Başbakan Erdoğan, İstanbul İl Başkanlığı’nın iftarında, vakıf mülklerinin iadesi kapsamında bugüne dek gayrimüslim cemaatlere 2,5 milyar dolarlık gayrimenkul teslim ettiklerini söyledi. Başbakan Erdoğan’ın bu hesabı nasıl yaptığını bilen yok ama vakıf mülklerinin iadesi konusunda tablo hiç de tozpembe değil. Pek çok vakıf, kendilerine ait mülklerin iadesi için mahkeme kapısında bürokratik engellerle boğuşuyor.
*Başbakan Erdoğan, AK Parti İstanbul İl Başkanlığı’nın iftarında, vakıf mülklerinin iadesi kapsamında bugüne dek gayrimüslim cemaatlere 2,5 milyar dolarlık gayrimenkul teslim ettiklerini söyledi. Başbakan Erdoğan’ın bu hesabı nasıl yaptığını bilen yok ama vakıf mülklerinin iadesi konusunda tablo hiç de tozpembe değil. Pek çok vakıf, kendilerine ait mülklerin iadesi için mahkeme kapısında bürokratik engellerle boğuşuyor.
*Bugüne kadar iadesi için başvurusu yapılan 1 542 mülkün sadece 253’ü iade edildi. 460 başvuru halen değerlendirme aşamasında. 829 mülk için yapılan başvurular olumsuz sonuçlandı. Hakkında tazminat kararı verilen mülk sayısı ise 18. Geçen hafta ihalesi yapılıp 20 yıllığına kiralanan Sanasaryan Han, Andonyan Ermeni Katolik Manastırı ve Mektebi, Tuzla Çocuk Kampı gibi pek çok mülk hakkında ise iade başvurusu bile yapılamıyor.
*Bazı vakıfların iade başvuruları tablosu ise içler acısı. Yenikapı Tateos Partoğimeos Vakfı, 8 mülkün iadesi için başvurdu ama hiçbiri iade edilmedi. Yeniköy Surp Asdvadzadzin Vakfı’nın 11 mülk için yaptığı başvurlardan biri iadeyle sonuçlandı. Diyarbakır Surp Giragos Vakfı’nın 190 mülk için yaptığı başvurudan sadece 17’si iadeyle sonuçlandı. Süryanilerin Mardin Merkez’de yaptıkları 11 mülk başvurusunun tamamı reddedildi.
*Vakıf yöneticilerinin karşılaştığı bürokratik zorluklar da işin cabası. İadesi talep edilen taşınmazların ada-pafta-parsel bilgilerini ve hangi taşınmazların hangi vakıflardan alındığını ilgili devlet kurumları biliyorken ispat yükümlülüğü vakıf yönetimlerine yükleniyor. Bu tablo karşısında Başbakan Erdoğan’ın iki yıl önce dile getirdiği “Bizim ne Yahudiliğimiz, ne Ermeniliğimiz, ne afedersiniz Rumluğumuz kaldı” sözünü hatırlatalım istedik.
UYGAR GÜLTEKİN
uygargultekin@agos.com.tr
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, 2011 yılında azınlık vakıfları tarafından düzenlenen iftar yemeğinde gayrimüslimlere ait el konulan mülklerin iade edilmesiyle ilgili kararlılıklarını açıklamıştı. Başbakan, 21 Temmuz 2013 tarihinde AK Parti İstanbul İl Başkanlığının iftarında ise bu sözlerinin arkasında olduğunu belirterek, bugüne dek gayrimüslim cemaatlere 2,5 milyar dolarlık gayrimenkul teslim ettikleri söyledi. Başbakan Erdoğan’ın bu hesabı nasıl yaptığı bilinmiyor ama vakıflara ait mülklerin iadesi konusunda tablo pek de onun çizdiği gibi tozpembe değil. Ermeni, Rum ve Süryani toplumlarına ait pek çok vakıf kendilerine ait mülklerin iadesi için mahkeme kapısında.
Vakıflar Genel Müdürlüğü Meclisi Azınlık Vakıfları Temsilcisi Laki Vingas’ın verdiği verilere göre bin 542 mülkün sadece 253’ü iade edildi. 460 başvuru halen değerlendirme aşamasında, 829 mülk için yapılan başvurular olumsuz sonuçlandı. Sadece 18 mülk için tazminat kararı verildi. Vakıflar, ret yanıtı verilen mülkler için idari mahkemelere başvuruda bulunuyor. Geçtiğimiz hafta ihalesi yapılarak 20 yıllığına kiralanan Sanasaryan Han, Andonyan Ermeni Katolik Manastırı ve Mektebi, Tuzla Çocuk Kampı gibi pek çok mülk ise, söz konusu Kanun Hükmünde Kararname hükümleri dahilinde olduğu için haklarında hiçbir iade işlemi yapılmıyor.
B A Z I Ö R N E K L E R
Başvuruların çoğu geri dönüyor
Yenikapı Tateos Partoğimeos Vakfı: 8 mülkün iadesi için başvurdu. Başvuruların tamamı mahkemelik olmuş durumda. Hiçbir mülk iade edilmedi.
Eyüp Surp Asdvadzadzin Vakfı: Bir mülkün iadesi için başvurdu. Başvuru reddedildi. Mahkeme süreci devam ediyor.
Yeniköy Surp Asdvadzadzin Vakfı: 11 mülk için başvurdu. Sadece bir mülk iade edildi. İki mülk için mahkeme süreci devam ediyor.
Üsküdar Surp Haç Vakfı: En çok başvuru yapan vakıflardan. 34 başvurudan sadece 4’ü iade edildi.
Ortaköy Surp Asdvadzadzin Vakfı: 15 mülk için başvurdu. 5’i iade edildi. 2 mülk mahkeme yoluyla iade edildi. 5 mülk için mahkeme süreci devam ediyor.
Diyarbakır Surp Giragos Vakfı: 190 mülk için başvurdu. Sadece 17 mülk iade edildi.
Süryani vakıflarına hiçbir iade yok
Süryani toplumu da bazı mülklerin iadesi için başvuruda bulundu. İstanbul’da başvurusu yapılan bir mülkün iadesi reddedildi. Mahkeme süreci devam ediyor. Mardin Midyat’ta 2 mülk için başvuru yapıldı ancak yanıt alınamadı. Mardin Merkez’de toplam 11 mülk için başvuru yapıldı, tamamı reddedildi.
İade sürecindeki sorunlar
Hrant Dink Vakfı’nın yürüttüğü İstanbul Ermeni Vakıflarının El Konulan Mülkleri Projesi Koordinatörü Nora Mildanoğlu, mülklerin iadesine dönük yasal düzenlemeleri ve eksikliklerini anlattı. Proje kapsamında yayımlanan ve İstanbul’daki tüm Ermeni vakıfların yaşadığı mülkiyet sorunlarını anlatan Beyanname 2012 kitabı isteyene ücretsiz veriliyor. Projenin internet sitesi www.istanbulermenivakiflari.org adresinde ise, yaşanan mülkiyet sorunlarıyla ilgili tüm bilgiler en güncel halleriyle yer alıyor.
• Dava yoluyla üçüncü şahıslara geçtiyse iade yok
2011 yılında çıkarılan kanun hükmünde kararname, cemaat vakıflarının yaşadıkları mülkiyet sorunlarını çözüme kavuşturma yolunda önemli bir adımdı. Ancak, kararnamenin çözüm getirmediği noktalar vardı. Mesela, dava yoluyla, azınlık vakıflarının mülkiyetinden alınıp üçüncü şahıslara verilen taşınmazlar hakkında bir çözüm öngörmemişti. Tuzla Çocuk Kampı örneğinde bu durumu açıkça görüyoruz. Vakıf, satış yoluyla edindiği arsayı, satışı yapan kişiye iade etmek zorunda kalmış ve satış bedelini de geri alamamıştı. Söz konusu vakıf, son kararnameden yararlanamadı.
• Tazminatlar adil değil
Öte yandan, dava yoluyla Hazine veya Vakıflar Genel Müdürlüğü gibi devlet kurumlarının mülkiyetine geçtikten sonra üçüncü şahıslara satılan vakıf taşınmazları için kararname tazminat öngörüyordu. Söz konusu taşınmazların bedellerin adil bir şekilde değerlendirilip değerlendirilmediği de önemli bir nokta. Her şeyden öte, cemaat vakıfları on yıllardır mülkiyet sorunları yaşadıkları için hayatta tutmaya çalıştıkları kilise, okul gibi dini, sosyal ve kültürel kurumların gelişimi olumsuz etkilenmiştir. Tazminat tespitlerinde bu husus hiç dikkate alınmıyor.
• Kaydı devlet tutuyor ama vakfa “ispatla” diyor
Vakıf yöneticileri, gönüllü olarak yürüttükleri vakıf çalışmalarında pek çok zorlukla karşılaşıyorlar. Kararname kapsamında yaptıkları başvurular için devlet kurumlarından pek çok bilgi-belge toplama yükümlülüğü ile karşı karşıyalar. Ayrıca, iadesini talep ettikleri vakıf taşınmazlarının ada-pafta-parsel bilgilerini bulmakta zorlandılar. Hangi taşınmazların hangi vakıflardan alındığını ilgili devlet kurumları biliyorken ispat yükümlülüğünü vakıf yönetimlerine yüklemek hak arayışını zora sokan bir yaklaşım.
İki haksızlık örneği
Yeniköy Surp Asdvadzadzin Vakfı
Mülklerin iadesi konusunda en dertli vakıflardan biri durumunda. İade için yaptıkları 11 başvurudan sadece bir mezarlık iade edildi. İki mülk için mahkemelik durumdalar. İstanbul’un en değerli semtlerinden biri olan Yeniköy’deki Surp Asdvadzadzin Vakfı’nın mallarının başına gelenler şöyle:
Vakfın toplam 30 taşınmazı tespit edildi. Bunlardan 11'i (%37) çeşitli mülkiyet sorunlarıyla karşılaştı. 2000'li yıllarda yapılan düzenlemelerle ya da mahkeme yoluyla vakfa iade edilmiş herhangi bir taşınmaz yok.
Vakfın en eski mezarlığı kadastro çalışması sırasında 'kadim Ermeni mezarlığı' olarak tespit edilmiş olmasına rağmen Hazine adına kaydedilmiştir ve günümüzde Büyükşehir Belediyesi'nin mülkiyetindedir. Daha yeni olan ve yine Büyükşehir Belediyesi adına kayıtlı olan diğer mezarlığın önemli bir kısmı Müslüman mezarlığı olarak kullanılmakta. Her iki mezarlık arazisinde de bazı gecekondular inşa edilmiştir. Mezarlıklardan sadece biri kendilerine iade edilmiş durumda.
Vakfın şu an Büyükşehir Belediyesi adına kayıtlı olan diğer taşınmazı kadastro çalışması sırasında Hazine adına kaydedilmiştir. Tepede, mezarlığa yakın büyük bir arsanın tapu kaydı da Hazine adınadır. Vakfın el konan mülkleri arasında, hisseli olarak şahıs ve kamu mülkiyetinde kayıtlı bir arsa da bulunmaktadır. Kilisenin güney cephesine komşu olan bir ev ise VGM adına kayıtlıdır.
Vakfın, 1956'da İstinye Caddesi'nin genişletilmesi sırasında, bedeli ödenerek kamulaştırılan arsasının parseli güncel kadastro haritasında mevcut değil. Vakfın, kamulaştırılan iki taşınmazı daha var. Ayios Nikolaos Rum Kilisesi'nin yanındaki parsel Belediye'nin mülkiyetinde. Yeniköy Surp Hovhannes Mıgırdiç Ermeni Katolik Kilisesi'nin yanında yer alan ev ise, Köybaşı Caddesi'nin genişletilmesi sırasında kamulaştırıldı ve parseli artık mevcut değil.
Yenikapı Tateos Partoğimeos Vakfı
Süreçten dertli vakıflar arasında. Yaptığı sekiz başvuru da reddedilmiş ve mahkemeye taşınmış durumda.
Yenikapı Surp Tateos Partoğimeos Vakfı’nın toplam 21 taşınmazından 14'ü (%67) mülkiyet sorunu yaşadı. Dört adet taşınmaz Vakıflar Meclisi tarafından vakfa iade edildi.
Vakfın sorunu devam eden mülklerinin çoğunluğu şahıs mülkiyetinde. Kapalıçarşı yakınındaki Çuhacı Hanı Sokak'ta bulunan dükkân vakıf tarafından 1890'da edinilmiş olmasına ve hem 1913, hem de 1936 Beyannamesi'nde yer almasına rağmen iade edilmedi. Diğer taşınmazlar kilisenin yakınlarında. Bunların en önemlisi, eskiden Hayganuşyan Kız Okulu'nun bulunduğu, Alboyacılar Sokak'taki arsa. Vakıf tarafından 1907 yılında edinilmiş ancak okulun yanması ile boş kaldı ve başka parsellerle birleştirilmiş olan bu arsa günümüzde şahıs mülkiyetinde. Yine Alboyacılar Sokak'ta bulunan iki arsanın, Değirmen Sokak'taki bir evin ve Mustafa Kemal Caddesi'ndeki bir arsanın da mülkiyetleri şahıslar üzerinde.
Vakfın 1861 yılında edindiği, Sandık Sokak'ta bulunan üç dükkân, Mustafa Kemal Caddesi'nin genişletilmesi sırasında, 1961'de kamulaştırıldı. Vakıf tarafından 1875'te edinilen, Çorbacıbaşı Sokak'ta yer aldığı tahmin edilen evin güncel kadastro bilgileri tespit edilemediğinden, akıbeti bilinmemekte.