‘Şehit anneleri ile Cumartesi annelerinin görüşleri harmanlanmalı’

Akil İnsanlar Marmara Grubu sivil toplum örgütü temsilcileriyle bir araya geldi. Buluşmada konuşan Prof. Dr. Levent Korkut, toplantılara dair gözlemlerini dile getirdi, “Şehit anneleri başka Cumartesi anneleri başka şey söylüyor; bu talepler harmanlanmalı yoksa bu insanlar çözüm fikrinden uzaklaşabilir.”

UYGAR GÜLTEKİN

uygargultekin@agos.com.tr

Akil İnsanlar Marmara Grubu, Türkiye küçük Millet Meclisleri’nin düzenlediği toplantıda sivil toplum örgütleri ile bir araya geldi.

Akil İnsanlar Marmara Gurubu, Cezayir Toplantı Salonu’nda sivil toplum örgütleri ile biraraya geldi. Toplantıya heyetten Yücel Sayman, Prof. Dr. Levent Korkut, Zaman Gazetesi yazarı Mustafa Armağan; Tüketiciler Birliği Federasyonu, İnsan Hakları Derneği (İHD), Asrın Hukuk Bürosu, 70 Milyon Adım Koalisyonu, Gazeteciler Cemiyeti, Dur De, Göç Der, Türkiye Gazeteciler Cemiyeti, Kıbrıs Türk Yazarlar ve Sanatçılar Biriliği, Çözüme Evet Koalisyonu, Helsinki Yurttaşlar Derneği, Toplumsal Hukuk Araştırmaları Vakfı (TOHAV), Medya Derneği, KADER, Hür Ses, Türkiye Barış Meclisi, Mazlum Der’in aralarında bulunduğu sivil toplum örgütü temsilcileri ile bir araya geldi.

Prof. Dr. Levent Korkut, silahların susması konusunda dünya örneklerini hatırlattı.

Türkiye’nin şu anda ikinci aşamanın arifesinde olduğunu söyleyen Korkut, dünyadaki birçok örnekte bu sürecin formel anlaşmalarla ilerlediğini ancak Türkiye’de mektuplarla ilerleyerek  dağdan inmeden sonraki aşamaya bırakıldığını belirtti.

Silahların sustuğuna dikkat çeken Korkut,şu ana kadar yaptıkları toplantı ve görüşmelere ilişkin ortaya çıkan tabloyu şöyle özetledi;

“Sık sorulan sorular var. Anlaşma karşılığında alınan ve verilen nedir? Bu bir terör sorunudur Kürt sorunu diye bir şey yoktur. Bu süreç dış dinamiklerle yönlendirildi ve onların kontrolünde Türkiye tavizler veriyor.Güvenlik eksenli çözümü ya dışarıda protesto ederek ya da içeride kızgın ve hatta bağırarak ifade ediyorlar.

Çok büyük bir kesim çözüm süreci ve barış fikrine destek verdiklerini ancak bunun nasıl olacağı konusunda kaygıları olduğunu söyledi. Bunlar da farklılaşıyor. Bir kişi, “Sayın Öcalan serbest bırakılacak mı?”, diğeri ise “Öcalan’ın serbest bırakılacağı bir barışta biz yokuz” diyor.  Bu kadar zıt ama barışı destekleyen görüşler var. Anadil ve vatandaşlık konusunda endişeler var ve bu konuda kafa karışıklıkları var. Siyasi kilişelerin tekrarlandığını görüyoruz; salı günü grup toplantılarında söylenen şeyler ertesi gün bizim toplantılarda tekrarlanıyor.

Özetle, şehit anneleri başka cumartesi anneleri başka şey söylüyor; bu talepler harmanlanmalı yoksa bu insanlar çözüm fikrinden uzaklaşabilir.” 

Toplantıda söz alan sivil toplum örgütü temsilcileri, gerillaların dağdan güvenli şekilde çekilmesi, zorunlu göçle mağdur olanların dönüşünün sağlanması, KCK tutuklularının serbest bırakılması gibi talepleri dile getirdi. 1915 Ermeni soykırımı ile yüzleşilmesi gerekliliği sivil toplum örgtülerinin dile getirdiği görüşler arasındaydı. Uludere’de yaşananların karanlıkta kalmaması gerektiğine dikkat çekildi.

Toplantıda konuşan Tatyos Bebek ise şunları söyledi;

“Evlere cenaze gelmiyor biz bunu konuşmalıyız. 1999’da olanların olmaması için ne yapmalıyız bunu konuşmalıyız. Bir problem olursa süreç sekteye uğrayabilir. Bu süreci daha nasıl hızlandırabiliriz bunu tartışmamız lazım. Bu sürç hızla ilerlerken Hükümet bazı yasalarda bazı değişiklikler yaparak ortamı daha rahat hale getirebilir mi bunları konuşmak gerekiyor. Sonraki süreç için bir sorun olmadığını düşünüyorum. Evet bazı şeyler daha sonra tartışılacak ancak bir barış gerçekleşecek bu topraklarda.”

Kategoriler

Güncel Gündem