Gazetemizin kurucusu ve genel yayın yönetmeni Hrant Dink’in öldürülmesi ile ilgili ana davalar sonuçlanmıştı ancak iki ek dava sürüyor. Hrant Dink Cinayeti Davası'nda yargılanan bazı kişiler hakkında Anayasayı ihlal suçundan açılan davanın son duruşması 14. Ağır Ceza Mahkemesi'nde 16 Ekim’de görülmüştü. Duruşma 10 Ocak'a ertelendi. Kamu görevlilerinin yargılandığı ve bazı sanıklar açısından Yargıtay'ın yeniden yargılama kararı verdiği Dink Cinayeti Davası'na da 11 Ekim’de devam edildi. Bu dava da 10 Ocak’a ertelendi. Her iki dava için 10 Ocak’ta karar bekleniyor.
Son duruşması 16 Ekim Çarşamba günü görülen ve Anayasa’yı ihlal suçlamasıyla açılan davada Hrant Dink cinayetinin tetikçisi Ogün Samast da sanıklar arasında. Samast için tahliyesinden sonra "Örgüt üyesi olmamakla birlikte örgüte yardım" suçlamasıyla dava açılmıştı. 14. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen daha önceki duruşmalarda savcılık Samast dahil bazı sanıklar için zaman aşımından düşme talep etti, bazı sanıklar için ceza istedi.
16 Ekim’deki duruşmada önceki celse sunduğu esas hakkındaki mütalaasını tekrar eden savcı, azmettiriciler Ahmet İskender, Erhan Tuncel, Yasin Hayal, Tuncay Uzundal, Zeynel Abidin Yavuz ve Ersin Yolçu ile tetikçi Ogün Samast hakkında “örgüt adına suç işlemek” suçlamasının zamanaşımından düşürülmesini talep etti.
Savcılıkça, dönemin Trabzon TEM şube müdürlüğü görevlisi Adem Sağlam’ın “Anayasal düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüs, “ihmali davranışla kasten öldürme” ve “kasten öldürme” suçlamaları yönünden beraatı, “örgüt üyeliği” suçundan ise cezalandırılması istenildi. Savcı, dönemin emniyet müdürleri Ali Fuat Yılmazer ve Ramazan Akyürek’in de “Anayasal düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüs” suçundan cezalandırılmalarını talep etti.
Dink Ailesi avukatları savcılık mütalaasına katılmadı
Dink Ailesi avukatlarından Hülya Deveci, cinayette sorumluluğu olup beraat ettirilenler; tüm taleplerinin reddedilmesi; resmi kurumların yanlış yönlendirmesi; hukuki hatalar; tetikçilerin sınırlı yargılanması ve yargılamanın zamana yayılarak zamanaşımından düşme talep edilmesinin, somut gerçeği ortaya çıkarmadığını ve bu nedenle de mütalaaya katılmadıklarını söyledi.
16 Ekim'teki duruşmada daha sonra sanıklar savunmalarına başladı. Erhan Tuncel, "Ben cinayet hazırlığına dair rapor sundum ve Yasin’i (Hayal) engelleyemediğimi söyleyip ayrılmak istedim. (Cinayet öncesinde Trabzon İl Emniyet İstihbarat Şube Müdürü) Engin Dinç ise göreve devam etmemi istedi. ‘Tedbir alıp suikasti engelleyeceğiz sen devam et’ dedi. Trabzon Emniyeti Yasin Hayal’i korudu. Engin Dinç İstanbul’dan Ahmet İlhan Güler’i uyarmasına rağmen Koruma Yönetmenliği uygulanmadı. İstanbul Emniyeti kıpırdanmadı." dedi.
Tuncel, "Olay günü olay yerinde yaşananlar hala muamma. Açık tehdit vardı. Orhan Pamuk’a korunma verilmiş, Hrant Dink’e verilmemiş. Beni atlatarak süreç işletilmiştir. İstanbul ve Trabzon Emniyet İstihbarat ve Trabzon jandarma ortak hareket etmiştir. Engin Dinç, Ahmet İlhan Güler ve diğerlerinin beraat ettirilmesi sözün bittiği yerdir. Bunlar olay öncesi ve sonrası birlikte hareket ettiler." dedi.
Tuncel “Ogün Samast 10 yıl sonra mahkemede dinlendi. Ogün’ün ‘arkamızdalar’ dediğimi iddia ettiği polis şefleri hiç soruşturulmadı. Benim Fetö örgütüne yardım ettiğim iddiası usulsüzdür. Şüpheliler dava yürüttü. Tarafsız ve bağımsız oldukları iddia edilemez. Zaman aşımı düşüşü yapılmadı. İstihbarat gençleri yıllarca kullandı. Ben buna çomak soktuğum için hedef alındım” dedi.
Tuncel, "Beni tutuklatanlar bilsinler ben ne Çatlı’ya benzerin ne de Yeşil'e. Bütün bunların hesabı sorulacaktır" diye konuştu.
Ogün Samast ifadesinde “Fetö üyesi olmamakla birlikte amaçları doğrultusunda olma suçlamasını kabul etmiyorum. Beraatimi talep ediyorum” derken, avukatı, “Suç tarihinde böyle bir örgüt tanımlanmamış. Suç tarihinde yaşı küçüktür. Zaman aşımına tabidir. İddia makamı mütalaasına katılıyoruz” dedi.
Ramazan Akyürek’in avukatı da “Cinayet müvekkil Trabzon’dan ayrıldıktan 8 ay sonra gerçekleşti. Sanıklarla bir ilişkisi yok. Ogün Samast ve Yasin Hayal arasındaki konuşmada geçtiği iddia ediliyor. Müvekkilin ismi istismar edilmiştir” dedi, beraat istedi.
Diğer sanıklar da savunmalarını yaptılar. 10 Ocak'ta Ali Fuat Yılmazer ve mazereti son kez kabul edilen avukatı savunma yapacak. Duruşma 10 Ocak 2025 saat 11’de yapılacak.
Yargıtay'dan dönen Dink Cinayeti Davası
Kamu görevlilerinin yargılandığı ve bazı sanıklar açısından Yargıtay'ın yeniden yargılama kararı verdiği Dink Cinayeti Davası'na da 11 Ekim’de devam edilmişti. Önceki duruşmalarda Dink ailesi avukatlarından Hülya Deveci, Celalettin Cerrah, Ahmet İlhan Güler, Engin Dinç gibi isimler için suç duyurusu talebinde bulunmuştu.
Kamu görevlilerinin yargılandığı Hrant Dink Cinayeti Davası 2021'de sona ermişti.
Mahkeme Dink Ailesi avukatlarının taleplerinin büyük bölümünü karşılamadığı için avukatlar davayı Yargıtay'a taşıdılar, ancak Yargıtay'ın da taleplere karşılık vermemesi üzerine dava AYM'ye taşınmış durumda.
Ancak Yargıtay bazı sanıklar açısından bozma kararı vermişti. Bu kapsamda 7’si tutuklu 15 kamu görevlisi yargılanıyor.
Davada yargılanan isimler şöyle: Ali Öz, Bekir Yokuş, Faruk Sarı, Gazi Günay, Hasan Durmuşoğlu, Mehmet Ayhan, Mehmet Ali Özkılıç, Muharrem Demirkale, Okan Şimşek, Onur Karakaya, Osman Gülbel, Şükrü Yıldız, Veysal Şahin, Volkan Şahin ve Yavuz Karakaya.
Daha önce Cumhuriyet Savcısı Süleyman Erturan esas hakkındaki mütalaasını vermişti. Savcı, sanıklar Veysal Şahin, Ali Öz, Gazi Günay, Hasan Durmuşoğlu, Mehmet Ayhan, Okan Şimşek, Onur Karakaya, Osman Gülbel’in "tasarlayarak kasten öldürme" ve "Anayasa'yı ihlal" suçlarından iki kez ağırlaştırılmış müebbet hapisle cezalandırılmasını talep etti.
Bu davada Dink Ailesi avukatları savcılık mütalaasına karşı mütalaalarını sunmuştu.
Kapsamlı bir dilekçe sunan Dink Ailesi avukatlarından Hülya Deveci, soruşturma safhasındaki eksiklere dikkat çekti, cinayete giden yolun gereğince soruşturulmadığını, Dink için İstanbul'da koruma önlemlerinin alınmadığını vurguladı.
Deveci mütalaasının sonunda "Celalettin Cerrah, Ahmet İlhan Güler, Reşat Altay, Engin Dinç, Ercan Demir, Muhittin Zenit, Sabri Uzun ile Hacı Ömer Ünalır haklarında Mahkemeniz tarafından TCK'nın 309. maddesinden suç duyurusunda bulunulmasına, Volkan Şahin'in de TCK'nın 83. maddesinden cezalandırılmasına karar verilmesini talep ederiz" dedi.
Dilekçede "Metin Yıldız, Hüseyin Yılmaz, Ergün Yorulmaz, Ünsal Gürel, Cevat Eser hakkında aynı maddeden verilen beraat kararı 'yasal olarak' kesinleştiği için her ne kadar talepte bulunulmasa da aynı suç kapsamında sorumlu oldukları düşünülmektedir" dendi.
11 Ekim'deki duruşmada sanıkların tutukluluk hallerinin devamına karar verildi. Ali Öz için ise adli kontrol devam ediyor. Mahkeme duruşmayı 10 Ocak 2025'e saat 10.00’a erteledi.
Bu celsede sanıkların son sözleri sorulacak. Bu dava için de 10 Ocak’ta karar bekleniyor.