Serge Avedikian, yeni filminde ünlü Ermeni sinemacı Sergei Paradjanov’u canlandıracak. Avedikian’ın yönetmenliğini de yaptığı, çekimleri süren ve henüz ismi kesinleşmeyen ‘Paradjanov - Herkese Karşı, Her Şeye Rağmen’in konusu, sanatın ve sanatçının özgürlüğü ve sansüre karşı mücadelesi.
BERİL ESKİ
berileski@agos.com.tr
Serge Avedikian, yeni filminde ünlü Ermeni sinemacı Sergei Paradjanov’u canlandıracak. Avedikian, yönetmenliğini de yaptığı, çekimleri süren ancak ismi kesinleşmeyen ‘Paradjanov - Herkese Karşı, Her Şeye Rağmen’de Paradjanov olarak çıkacak karşımıza. Avedikian’a, ‘herkese karşı, her şeye rağmen’, istediğini elde etmek için savaşmaktan hiçbir zaman vazgeçmeyen birinden bahseden yeni filminin ayrıntılarını sorduk.
• Bu filmi çekmeye nasıl karar verdiniz?
Fikir benden çıkmadı. Sergei Paradjanov’un hayatı ve eserleri hakkında böyle bir film çekmeye cüret edemezdim. Teklif, Ukraynalı yapımcı Olena Fetisova’dan geldi. Senaryoyu okudum ve Paradjanov rolünü oynamayı kabul ettim. Filmi çekebilecek bir yönetmen bulunamayınca, Olena bana filmi birlikte yapmayı teklif etti.
Başlangıçta tereddütte kalsam da, filmde bir yandan bir yönetmeni canlandırırken, diğer yandan da filmin yönetmenliğini yapmanın getirileri olabileceğini fark ettim ve teklifi kabul ettim. Paradjanov’la uzun süre önce tanışmış ve onunla birlikte vakit geçirmiş olmam da kararımda etkili oldu.
• Hazırlık süreci ne kadar sürdü?
Finansman bulmak, senaryo üzerine çalışmak, ekibi oluşturacak kişilerle yaptığımız görüşmeler, Kiev, Tiflis, Yerevan seyahatleri ve Paris’te yürüttüğüm çalışmalar, hepsi yaklaşık bir buçuk yıl sürdü. Bu süre boyunca karakterin hep içimde olduğunu hissettim. Her gün biraz daha şekillendi, canlandı ve içimde yaşamaya başladı;
• Paradjanov’la birlikte çalışmak nasıl bir şeydi? Sizi en çok etkileyen ne oldu?
Sinemayı fantastik, estetik, etik ve şiirsel bir keşif alanı olarak değerlendiren Paradjanov, Tarkovski, Pelechian, Pasolini gibi yönetmenler bende derin ve güçlü izler bırakmıştır. Onlar bana bir filme, içinde yaşayabileceğimiz, yeniden keşfedilmesi gereken başka bir memleketmiş gibi bakmayı ve ayrıca, sınırları kaldırmayı öğrettiler. Mesela Paradjanov eski Sovyetler Birliği’nde elinden geldiğince sınırları aşmış, Ermenistan, Ukrayna, Gürcistan ve Azerbaycan’da filmler çekmiş bir yönetmendir. Mümkün olsaydı Beyaz Rusya, Sibirya ve başka yerlerde de film çekerdi. Paradjanov ve bahsettiğim diğer isimler, başarı ve şöhretin dolambaçlarında kaybolmamayı, hissettiğim neyse onun için mücadele etmeyi öğretti.
• Filmin içeriğinden biraz bahsedebilir misiniz?
Filmin, sanatın ve sanatçının özgürlüğü ve sansürcü zihniyete karşı mücadelesi ile ilgili olduğunu söyleyebilirim. Sanatçının içinde yaşadığı ortama ilişkin ihtiyaçları, ama aynı zamanda bir insanın fantezileri, şiirselliği ve içsel trajedisiyle ilgili... Paradjanov’un kışkırtıcı bir yönü ve aşırılık duygusu olan biri olduğunu da unutmamak gerek.