaşık yüzde 40 oyla ilk sırada yer aldığını; Sosyal Demokrat Parti’nin yüzde 25, Yeşilller’in yüzde 13, Sol Parti’nin yüzde 8, geri kalanların ise yüzde14 olduğunu gösteriyor. Bu rakamlara göre Sosyal Demokrat Parti ve Yeşiller'in tek başına iktidar olma şansı yok. Fakat Sol Parti’yi de aralarında alarak koalisyon kurmaları durumunda bu şansı elde edebilirler.
Seçim tarihi polemiği
18. Almanya Federal Seçimleri’nin tarihi, hükümet ve muhalefet arasında birçok tartışmalara yok açmıştı. Sosyal Demokrat Partisi (SPD), hükümet ortaklarının (CSU/CDU) kararlaştırdığı 29 Eylül tarihine tepki göstermişti.
SPD Genel Başkanı Sigmar Gabriel, ‘Süddeutsche Zeitung’ gazetesine yaptığı açıklamada, 'Görünüşe göre, Peer Steinbrück'ün SPD'nin başbakan adayı olarak belirlenmesi hükümeti telaşlandırdı. Seçim tarihini SPD'nin yönettiği 3 eyalette tatil olduğu zamanda teklif edilmesi başka türlü izah edilemez' demişti.
Seçim tarihlerinin tatil de dikkate alınarak kararlaştırılması gerektiğini düşünen SPD, Almanya'nın Brandenburg, Berlin, Hamburg gibi Eyaletleri'nde 28 Eylül'de okulların sonbahar tatiline gireceğini de eklemişti.
İçişleri Bakanlığı sözcüsü ise, “Seçim günü tatil dönemine denk gelmemeli” şeklinde yasal bir zorunluluk olmadığını belirtmiş ve suçlamaları reddetmişti. Sözcü, 1994 yılındaki genel seçimlerin 6 eyalette okullar tatilken yapıldığını vurgulayarak, geçmişte böyle bir örneğin yaşandığını da hatırlatmıştı.
Tepkileri dikkate alan federal hükümet, haftalarca süregelen tartışmalar sonucunda seçim tarihini 22 Eylül 2013 olarak kararlaştırdı.
‘Büyük koalisyon’a ret
Berlin-SPD haftalardır, ‘büyük koalisyon’ kurulup kurulmayacağını tartışıyor. Başbakan Adayı Peer Steinbrück, böyle bir ittifakı kesin olarak reddettiğini, partiden kimsenin büyük koalisyon fikrini onaylamadığını, bu ihtimali engellemek için her şeyi göze aldığını söyledi. Hem Başkan Adayı Peer Steinbrück ve hem de Parti Lideri Sigmar Gabriel, kırmızı-yeşil ittifakını reddetti.
Medyada çıkan haberlere göre, SPD federal seçimlerden sonra CDU'yla koalisyon yapmayacak. FDP şimdiden kırmızı-kırmızı-yeşil koalisyonuna karşı uyarı yaptı. SPD üst yönetimi, 'Welt Am Sonntag' gazetesindeki habere göre federal seçimlerden sonra büyük koalisyona katılmayacaklarını açıkladı. Gazeteye göre böyle bir hareket, kendi destekçileri ve savunucuları üzerinde motive edici bir etki yapabilir. SPD başkanı Ralf Stegner ise yaptığı açıklamada, 'SPD'de hiç kimse büyük bir koalisyon istemiyor' dedi.
Almanya vatandaşlığına geçiş kolaylaştırılmalı
Yeşiller Partisi Eşbaşkanı Claudia Roth ise Eylül ayında gerçekleştirilecek Almanya genel seçimlerinde güçlü bir Yeşiller partisi çıkmasını ümit ettiklerini dile getirerek, Alman hükümetinin dış politikada artık inandırıcı olmadığını savunarak, Birlik Partileri ve FDP'nin popülist politikasını eleştirdi. Özgürlük kavramının Almanya'da azınlık haklarının özgürlüğü anlamına geldiğini belirten Roth, Alman Sosyal Demokrat Parti ile koalisyon hükümetine de sıcak baktıklarını belirterek Almanya vatandaşlığına geçiş işlemlerinin kolaylaştırılması, çifte vatandaşlığın kabulünü savunduklarını ifade etti.
Seçimlerin dengesinde göçmen vatandaşların rolü
2013 Federal seçimlerinde 5 milyonu aşkın göçmen vatandaş oy kullanma hakkına sahip olacak. Günümüzde Almanya'da seçmenlerin yaklaşık yüzde 7'sini göçmen vatandaşlar oluşturuyor. Almanya’daki göçmen seçmenler gibi Türkiyeli seçmenler de geleneksel olarak sol partilere oy veriyor.
Almanya’da Türkiyeli seçmenin oyları genellikle sosyal demokrat partilerden (SPD, Yeşiller ve Sol Parti) yana. Türkiye göçmenleri arasında yapılan anketlerin sonucuna göre oyların yüzde 64’ü SPD, yüzde 23’ü Yeşiller ve sadece yüzde 7’lik bir kısmı ise CDU/CSU’ya gidecek.
Partilerin bu konudaki politikaları özetle şöyle:
Yeşiller: Almanya’da Yeşillere olan Türk ilgisi yoğun, bunun en önemli nedenlerinden biri de partide Türk eşbaşkan Cem Özdemir’in varlığı. Bir önceki seçimlerinde Yeşiller, çevre korunmasının teşviki, eğitim ve sosyal alanlara yatırımların artması, yeni istihdam yerlerinin açılması vaatleriyle yüzde 8.1 oy elde etmişlerdi. Bu seçimlerde Yeşiller’in yüzde 11-14 arasında oy alması bekleniyor. Yeşillerin yeni hedefleri ise; vergi oranlarını düzenlemek, işsizlik ücretlerinin yükseltmek ve asgari ücret uygulaması getirmek.
Sol Parti: Sol Parti’nin Türk seçmenler üzerinde etkisi büyük, çünkü Sol Parti göçmen politikasında Sevim Dağdelen, Hakkı Keskin ve Hüseyin Kenan Aydın gibi siyaset ve bilim insanları aktif olarak çalışıyor. Öncelikli hedefleri sosyal adaletin sağlanması, vergilerinin düzenlenmesi; eğitim, sağlık ve ulaşım gibi alanlarında mali teşvikler yapılması, ‘borsa ve milyonerler vergisi’ uygulamasını yürürlüğe girmesi yer alıyor. Sol Parti ayrıca, mesleki eğitime geçişlerin kolaylaştırılmasını da parti programına dâhil etti.
SPD: Düşük gelirli ve çocuklu ailelere vergi indirimleri uygulanmasını düşünen SPD de Sol Parti gibi, gelir düzeyi yüksek kesime yönelik özel vergi getirilmesini istiyor.
CDU/CSU: Başbakan Angela Merkel önderliğindeki Hıristiyan Demokrat Birliği’nin hedefleri arasında, vergilerin düşürülmesi, herkese tam gün işlerin verilmesi, aile ve eğitim politikalarının yeniden düzenlenmesi, ekolojinin ekonomiyle birleştirilmesi gibi vaatler var.
FDP: CDU/CSU ile muhafazakâr-liberal koalisyondan taraf görüş bildiren Hür Demokrat Parti (FDP), SPD ile kesinlikle koalisyon kurmayacaklarını sürekli dile getiriyor. FDP uzun zamandır Türk seçmenlerin uzak durmayı tercih ettiği bir parti. Bu seçimlerdeki hedefleri orta sınıfa yönelik politik yenilikler yapmak. Orta ölçekli işletmelere vergi kolaylığı sağlamak, vergi alanında üç aşamalı bir model getirilmesi, asgari ücrete karşı çıkmalarına rağmen çocuk parasının artırılması, işsizlere ödenen ‘Hartz IV’ yerine ‘Bürgergeld’ (Vatandaş Parası) uygulamasını getirmek öncelikli vaatleri arasında.
(Ajanslar)