6 Temmuz Cumartesi günü Irkçılığa ve Milliyetçiliğe DurDe! inisiyatifi Ermeni Soykırımı'nın 100. yılı yaklaşırken nasıl bir eylem planı izlenilmesi gerektiğiyle ilgili panel ve forumdan oluşan iki oturumluk bir program gerçekleştirdi.
İlknur Taşköprü
ilknurtaskopru@gmail.com
Katya Paus
katyapaus@gmail.com
Irkçılığa ve Milliyetçiliğe DurDe! inisiyatifi 6 Temmuz Cumartesi günü “1915’ten 2015’e Ermeni Soykırımı yıldönümü eylem planı” adlı panel/forum düzenledi. 2 oturumdan oluşan programın birinci oturumunda Clark Üniversitesi öğretim üyesi, Taner Akçam ile “Kanunların Ruhu” adlı kitabı yazmış olan Ümit Kurt konuştu. Kurt, soykırımı ve bugünkü inkâr politikalarını anlayabilmek için tehcirin nasıl uygulandığını ve bu uygulamaların hangi yasal düzenlemelere dayandırılarak nasıl yapıldığının iyi anlaşılması gerektiğinin altını çizdi. Kurt sunumunda, Ermeni- Rum mal ve mülklerinin yasalarla nasıl Türkleştirildiğini ve bu sayede Türk sermayesinin nasıl oluştuğunu anlattı. Bu yüzden de Ermeni Soykırımını ve bugünkü inkâr politikalarını anlamak için sadece İttihat ve Terakki değil, bu şekilde zenginleşen diğer kesimleri de incelememiz gerektiğini söyledi.
Moderatörlüğü Levent Şensever’in yaptığı ikinci oturumda katılımcılar soykırımın 100. yıldönümü yaklaşırken nasıl bir eylem planı izlenilmesi gerektiğiyle ilgili tartıştı. Oturumun başında Levent Şensever daha önceki yıllarda Ermeni Soykırımı ile ilgili yapılan çalışmaları anlattı. Ardından nasıl bir kampanya düzenlenip örgütlenebileceği ve yapılabilecek çalışmalardan bahseden bir sunum yapıldı.
Nasıl bir kampanya yapılması planlanıyor?
Kampanyanın amacı soykırımı gündeme taşımak, herkese açık ve kimsenin dışlanmayacağı bir kampanya ortamı yaratmak olduğu söylendi. Ermeni soykırımı dışında hiçbir konunun ele alınmayacağı kampanyaya Ermenilerin dışında da büyük bir katılımın olması umut ediliyor.
Kampanyada ne gibi faaliyetler yapılabilir?
Kampanyada farkındalık yaratacak etkinlikler planlanmakta. Yapılacak etkinlikler arasında stantların yapılması, imza kampanyalarının başlatılması, sergiler, yayınlar, seminerler, sempozyumların düzenlenmesi, sırf bu kampanya için web sitesi oluşturulması, STK’lar ile ortak ilişkiler kurup beraber hareket etmek gibi faaliyetler planlanıyor.
Nasıl bir örgütlenme planlanıyor?
Kampanyanın örgütlenmesinin kurumlar arası olması yerine aktivistlerin kampanyası olması gerektiği söylendi. Kampanyanın yürütmesinin 5-10 kişiden oluşan bir komite ve daha geniş çaplı bir danışma kurulunun oluşturulması önerildi. Kampanyanın DurDe’nin kampanyası olmayacağının, aktivistlerin kampanyası olacağının altı çizildi.
Sunumdan sonra yapılan tartışmalarda katılımcılar bazı önerilerde bulundu. Belirtilen görüşler özetle şöyle:
•Sosyal medya etkin bir şekilde kullanılmalı. Böylece konuyu daha kolay gündemde tutup, başka yerlere ulaşabiliriz.
• Yapılan kötü şeylerin somutlaştıran çalışmalar yapılabilir. (Örneğin: Almanya’da soykırım sırasında kimin hangi evden alındığı evin önündeki kaldırımlara yazılmış.)
• Küçük anekdotlarla yapılan kötü şeylerin söylendiği kısa ama etkileyici videolar hazırlanabilir.
• Yapılan çalışmalar uluslararası kamuoyuna taşınmalı.
• Sokak isimlerinin değiştirilmesi/geri verilmesi için çalışmalar yapılmalı.
• Yerel çalışmalar yapılmalı. Türkiye’nin başka yerlerinde de çalışmalar yapılmalı.
• Eksikliği göstermeliyiz. Toplum, Ermeni yokluğunun farkına varmalı.
• Parklarda yapılan atölyelerin devamı olarak bu konuda da atölyeler yapılabilir. Örneğin parkın bulunduğu mahallelerde kimler vardı? Artık kimler yok gibi çalışmalar yapılabilir.
• Mecliste kanun teklifi verilmeli.
• Yapılan kampanya suçlayıcıdan çok eğitici olmalı.
• Günlük hayatta kullanılan aşağılayıcı dil hakkında da çalışmalar yapılmalı