Halk TV Davası | Beş gazeteci beraat etti

İBB Başkanı İmamoğlu'nun basın toplantısında işaret ettiği bilirkişi ile konuştukları ve kaydı Halk TV'de yayınladıkları için haklarında dava açılan, biri tutuklu 5 gazeteci bugün hakim karşısına çıktı. Tutuklu Suat Toktaş dahil tüm sanıklar beraat etti.

Halk TV tutuklu Genel Yayın Yönetmeni Suat Toktaş ve tutuksuz yargılanan sunucu Seda Selek, Halk TV programcısı Barış Pehlivan, Programlar Koordinatörü Kürşad Oğuz ve Sorumlu Müdür Serhan Asker, bugün İstanbul 54. Asliye Ceza Mahkemesi’nde hakim karşısına çıktı. 

Sabah saatlerinde başlayan duruşmada mahkeme heyeti, “yargı görevini yapanı etkileme” suçundan tüm sanıkların beraatlarına hükmetti. Böylece 34 gündür tutuklu olan Halk Tv Genel Yayın Yönetmeni Suat Toktaş da serbest kaldı. Öte yandan Mahkeme “yurtdışına çıkış yasağı”nın devamına karar verirken, adli kontrol şartını ise kaldırdı. 

Gazeteciler, İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun bir basın toplantısında gündeme getirdiği belediye ile ilgili dosyalara bakan bilirkişi S.B. ile yapılan görüşmenin kaydını yayınlamakla suçlanmış, iddianameyi hazırlayan savcı, toplam 55 yıl hapis cezası istemişti.

Halk TV Genel Yayın Yönetmeni Suat Toktaş Tutuklandı

5 GAZETECİNİN YARGILANMASI

30 Ocak'ta tutuklanan gazeteci Suat Toktaş, sabah saatlerinde adliyeye getirildi ancak bir saat kadar araçta ve soğukta bekletildi. Seda Selek'in ifadesinden sonra duruşma salonuna getirilen Toktaş, alkışlarla karşılandı. 

İstanbul Cumhuriyet Savcılığı’nca düzenlenip Asliye Ceza Mahkemesi’ne gönderilen iddianamede, Halk TV Programcısı Barış Pehlivan ile Programlar Koordinatörü Kürşad Oğuz’a “kişiler arasındaki aleni olmayan konuşmaları kayıt etmek, yargı görevini yapanı etkileme, kayda alınan konuşmaların basın, yayın yoluyla yayınlanması” suçlamalarıyla 6 yıldan 14 yıla kadar, Halk TV Genel Yayın Yönetmeni Suat Toktaş, sunucu Seda Selek ve Sorumlu Müdür Serhan Asker hakkında ise “kayda alınan konuşmaların basın, yayın yoluyla yayınlanması, yargı görevini yapanı etkileme” suçlamasıyla 4 yıldan 9 yıla kadar hapis cezası istendi.

“Bu gazetecilik faaliyetidir”

9.30'da başlayan duruşmada ilk olarak Seda Selek’in ifadesi alındı. Selek, “Bilirkişi ile ilgili bir ses kaydının olduğu ve haberleştirilen bu kaydın yayına alınacağı bilgisi, kulağımdaki kulaklıktan bana bildirildi. Akabinde de haber haline getirilen ses kaydı yayına verildi. Haberi yayına sokma inisiyatifi bende olmadığı açık şekilde ortada. Buna rağmen gözaltına alınmamın ve hakkımda dava açılmasının ne anlama geldiği takdirini kamuoyuna bırakıyorum" savunması yaptı.

"Haber alma hakkı engelleniyor"

Kürşad Oğuz ise şunları söyledi:
“30 yıllık gazeteciyim. Bu dava bana ve arkadaşlarıma değil, gazeteciliğe açılmış bir dava. İmamoğlu’nun basın toplantısındaydım. Bilirkişi S.B.’yi merak ediyordu. Herkesin merak ettiği, hakkında iddialar olan kişiyle Barış Pehlivan’ın konuştuğunu fark ettim. Bu görüşme önemliydi. Gazetecilik refleksi ile yaptığı kaydı Suat Toktaş’a gönderdim, herhangi bir ekleme çıkarma yapmadan. Amacım ifadeleri eksiksiz olarak kayıt altına almaktı. Ne benim ne de Suat Toktaş’ın suç işleme kastı vardı. Sözkonusu bilirkişi İBB ile raporlarını zaten teslim etmiş. Biz o kaydı yaparken o raporlar zaten varmış. Yargıyı nasıl etkilemiş olabiliriz? Özgür, bağımsız haber kanallarının nefesinin kesilmesi, toplumun haber alma hakkının engellenmesidir.”

Gazetecilik refleksi

Bilirkişi S.B. ile telefonda görüşen Barış Pehlivan da ifadesinde şunları kaydetti:“En özeti ne bu davanın? Bir bilirkişi ile yaptığım telefon görüşmesi. Açıyorum iddianameyi ilk başta 3 buçuk sayfa İstanbul Büyükşehir Belediyesi Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun 27 Ocak Pazartesi tarihli basın toplantısının çözümleme tutanağı var. Evet, iddianame sayfalarca İmamoğlu’nun basın toplantısında ne dediğini aktarmış. Beş kez daha yüz kez daha çevirseniz neyi bulamazsınız biliyor musunuz? Bu davanın asıl konusu olan telefon görüşmesinin çözüm tutanağını.”
Ekrem İmamoğlu’nun basın toplantısı bittikten sonra hakkındaki iddiaları sormak için bilirkişiyi aradığını ve sorularını sorduğunu söyleyen Pehlivan, “Tamamen gazetecilik refleksi ve haber atlatmak için yapılan bir görüşmeydi. Eminim ve biliyorum ki, Kürşad Oğuz da Suat Toktaş da ‘yaptığım görüşmenin bir kelimesi bile eksiksiz aktarılmasın, iddialara karşı objektif durmak için yanıt hakkı da verelim ve iyi bir gazetecilik yapalım’ diye davrandı” dedi.

Bilirkişinin telefon görüşmesinde kendisiyle konuşmak istemediğine dair bir cümlesinin olmadığını belirterek devam eden Pehlivan, “Bilirkişinin istemediği şey konuşmak değil, Halk TV stüdyosunda ağırlanmak ve gazetecilik amacıyla yüz yüze görüşme isteğim. Baskıcı bir üslupla konuşsam, bilirkişi bana 4 kez ‘kusura bakmayın’, iki kez de ‘başarılar dilerim’ der mi? Elbette demez. Özetle konuşmamız bir gazeteci ve söyleşi yapılan kişi arasında geçmesi gerektiği mesafede, nezaket içinde geçti” dedi.

Suat Toktaş: Gazetecilik yargılanıyor

En son söz verilen tutuklu gazeteci Suat Toktaş da savunmasında şunları söyledi:

"Kaçma şüphesiyle tutuklandım ancak kaçmak isteseydim o gün kaçabilirdim. İşimin sorumluluğunu aldım. Burada karartılacak bir delil yok çünkü ses kaydı yayınlandı. Aynı ses kaydını Hamza Dağ ve Melih Gökçek yayınlıyor. Beyaz TV'de Osman Gökçek yorum yapıyor. Onlara suç olmayan bize suç.

Özensiz bir mantıkla tutuklandım. Bu ülkenin sevdalısı bir insanım, kovsalar da gidecek bir yerim yok. Yapılan şey tam anlamıyla gazetecilik. Gazetecilik yargılanıyor. 38 yıllık gazeteci olarak hukuku iyi bilirim. Anayasa, devletin haber verme hakkını düzenlediğini belirtir; biz de bu haktan yararlanıyoruz. Türkiye'de gazetecilik, siyasal çatışmalar nedeniyle unutulmuş ve zarar görmüştür.

Bu dosyada hepimize beraat kararı verilmesi gerekir. Soruşturma bile açılmaması gereken bir durumla karşı karşıyayız.

Siyasi bir kişilik günlerdir açıklama yapacağım turpun büyüğü heybede diyor. O gün bir isim duyduk hakkında iddialar var. Haber merkezi olarak biz de ulaşmaya çalışıyorduk ancak Barış Pehlivan bizden önce ulaşmıştı. Ardı ardına gazetecilik soruları soruyor. "Neden görüşmenin kaydı yok? Bir savcı hep aleyhe mi delil toplar?" Bilirkişi sorulara açıkça yanıt veriyor ve telefonu kapatmıyor. Ses kaydı bana ulaştığında, Halk TV eleştirisi de içeriyordu; bunu bile kesmeden olduğu gibi yayınlıyorum. Gazetecilik ilkelerime sonuna kadar bağlı kalmışım.

Barış ve Kürşad, gazetecilik standartlarına uygun olarak karşıt görüşlerin alınmasını sağlamışlar; bu, sıkça göz ardı edilen bir detay. Bilirkişiyle yapılan konuşmada izin sorgulaması gereksiz çünkü bilirkişi rahat bir şekilde konuşuyor. Barış'ın konuşmasında herhangi bir tehdit, telkin veya baskı unsuru yok. Bilirkişi, kendi iradesiyle telefonu kapatıyor. Peki, biz neyi etkilemiş olabiliriz?

Savcılık, mütalaasında bir de gazetecilik yorumu yapmış. Haber değeri yokmuş.

Onlarca avukat bana "yatarı olamayan bir suç" dedi ama 34 gündür tutukluyum.

Bilirkişi, tutuklandıktan sonra adliyeye getirildi. İlgili ses kaydı şikayete dayalı bir suç kapsamında incelenmiş ancak ne benim ne de Kürşat hakkında bilirkişiden gelen bir şikayet bulunmuyor. Bu, şikayete bağlı bir suç işlemek için şikayet olmaması gibi ciddi bir hukuk hatasını ortaya koyuyor. Gerçekten dehşet verici bir durum.

Biz tutuklandıktan sonra bilirkişi hakkımızda şikayette bulundu.

38 yıldır 13 kanalda çalıştım. Hiçbir yere siyasi ekonomik bürokratik angajmanım olmadı. Hep çalışarak yönetici oldum. Benden başka bir Suat çıkmaz. Benden gazetecilik dışında başka bir şey çıkmaz.

Siyasal çatışma ortamlarında gazetecilik zehirlenir. Bu zor ortamda gazetecilik zordur. Ben ve bütün arkadaşlarıma beraat verilmeli."

Ne olmuştu?

İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu, Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan ile girdiği “heybedeki turpun büyüğü” tartışmasında, belediyeyle ilgili dosyalara atanan bilirkişiyi basın toplantısıyla açıkladı. Gazeteci Barış Pehlivan sözü geçen bilirkişi S.B.’yi telefonla aradı. Ancak S.B. konuşmayacağını söyledi. Pehlivan kaydı Halk TV’ye gönderdi.

Bunun üzerine Barış Pehlivan, Halk TV program sunucusu Seda Selek, Halk TV Sorumlu Müdürü Serhan Asker, Halk TV Genel Yayın Yönetmeni Suat Toktaş ve Halk TV Programlar Müdürü Kürşat Oğuz gözaltına alındı. Gözaltına alınanlar Türk Ceza Kanununun (TCK), "Kişiler Arasındaki Konuşmaların Dinlenmesi ve Kayda Alınması (TCK Madde 132-133) ve Bilirkişiyi Etkilemeye Teşebbüs (TCK Madde 277) ile suçlandı. Pehlivan, Oğuz, Selek ve Asker serbest bırakılırken, Toktaş tutuklanıp cezaevine kondu.

Kategoriler

Genel Güncel