PARRHESİAPAR

PARRHESİAPAR

14 Şubat ve Ermeni bayramları

Bu sene Diyarnıntaraç 14 Şubat’ta, Surp Sarkis Yortusu ise 15 Şubat’ta kutlanacak. Bu bayramlar Aziz Valentine’le ilişkilendirilebilir mi bilmiyorum ama Ermeniler için bu günlerin umut, bereket, evlilik ve arınmanın yanı sıra, toprak ve ekinle bağdaştırılabilecek anlamları da bulunuyor. Diyarnıntaraç, Ermeni Kilisesi için İsa’nın kırk günlükken tapınağa getirilişini temsil eder. Bu bayram farklı yörelerde ‘Molorod’ (Malatya), ‘Meled’ (Harput), ‘Derindas’ (Amasya, Harput), ‘Derindes’ gibi isimlerle anılır. Surp Sarkis Yortusu ise Paskalya’dan dokuz hafta önce, cumartesi günü kutlanıyor.

TAMAR GÜRCİYAN

14 Şubat Sevgililer Günü yaklaşırken, geçen haftalarda Parrhesia Kolektifi olarak Radyo Agos’ta konu ettiğimiz Diyarnıntaraç ve Surp Sarkis yortularını yazıya dökmek istedim. Bu sene Diyarnıntaraç 14 Şubat’ta, Surp Sarkis Yortusu ise 15 Şubat’ta kutlanacak. Bu bayramlar Aziz Valentine’le ilişkilendirilebilir mi bilmiyorum ama Ermeniler için bu günlerin umut, bereket, evlilik ve arınmanın yanı sıra, toprak ve ekinle bağdaştırılabilecek anlamları da bulunuyor.

Diyarnıntaraç, Ermeni Kilisesi için İsa’nın kırk günlükken tapınağa getirilişini temsil eder. Bu bayram farklı yörelerde ‘Molorod’ (Malatya), ‘Meled’ (Harput), ‘Derindas’ (Amasya, Harput), ‘Derindes’ gibi isimlerle anılır. Bayramın kökenlerinin eski pagan inanışlarına dayandığı ve Mihr yani güneş ve ateş tanrısıyla bağları olabildiği düşünülür. Zaten bu bayramın en ilgi çekici geleneklerinden biri ateş yakılması ve ateşin arındırıcı gücüne olan inançtır. Derindes ateşi yakıldığında, bunun iklimde ılımanlık, tarlalarda verim, mahsul bolluğu ve yeni evli çiftlere kutsama getireceğine inanılır.

Sasun bölgesinde çocuklar Derindes’i, “Derindes, Şubat yarılandı, hasadımız ve harmanımız yarılandı” diye bağırarak kutlarlardı. Erkekler, damda dal ve yaprakları yığarak ateşin yakılması için pederi beklerdi. Ayinden sonra peder ve muganniler ilahiler okuyarak gelirdi; ‘Antasdan’ ilahisi okunurdu. Bugün hâlâ bu ilahi kiliselerde okunur. Antasdan, ekinlerin ve toprakların kutsanması, hasadın bereketli ve verimli olması, dünyanın dört bir yanında barışın hükmetmesi için yapılan kutsama törenidir. ‘Bağ bahçe’, ‘ekin yeri’ ve ‘köy’ anlamında da kullanılan bu kelime, yerlinin toprakla kurduğu ilişkiyi tanımlar. İlahinin ardından çobanlar, ateşe tuttukları yapraklı dalların isini ahırdaki hayvanlarına sürer, ateşteki odun parçalarını tarlalarına koyarlardı. Kadınlar, ateşin külleri ile tuzu karıştırıp hayvanlarına yedirir, hayvanlarının ve topraklarının bereketlenmesi için onları kutsarlardı.*

Surp Sarkis Yortusu ise Paskalya’dan dokuz hafta önce, cumartesi günü kutlanıyor. Surp Sarkis komutan ve savaşçı olarak, atı ve kılıcıyla tasvir edilir. Harput’ta, Surp Sarkis gecesi, Surp Sarkis’in atıyla damlardan geçtiğine inanılırdı. O gece evde kadınlar oruç tutar, bacalarının yanına un ve hamur koyarlar ve atın nal izini ertesi gün görmeyi, bereketli bir yıl geçirmeyi umarlardı. Bu bayram öncesinde hemen hemen her yörede genç kızlar adaklarını yerine getirir, bir ila üç gün oruç tutarlardı. Bazı yörelerde Surp Sarkis’i rüyalarında görürlerse adaklarının kabul olduğuna inanırlar ve uyandıklarında başuçlarına koydukları suyu içerler, bazı yörelerde ise su içmeden uyuyan gençler rüyalarında kendilerine kimin su verdiğini görürlerse o kişiyle evleneceklerine inanırlardı.

Surp Sarkis (Çizim: Tamar Gürciyan)

Hem Surp Sarkis hem de Diyarnıntaraç günü kutlamaları, Ermeni mitolojisinde bilgelik, yazı, eğitim, rüyaların yorumu ve kaderin yazıcısı olarak bilinen Dir tanrısıyla özdeşleştirilebilecek unsurlar taşır. Baş tanrı Aramazd’ın yazıcısı ve habercisi olarak görülen Dir, aynı zamanda insanların iyi ve kötü eylemlerini kaydeden, rüyaları yorumlayan ve ruhları öteki dünyaya yönlendiren bir tanrıdır. Dolayısıyla, Surp Sarkis’in rüyalara girip genç kızlara gelecekte evleneceği kişiyi haber verdiğine inanılması şaşırtıcı değil.

Benim Surp Sarkis’le tanışmam, Malatya’yı ziyaret ettiğimde gerçekleşti. Ondan önce, yayamın altın kolyesinde tasvir edilen azizin Surp Kevork mu Surp Sarkis mi olduğunu ayırt edemezdim. Surp Sarkis’i ancak Malatya’yı ziyaret ettikten sonra zihnimde resmedebilmeye başladım. Malatya’nın Vank’ı, tepelik, kır bir arazide yer alır. Ziyaretim sırasında, mamamın kuzeni Elmas halam, küçükken mamamların oraya çıkıp çeşmede oynadıklarını söyledi ve bana çocukluğunun Surp Sarkis’ini anlattı. Beyaz atı ve kılıcıyla o sırada gördüğüm dağlık araziden çıkagelmiş gibiydi. Surp Sarkis’i ilk kez o zaman Malatya’nın topografyasında tahayyül edebildim.

Bu yortular ve bayramlar Ermenilerin toprakla ve tarımla olan ilişkisini gösterir. 19. yüzyıl başlarından itibaren ‘kavar’dan büyük şehirlere göçlerle bu ilişki zamanla azaldı; ritüeller de değişti, hatta yok oldu. Ritüellerin anlamları kayboldu, yapılmaları anlamsızlaştı. Bizi iklim krizlerinin beklediği bu dünyada nereden geldiğimizi, nasıl yaşadığımızı ve neyi neden kutladığımızı hatırlamak, belki de yeni gelenekler ve anlamlar üretmek gerekiyor. Hem bekârlara hem de çiftlere, tüketimdense üretimin, ekinin, bolluğun ve sevginin kutlandığı bir 14 Şubat diliyorum.

* Çeşitli yörelerdeki kutlamalarla ilgili bilgiler Houshamadyan sitesinden alınmıştır; bkz. https://www.houshamadyan.org/tur/basliklar/din/bayramlar.html