Bir Kitap Okudum ve…

Ebru Gedik Askan, tesadüfen mütevazı bir cümleyle karşılaştığı ve okurken üzüldüğü şeyi hatırlayamadan yüzünde bir gülümsemeyle bitirdiği Mahir Ünsal Eriş’in Bangır Bangır Ferdi Çalıyordu Evde kitabını yazdı.

Ebru Gedik Askan
egaskan@gmail.com

Geçen yaz, yaza hiç yakışmayacak bir şekilde, üstelik deniz-kum-güneş üçlüsünden ziyadesiyle istifade etmeme rağmen bunalım bunalım takılıyordum. Böyle takılırken internette dolanıp duruyor, masamda ise pembe dosyalarım gitgide bir kule oluşturuyordu.

İşte tam o sırada bir kitap ekinde bir cümleye rastladım: “Bana sen de mi yazar oldun denilmesinden korkuyorum” diyordu bıyıklı, gençten bir adam. “Allah Allah” dedim, “Böyle bir cümleyi bu devirde kim söyler? Herkes yazar olmak istemiyor mu artık?”

Sonra Gugıl Amca imdadıma yetişti. Baktım, bir öykü kitabı varmış, hele de bir Serkan hikâyesi varmış ki; gülsek mi, ağlasak mı bilemezmişiz. Böyle böyle derken, ben yazarın bütün röportajlarını, kitabı hakkındaki eleştirileri okudum. Ertesi gün ilk iş kitabı almaya gittim. Tabii benim üstün bir yeteneğim vardır; bir kitabı ya da dergiyi arıyorsam mutlaka ama mutlaka bulamam. Bu kitabı da rafta göremedim. Nihayet bulup aldığımda ise bir gün içinde bitivermişti bile. Bittiğinde hissettiğim “Ben bir şeylere üzülmüştüm ama neydi?” duygusuydu. Yüzümde ise kocaman bir tebessüm vardı.

Aslında kitapta ölüm var, aldatma var, terk etme var, kötü hastalık var, yok yere hapse düşme var… Yani üzüleceğimiz, kederleneceğimiz çok şey var. Ama yazarın öyle bir dili var ki; “Bak okuyucu hayat her şeye rağmen devam ediyor” demiyor size. “Bak okuyucu, hayat sadece kederden, acıdan, yokluk ve yoksulluktan ibaret değil” diyor sanki ya da bana öyle geldi. Şimdi yazar onu anlatmak istememiş, sen tamamen yanlış anlamışsın diyenler olabilir, ama okuyucunun ne anladığı daha önemlidir derim ben de bilmiş bilmiş…

Kısacası, hani Babam ve Oğlum filmi vardı ya… En dramatik sahnesinde bile (ona gitme diyeydim, açaydım kollarımı…) bir dakika sonra güldüğümüz, bu kitap da öyle işte… Ama şunu demeden geçemeyeceğim; kitabın adı her ne kadar dikkat çekici olsa da, ben ne zaman hakkında bahsetmek istesem önce bir Gugıl Amca’ya sormak zorunda kalıyorum.

Demem o ki; ben hayatımda ilk kez bir öykü kitabı okudum. Evet, koskoca 500 sayfalık romanlar dururken, öykü mü okunur diyordum. Ama bu kitaptan sonra öykü kitaplarına, öykülerin olduğu dergilere, sitelere ve bloglara dadandım. Ve eminim ki, bu kitabı okuduktan sonra öykü yazmaya ya da yazdıklarını bir yerlere yollamaya başlayan çok “genç” var.

Aaaa… Evet kitabın ve yazarın ismi: Bangır Bangır Ferdi Çalıyor EvdeMahir Ünsal Eriş.