Gazetemizin kurucusu ve genel yayın yönetmeni Hrant Dink’in öldürülmesi ile ilgili ana davalar sonuçlanmıştı ancak iki ek dava sürüyordu. Hrant Dink Cinayeti Davası'nda yargılanan bazı kişiler hakkında Anayasayı ihlal suçundan açılan davanın son duruşmasında karar çıktı. Kamu görevlilerinin yargılandığı ve bazı sanıklar açısından Yargıtay'ın yeniden yargılama kararı verdiği Dink Cinayeti Davası ise 7 Şubat'a ertelendi.
Son duruşması 16 Ekim Çarşamba günü görülen ve Anayasa’yı ihlal suçlamasıyla açılan davada Hrant Dink cinayetinin tetikçisi Ogün Samast da sanıklar arasındaydı. Samast için tahliyesinden sonra "Örgüt üyesi olmamakla birlikte örgüte yardım" suçlamasıyla dava açılmıştı. 14. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen daha önceki duruşmalarda savcılık Samast dahil bazı sanıklar için zaman aşımından düşme talep etti, bazı sanıklar için ceza istedi.
16 Ekim’deki duruşmada önceki celse sunduğu esas hakkındaki mütalaasını tekrar eden savcı, azmettiriciler Ahmet İskender, Erhan Tuncel, Yasin Hayal, Tuncay Uzundal, Zeynel Abidin Yavuz ve Ersin Yolçu ile tetikçi Ogün Samast hakkında “örgüt adına suç işlemek” suçlamasının zamanaşımından düşürülmesini talep etmişti.
Savcılıkça, dönemin Trabzon TEM şube müdürlüğü görevlisi Adem Sağlam’ın “Anayasal düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüs, “ihmali davranışla kasten öldürme” ve “kasten öldürme” suçlamaları yönünden beraatı, “örgüt üyeliği” suçundan ise cezalandırılması istenmişti. Savcı, dönemin emniyet müdürleri Ali Fuat Yılmazer ve Ramazan Akyürek’in de “Anayasal düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüs” suçundan cezalandırılmalarını talep etmişti.
Dink Ailesi avukatları savcılık mütalaasına katılmadı
Dink Ailesi avukatlarından Hülya Deveci, cinayette sorumluluğu olup beraat ettirilenler; tüm taleplerinin reddedilmesi; resmi kurumların yanlış yönlendirmesi; hukuki hatalar; tetikçilerin sınırlı yargılanması ve yargılamanın zamana yayılarak zamanaşımından düşme talep edilmesinin, somut gerçeği ortaya çıkarmadığını ve bu nedenle de mütalaaya katılmadıklarını söylemişti.
Bugünkü duruşmada Ali Fuat Yılmazer ve diğer sanıklar savunma yaptı.
Ali Fuat Yılmazer savunmasında “Benim buradaki yargılamam hukuksuzdur. Trabzon Emniyet’ten İstanbul’a gönderilen Şubat 2006 tarihli istihbarat raporunda Dink’e yönelik ses getirici eylem yapılacağı bilgisi vardı. İstihbarat jargonunda ‘ses getirici eylem’ öyle sıradan bir eylem değildir. Hrant Dink’in hedefte olduğu başta İstanbul Valiliği olmak üzere herkes tarafından biliniyordu. Peki İstanbul ne yapmış? Hiç. Bu istihbarat evrakı benden gizlenmiştir. Eğer gizlenmeseydi Koruma Daire Başkanlığı’na yazı yazar Dink’e koruma sağlardım. Ancak ben o dönem Sabri Uzun’la birlikte yurt dışındaydım" dedi.
Yılmazer, “Savcı Gökalp Kökçü, Doğu Perinçek ve Aydınlık grubunun iddialarını iddianameye çevirdi. Bu ülkede ben de terörist olduysam herkes terörist ilan edilebilir” diyerek savunmasını sonlandırdı.
Tutuklu sanık Erhan Tuncel son sözünde, “3 Aralık 2013’ten beri hukuksuz bir şekilde cezaevinde tutuluyorum. Vatan sağolsun demiyorum çünkü bu çetelerden hesap sorulacak” diye konuştu.
Mahkeme, Ahmet İskender, Erhan Tuncel, Yasin Hayal, Tuncay Uzundal, Zeynel Abidin Yavuz ve Ersin Yolçu ile tetikçi Ogün Samast hakkında “örgüt adına suç işlemek” suçlamasının zamanaşımından düşürülmesine; firari sanıklar Faruk Sarı ve Yahya Öztürk’ün dosyasının ayrılmasına; Ali Fuat Yılmazer ve Ramazan Akyürek hakkında “Anayasal düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüs” suçundan müebbet hapis cezasına; Adem Sağlam hakkında “Anayasal düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüs” ve “ihmali davranışla kasten öldürme” suçlamaları yönünden beraat, “örgüt üyeliği” suçundan ise 6 yıl 10 ay 15 gün hapis cezası verdi. Haklarında düşme kararı verilen sanıkların yurt dışı çıkış yasağının karar kesinleşinceye kadar devamına hükmedildi.
Erhan Tuncel, Yasin Hayal, Zeynel Abidin Yavuz ve Tuncay Uzundal ayrıca tutuklu oldukları için hapiste kalmaya devam edecekler.
Yargıtay'dan dönen Dink Cinayeti Davası
Kamu görevlilerinin yargılandığı ve bazı sanıklar açısından Yargıtay'ın yeniden yargılama kararı verdiği Dink Cinayeti Davası'na da 11 Ekim’de devam edilmişti. Önceki duruşmalarda Dink ailesi avukatlarından Hülya Deveci, Celalettin Cerrah, Ahmet İlhan Güler, Engin Dinç gibi isimler için suç duyurusu talebinde bulunmuştu.
Kamu görevlilerinin yargılandığı Hrant Dink Cinayeti Davası 2021'de sona ermişti.
Mahkeme, Dink Ailesi avukatlarının taleplerinin büyük bölümünü karşılamadığı için avukatlar davayı Yargıtay'a taşıdılar, ancak Yargıtay'ın da taleplere karşılık vermemesi üzerine dava AYM'ye taşınmış durumda.
Ancak Yargıtay bazı sanıklar açısından bozma kararı vermişti. Bu kapsamda 7’si tutuklu 15 kamu görevlisi yargılanıyor.
Davada yargılanan isimler şöyle: Ali Öz, Bekir Yokuş, Faruk Sarı, Gazi Günay, Hasan Durmuşoğlu, Mehmet Ayhan, Mehmet Ali Özkılıç, Muharrem Demirkale, Okan Şimşek, Onur Karakaya, Osman Gülbel, Şükrü Yıldız, Veysal Şahin, Volkan Şahin ve Yavuz Karakaya.
Daha önce Cumhuriyet Savcısı Süleyman Erturan esas hakkındaki mütalaasını vermişti. Savcı, sanıklar Veysal Şahin, Ali Öz, Gazi Günay, Hasan Durmuşoğlu, Mehmet Ayhan, Okan Şimşek, Onur Karakaya, Osman Gülbel’in "tasarlayarak kasten öldürme" ve "Anayasa'yı ihlal" suçlarından iki kez ağırlaştırılmış müebbet hapisle cezalandırılmasını talep etmişti.
Bu davada Dink Ailesi avukatları savcılık mütalaasına karşı mütalaalarını sunmuştu.
Kapsamlı bir dilekçe sunan Dink Ailesi avukatlarından Hülya Deveci, soruşturma safhasındaki eksiklere dikkat çekmiş, cinayete giden yolun gereğince soruşturulmadığını, Dink için İstanbul'da koruma önlemlerinin alınmadığını vurgulamıştı.
Deveci mütalaasının sonunda "Celalettin Cerrah, Ahmet İlhan Güler, Reşat Altay, Engin Dinç, Ercan Demir, Muhittin Zenit, Sabri Uzun ile Hacı Ömer Ünalır haklarında Mahkemeniz tarafından TCK'nın 309. maddesinden suç duyurusunda bulunulmasına, Volkan Şahin'in de TCK'nın 83. maddesinden cezalandırılmasına karar verilmesini talep ederiz" demişti.
Dilekçede "Metin Yıldız, Hüseyin Yılmaz, Ergün Yorulmaz, Ünsal Gürel, Cevat Eser hakkında aynı maddeden verilen beraat kararı 'yasal olarak' kesinleştiği için her ne kadar talepte bulunulmasa da aynı suç kapsamında sorumlu oldukları düşünülmektedir" denmişti.
11 Ekim'deki duruşmada sanıkların tutukluluk hallerinin devamına karar verilmişti. Ali Öz için ise adli kontrol devam ediyor. Mahkeme duruşmayı 10 Ocak 2025'e saat 10.00’a ertelemişti.
Bugünkü (10 Ocak) duruşmada sanıkların tutukluluk hallerinin devamına karar veren mahkeme duruşmayı 7 Şubat'a erteledi.
(Ajanslar, Punto24 Dava Takip, Hrant'ın Arkadaşları, Agos)