Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, TBMM Genel Kurulu'nda bütçenin 2. tur görüşmelerinde Hükümet adına söz aldı. Arınç, azınlık vakıflarına mallarını iade etmenin hukukun bir gereği olduğunu ifade ederek, ''Bu bir zül değil, hukukun, insanlığın gereğidir. Biz bunu yapmakla iftihar ediyoruz'' dedi.
Arınç, Vakıflar Teftiş Kurulu Başkanlığı'nın 2003'den bu yılın Kasım ayına kadar 829 denetim, 141 inceleme yaptığını bildirdi. ''MHP'li arkadaşların üzerinde çok durdukları konu var'' diyen Arınç. sözlerini şöyle sürdürdü: ''Bu konu bence yanlış. Bu konuyu parti politikası olarak benimsiyorlarsa, ileride iktidara gelme ümidiyle, bugün muhalefet partisi konumunda olan bir partinin hem Türkiye'de hem dış dünyadaki algısının olumsuz olacağını düşünüyorum. Sayın Mustafa Erdem, 'azınlık vakıflarının gayrimenkullerinin iadesi züldür' gibi bir hüküm kullanıyor. Bunu yapan zillet içindedir, zelildir anlamında. Bir ilahiyatçı bunun anlamını hepimizden daha iyi bilir. Bunu kesinlikle reddediyorum ve bu sözü kendilerine iade ediyorum. Bizim yaptığımız hem kanunlarımız çerçevesinde hem uluslararası hukuk normları çerçevesinde hem de Vakıflar Kanunu'nun hükümlerine uygun olarak yaptığımız işlerdir. Biz Türkiye Cumhuriyeti hudutları içerisinde Türkiye Cumhuriyeti vatandaşları olarak geçmişten bu güne birlikte yaşadığımız ve birlikte yaşamanın en güzel örneklerini verdiğimiz bir medeniyetten geliyoruz. Eğer sizin düşünceniz hakim olsaydı, bugün Mardin'i gözardı etmemiz lazımdı, Hatay'a inanmamamız lazımdı, Gaziantep'i, Kayseri'yi haritadan silmemiz lazımdı. Unutmayın ki Türkiye'de cami duvarı ile Kilise'nin ve Havra'nın birbirlerine bitişik olduğu illerimiz var. Bu topraklarda 41 farklı etnik ve inanç gruplarının geçmişten bu yana Türkiye'de yaşadığını biliyoruz. Bu, bizim için zenginliktir. Bu, Türkiye'nin tarihinde birlikte yaşamanın bugün bütün dünyaya örnek göstereceği bir hadisedir. Azınlık vakıflarına mallarını iade etmek hukukumuzun gereğidir. AK Parti hükümeti olarak hak neredeyse onu vermek, buna inandık. Bunlar haklarıdır.''
1500 müracaat olduğunu, şu anda 118 civarında gayrimenkulün iade edildiğini, 28 Ağustos'ta sürenin bittiğini anımsatan Arınç, ''Türkiye'de yaşayan ve bizim kanunlarımıza göre hak sahibi olanlara haklarını vermektir. Bu bir zül değil, hukukun, insanlığın gereğidir. Biz bunu yapmakla iftihar ediyoruz'' dedi.
Arınç, ''Ermeniler, Rumlar bu topraklarda yaşadı. Bunlardan utanmamak, sıkılmamak lazım'' diyen Arınç, ''Hrant Dink alçakça öldürüldü. Buna gönülden inanan bir insanım. Meclis Başkanıyken evlerine taziyeye gittim. Benim orada hissettiğim şu; eşine, annesine, kızına, geline baktım, herhangi bir Anadolu evinden farklı değildi. Yıllardır bu topraklarda yaşayan insanların, yıllardır etnik kökeni ne olursa bizimle bütünleşmiş olan insanların evinde Anadolu evinin kokusun aldım'' diye konuştu.
(Taraf)