Verdiği mesajlar arasında kanımızca en önemli olan gerek Patrikhane’nin gerekse ERVAB (Ermeni Vakfılar Birliği) gibi kurumların bir tüzüğe sahip olmaması idi. Cumhuriyet döneminde azınlıklara yazılı bir tüzük verilmediğine dikkat çeken Maşalyan, “100 yıllık bir yönetimsizlik sorunumuz var” dedi ve bilhassa Cumhuriyetin kuruluş yıllarında azınlıkların daha da azaltılması politikasının benimsendiğine dikkat çekti. Gerek Patrikhane gerekse vakıf yöneticileri AKP döneminde belli kazanımlar elde ettiklerini yineleyip durmaktalar. Ancak temel sorunların çözülmediği bir kez daha ortaya konmuş oldu. Bakalım bu sözlerin Ankara’da yansımaları olacak mı ve “aktörlerimiz” bu konuda ne tür girişimlerde bulunacak?
Türkiye Ermenileri Patriği Sahak Maşalyan Ermeni basınının davetli olduğu bir toplantı düzenledi , gündeme dair değerlendirmelerde bulundu ve soruları yanıtladı. Patrikhane’nin Youtube sayfasından canlı yayınlanan bu toplantı, bu özelliğiyle bir ilkti. Ancak toplumumuzun bu yayına gereken ilgiyi gösterdiğini söylemek de zor.
Patrik Maşalyan toplantıda Türkiye Ermeni toplumunun sorunlarına değindi ağırlıklı olarak. İtimat Büro, Hastane seçimleri, okulların kapanması ya da birleştirilmesi gibi tartışmalarda kendi bakış açısının toplumla ve basınla paylaştı.
Verdiği mesajlar arasında kanımızca en önemli olan gerek Patrikhane’nin gerekse ERVAB (Ermeni Vakfılar Birliği) gibi kurumların bir tüzüğe sahip olmaması idi. Cumhuriyet döneminde azınlıklara yazılı bir tüzük verilmediğine dikkat çeken Maşalyan, “100 yıllık bir yönetimsizlik sorunumuz var” dedi ve bilhassa Cumhuriyetin kuruluş yıllarında azınlıkların daha da azaltılması politikasının benimsendiğine dikkat çekti. “Patriklik ver ile yok arasında bir kurum” hatırlatmasında bulunan Maşalyan vakıfların da bir çatı kurumunu tüzel olarak oluşturamadığına dikkat çekti ve topluma seslenerek “Sorumlu arıyorsunuz ama sorumluluklar verilen yetkiyle ilgilidir” dedi.
Patrik Maşalyan bu konuda önceki patriklerin de Ankara nezdinde girişimlerde bulunduğunu ancak bir sonuç alınamadığını söyledi, şu hatırlatmada bulundu: “Tüzel kişilik eksikliği bizi planlama yapmaktan alıkoyuyor, ne Patrikhane, ne ERVAB, neyiz biz, kimiz belli değil..” Maşalyan’ın sözleri azınlıkların bu ülkedeki pozisyonunu tarif etmesi açısından açıdan önemliydi.
Gerek Patrikhane gerekse vakıf yöneticileri AKP döneminde belli kazanımlar elde ettiklerini yineleyip durmaktalar. Ancak temel sorunların çözülmediği bir kez daha ortaya konmuş oldu.
Bakalım bu sözlerin Ankara’da yansımaları olacak mı ve “aktörlerimiz” bu konuda ne tür girişimlerde bulunacak?
Bu açıklamaların havada kalmaması gerekiyor.
(AGOS/ Başyazı)
