İstifa eden Kalfayan Vakfı Yönetim Kurulu Başkan Alfret Suna ve iki yönetim kurulu üyesinden açıklama

Kalfayan Yetimhanesi Vakfı Başkanı Alfret Suna, İkinci başkan Ayk Erkman ve yönetim kurulu üyesi Masis Rüstem görevlerinden istifa etmişti. Suna ve diğer iki yönetim kurulu üyesinin, vakıf yönetim kurulu içindeki bazı anlaşmazlıklar nedeniyle istifa ettiği öğrenilmişti. Suna gelişmelerin ardından kendisi ve istifa eden iki yönetim kurulu üyesi adına yazılı bir açıklama yayınladı. Vakıfta görevlerine devam eden yöneticiler devir işlemleri tamamlandıktan sonra kapsamlı bir açıklama yapacaklarını belirttiler.

Açıklama şöyle:

"Kalfayan Vakfı  Yönetim Kurulu görevimizden ben Başkan Alfret Suna, Başkan yardımcımız  Ayk Erkman,  mali işlerden sorumlu Masis Rüstem kardeşim istifa etme kararı aldık. Bu kararın kolay alınmadığını, ancak çok gerekli olduğunu vurgulamak isterim. 

Yönetime geldiğimizden beri, vakfımızı daha iyi bir yere taşımak ve bir başarı  hikayesi yaratmak için gece gündüz demeden çalıştık.  Kadasetli Patriğimiz Sahak Maşalyan’ın ve Ervab Başkanı  Sayın Bedros Şirinoğlu’nun ve Anadolu Vakıflarının, diğer vakıflarımızın desteklerinden güç  aldık. Cemaatimizdeki  hayırseverlerimizin de yardımlarıyla Kalfayan Vakfı’nı bugün bulunduğu noktaya taşımayı başardık. Ancak ne yazık ki, yönetim kurulumuzdaki çatışmalar ve ekip çalışması eksikliği, bu hikayenin daha ileri gitmesine engel oldu.

Şimdi size vakıf içinde karşılaştığımız sorunları ve bu kararı neden almak zorunda kaldığımızı şeffaf bir şekilde anlatmaya çalışacağım. Yani diğer dört üyemizle neden sinerjiyi yakalayamadık, neden bir takım olamadık onu anlatmaya çalışacağım:

Görevi devraldığımız günden beri fikir ayrılıkları, görev dağılımı, iletişimde aksaklıklar yaşadık.

Gerek gerçekleştirilecek etkinlikler ,Madağ organizasyonları ,okul yönetimi için yapılması gerekenler,gerekse yetimhanemiz ve yatakhanemiz için üstlenilecek görevler ,vakfımıza gelir sağlayacak diğer görevler konusunda da çok arzu etmemize rağmen fikir birliğine varamadık. Diğer üyelerde çalışma isteği tahsis edemedik.

Hatta diğer dört üyenin görev almak konusundaki isteksizliği ve zaten görevleri olan , örneğin okul ve yönetim kurulu arasındaki köprü vazifesi görmek, iletişim gibi görevlerden söz ediyorum, layıkıyla yerine getirilmemesi, bir üyenin 9 aydır hiçbir toplantıya katılmaması fiilen ortada görünmemesi,  diğer bir üyenin sekreterlik görevinden 2 ay sonra ayrılması , bizleri bu kararı almak zorunda bıraktı.

Yönetimi devraldıktan 2 ay sonra 1 üyemiz, toplantılara ve madağımıza katılmak istememiştir. "Bana arasıra gelir gidersin,toplantılara katılmana gerek yok dediler” diyerek kendi rızası ile istifa etmiştir.

Tabii bu kararı almadan önce bizler toplumumuzun önde gelenleri, vakıf başkanları ile görüşmeler yaptık ancak dörde karşı üç kişi olduğumuz için yani çoğunluk çalışmayan ya da yeterli enerjiyi /eforu vakıf çalışmalarına vermeyen diğer 4 üyede olduğu için diyeyim, bu görüşmeler de çözüme ulaşamadı.

Özellikle Ekim ayında yaptığımız son madağ organizasyonu sürecinde görüş ayrılıkları ve aktif olanlarla olmayanlar arasındaki uçurum gitgide arttı.

Bu üyelere sadece ismen yönetimde bulunmanın bir anlamı olmadığı, Kalfayan Vakfı adına çalışmak için yönetim kurulu üyesi olduğumuz defalarca hatırlatıldı. Maalesef sonuç alınamadı.

Belirtmeliyim ki bizlerin istifası, asla etraflıca düşünmeden ya da ani bir şekilde alınmadı.

Eğer vakfımıza engellenmeden fayda sağlayabileceğimiz, çalışmalarımızın okulumuz, yetimhanemiz, vakfımız için devam edebileceğine inansaydık tabii ki bu kararı vermezdik.

Gönül isterdi ki iki yıl değil öngörüldüğü gibi  beş yıl kesintisiz hizmetimizi sürdürebilelim.

Önümüzdeki yıllarda, zamanda cemaatimiz için etkin olarak çalışıp fayda sağlayacağımız projelerde tabii ki olmaya devam edeceğiz.

Bu dört üyenin hepsine yönetim kurulu üyesi olarak neler yapmak istiyorlar hangi görevlerde daha etkin olurlar daha başarılı olurlarsa onu yapsınlar diye sorulmuştur söz verdikleri bazı organizasyonlar olmuştur maalesef hiçbiri hayata geçirilememiştir.

Cemaatimizin bir vakfına yönetim kurulu üyesi olarak seçilirken hepimiz sadece yaptıklarımızdan değil yapmadıklarımızdan da sorumlu olduğumuzun bilincinde olmalıyız.

Sakın yanlış anlaşılmasın sadece kültürel faaliyetler organizasyonlar konusunda değil bizlerin yaptığı her çalışma konusunda kendilerinin desteği istendi.

Ben sizlere kısaca istifanın arkasındaki sebebi anlatmaya çalıştım.

Asıl sizlerle paylaşmak istediğim bu iki yıl gibi kısa sürede vakıf için neler yaptık;

Bir örnek vermek gerekirse vakfımıza bağış getiren organizasyonlardan bir tanesi, Beykoz Korusu'nun içindeki Belediye Gazinosu'nda kadınlara yönelik yapılan bir brunch etkinliğiydi. Bu brunch etkinliğinin düzenlenmesinde de Kalfayan Kadınlar Kolu ve Okul Müdürümüz  destek verdi, yeri dahi onlar ayarladılar, organizasyonun tamamıyla onlar ilgilendiler. Bu işten de vakfımıza 115 bin TL ek gelir sağlandı. Buradan Kalfayan Kadınlar Koluna ve okul müdürümüze teşekkürü borç bilirim.  Fakat  yönetimimizde bulunan bahsi geçen 4 üyenin hiç bir şekilde desteği olmadı; bu brunch’ın kadınlara yönelik yapılmasına rağmen!  Kalfayan Kadınlar Kolunun yaptığının 10 da birini maalesef bizim yönetimimizdeki dört üye yapmadı. 

Pangaltı Mıhitaryan Lisesi derneği Başkanı Arsen Kovan’ın destekleriyle, dernek binasında düzenlenen sanatçı Karin Cincioğlu'nun resim ve sanat sergisinde   46.750 TL  katkı  sağlanmıştır . Arsen Başkan’a ve Karin Hanım’a çok teşekkür ederiz.

Paros dergisinin desteği ile Cercle’D’Orient  Büyük Kulüp’de düzenlenen Meline Talas  resim sergisinden vakfımıza 110.000 TL  katkı sağlanmıştır. Mayda Saris’e teşekkür ederiz. 

Sanatçı Maral Ayvaz konserindeki katkılarından dolayı Konser Tertip Heyetine teşekkür ederiz.

Vakfımızın en büyük finansal kaynağı olabilecek  Altunizade’deki arsamızla ilgili projeler üretilip, çeşitli firmalarla görüşülmüştür. Şunu da belirtmek isterim ki, Anadolu Yakası vakıflarının desteğini aldığımız gibi, Beyoğlu Vakfının, Ortaköy Vakfının, Karagözyan Vakfının, Hastanemizin de desteğini de her zaman arkamızda hissettik. Geri dönmek gerekirse konuya, okul temsilcimizin de katıldığı ilk proje görüşmesinde, kendisi ,yönetim kurulu olarak aramızda konuşmadan firmaya nelerin yapılabileceğini değil nelerin yapılamayacağını anlatmıştır ve firma bundan sonra görüşmelere son vermiştir!  Doğal olarak bu görüşmeden sonra yapılan görüşmelere, ikinci başkanımız Ayk Erkman ile devam edilmiştir. Bu arada şunu da söylemek isterim ki bu görüşmenin haricinde 5 ayrı firma ile arsamız konusunda görüşülmüştür, irtibata geçtiğimiz firmaların bir tanesini Aksel Başkanımız bize yönlendirmiş, gelişmeleri bizzat bizimle takip etmiştir. Son durumda hali hazırda 2 aydır 1 firma ile görüşmelerimiz devam etmektedir.

Birlik ve dayanışma için başlatmaya çalıştığımız “Anadolu Yakası Birliği” projesine bile, bu üyeler tarafından “O vakıflarla ne işimiz var?” gibi tepkiler verilmiştir. Oysa amacımız, birlikten kuvvet doğar, birleşmek ve daha güçlü bir toplumsal yapı oluşturmaktı. Ama yapılmak istenen her şeye karşı çıkıldığı gibi buna da karşı çıkıldı. Amaç burada her zaman bağcıyı dövmek oldu, üzüm yemek olmadı. Anadolu Yakası Birliğini duyurduğumuz ilk canlı yayınına biz Vakıf Başkanı ben Alfret Suna, ikinci Başkan Ayk Erkman  ve Masis Rüstem kardeşimiz üç üye katıldık, diğer 4 üye neredeydi? Canlı yayında bir varlık göstermediler. Anadolu Yakası vakıfları ile yaptığımız toplantıya ve akabindeki canlı yayına baştan beri bu birliğe karşı gelen okul temsilcimiz katılmamış, diğer iki üye ise orada olmalarına rağmen canlı yayında kendilerine söz verilirse ne söyleyeceklerini bilmediklerini bildirerek “Aman bize sakın kimse birşey sormasın. Bir şey sorarlarsa rezil oluruz, konuşmayı beceremeyiz” diyerek pasif bir şekilde kenarda beklemeyi tercih etmişlerdir. Biz yönetim kurulu yedi  kişi olarak başladık, ancak mecburen üç kişi olarak devam ettik.

Şimdi de biz, istifa eden üç yöneticinin iki sene içerisinde yaptıklarımızı sizinle paylaşmaya istiyorum.  
-Yönetimi devraldığımız 2023 yılında yaşadığımız deprem faciasının hemen sonrasında, Yetimhanede bulunan yatakhane binamızın dayanıksız olduğu saptanmış ve derhal kapatılarak  eski prefabrik binalara  taşınmıştır. Prefabrik binalarımızın çatı yenilenme, iç izolasyon ve boya işlemleri çok kısa bir sürede  tamamlanmıştır. Çocuklarımız için yeni duşakabinler ve wc ler inşa edilmiştir. Tamamı Kalfayan bütçesinden yapılmasına rağmen bu 4 üyenin hiçbir destekleri olmamış ,”Nasıl olsa başkan ilgilenip yaptırıyor”diyerek  ilgilenmemişlerdir.
-Milli Eğitim Bakanlığının talep ettiği “Depreme dayanıklılık raporu” alabilmek için 3 ay süreyle deprem raporlama  firmaları  ve Ares Üniversitesi ile görüşmelerimize  hiçbir destek vermemişlerdir.
-Deprem sürecinde ve sonrasında defalarca ,yetimhanede bulunan çocuklarımızın  memleketleri Adıyaman’a gidip yakınlarını görebilmeleri için gerekli  uçak bileti alımlarını Ayk Erkman karşılarken  onlar neredeydiler!
-Okulumuz spor sahası yenilenmesi ve bina kısmi boyanması projesinde Üsküdar belediyemizden yardım talep etme ve takibi sürecinde de  bu üyelerimiz yine  yoktu . Bu konuda okul müdürümüz Tamar Nergis’e  huzurlarınızda tekrar teşekkür ederim.
-Yetimhane arsamızı değerlendirme projelerinde de hiçbir çaba harcamamışlardır. Görüşmeleri devam eden ticari proje çalışması neticesini 2025 yılı  içerisinde verecektir. Yatakhane arsamızın doğru şekilde değerlendirilmesi hem Kalfayan hem diğer ihtiyaç sahibi vakıflarımız için finansal rahatlama kaynağı olacaktır. Başlaması ve geliştirilmesi bizler tarafından yapılan bu projenin umarım geliştirilmesine  da bu yeni gurup köstek olmaz.
-2023 madağından sonra kalan 6 milyon TL bütçe açığımızı kapatabilmek  için harcadığımız 6 aylık süreç içerisinde yardımcı olmadıkları  gibi bu açıkla nasıl ayakta kalacağız sorusunu dahi sormamışlardır. Açığı haziran 2024 tarihinde Beyoğlu Vakfı başkanı Aksel Topalyan’ın katkılarıyla Ortaköy Vakfı başkanı Sarkis Çetinkaya, Karagözyan Vakfı başkanı Dikran Gülmezgil  ve Hastanemiz başkanı Bedros Şirinoğlu’nun katkılarıyla  kapanmıştır . “Bizim yapabileceğimiz bir şey var mı”  diye düşünmediler bile!
-Ekim 2024 Madağımıza hazırlık sürecinde, yönetimdeki diğer kişilerin yardım ve destekleri olmadığından dolayı ,vakfımıza yardımcı olabilecek kişi ve vakıflardan destek için Anadolu Vakıfları ile iletişime geçtik. Vakıflar arası büyük bir sinerji oluştu. Bu sinerji ile ileriye dönük vakfımızın artık yalnız olmadığının güveniyle yolumuza devam ettik. 45 günlük bir çalışma sonucunda madağ biletleri ve davetiyelerin dağıtımı  derken bu  gün itibari ile 16 milyon TL olan açığımızın tamamı kapanmış ve artıya geçmiş durumdayız. Tüm bu olanlar sırasınada soruyorum sizler , sizler neredeydiniz neden vakfınıza sahip çıkmadınız.

Madağ için Ayk Erkman ile birlikte günlerce, şehirler arası da dahil olmak üzere birçok hayırseverimizi ziyaret ettik. Sağ olsunlar, minnettarız, bizleri sevecen ve bonkörce karşıladılar. Daha önce

Kalfayan Vakfı’na hiç yardım etmemiş bir çok cemaat üyemizi destek verenler arasına kattık.

Bu açık kolay bir şekilde kapanmadı. Bizler de yerimizde otursaydık, çalışmasaydık bunu başaramazdık.

Biz üçümüz de iş insanlarıyız; ancak “Bu dönem Vakfımız için önemli, yönetim kurulu olmayı biz seçtik organize bir şekilde çalışmalıyız” dedik.

Bu çalışmalar sırasında diğer 4 üyeden destek alabilmek çok iyi olurdu!
-Bu süreçte şu acı gerçeği de belirtmek isterim: Ötekileştirme, ayrıştırma ve ekip çalışması eksikliği bizi istifa etmeye zorlamıştır. Ancak bizler buraya onurumuzla geldik, onurumuzla çalıştık ve yine onurumuzla ayrılıyoruz.

Vakfımızın maddi gelirleri hakkında sizlere bilgi vermek istiyorum;

Kira gelirlerimiz ;  Yönetime geldiğimiz  Ocak 2023 de  47.000 TL kira borcu ile teslim aldık  ve aylık  218.000 TL . 2023 yıllık 2.616.000 TL-47.0000=2.569.000 TL 2023 yılı kira geliri ile kapattık . Yönetimden istifa ettiğimiz  Aralık 2024 tarihindeki aylık gelirimiz  667.000 TL’dır. 2025 yılı içinde gelecek kira artışları HARİÇ  8.004.000 TL olacaktır ,takribi %50 kira artışı göz önünde bulundurursak bu rakkam  10-12.000.000 TL olacaktır. Çabalarından dolayı ikinci Başkanımız Ayk Erkman’a teşekkür ederim.

Yönetimimizin bulunduğu 2023-2024 yılları içerisinde Kalfayan Vakfı’na  Bakırköy ilçesinde 1 adet daire bağışı alınmıştır.

Davası neticelenen ve expertiz değeri 827.394 USD (13.09.2024 tarihli expertiz raporu) olarak belirlenen Sarıyer sırtlarında       Arsa. Bu arsanın neticelenmesi sonucunda  Av.Ömer Kantik için ödenmesi gereken eski yönetimin anlaştığı  %5 Avukatlık Hizmet Ücreti  1.750.000 TL     (50.000 USD)  16/12/2024 tarihinde yönetimim olarak ödenmiştir. Hizmetlerinde dolayı Av.Ömer Kantik’e teşekkür ederiz.           

Yönetimimize  madağ sırasında taahhüt edilmiş ve ödenmesi beklenen: Karagözyan Vakfı 3.000.000 TL + Ortaköy Vakfı 3.000.000 TL + Beykoz Vakfı 500.000 TL + Kınalıada Vakfı 100.000 TL + Kuzguncuk Vakfı 600.000 TL + Sev Vakfı 20.000 TL  TOPLAM = 7.220.000 TL  ( Toplam Taahütler 205.000 USD )

Kalfayan Vakfı’nın 2015 yılından beri devam eden Halıcıoğlu’daki  davası için, mahkeme depozit hesabına  Yönetimim tarafından  Haziran 2024 tarihinde ödenen ve dava neticelendiğinde geri alınacak  1.250.000 TL ( 35.000 USD).Devam eden davamız neticelendiğinde vakfımıza  80.000.000 TL ek kaynak sağlanmış olacaktır.      

Garanti Bankası Kalfayan Hesabı Varlık Dökümü=  650.000 USD ( 24/12/2024)

Toplam Yönetimimizin devrettiği  Nakit  Varlıklar;

650.000 USD Garanti Bankası

35.000 USD Mahkeme Depozit hesabı                                                           

205.000 USD Diğer Vakıfların Taahütleri                                                                                                                                                                                     

TOPLAM   890.000 USD   

Ayrıca önümüzdeki 2025 yılı içerisinde  10.000.000 TL= 285.000 USD kira geliri elde edilmesi beklenilmektedir.

890.000 USD Nakit Varlık + 285.000 USD Kira Gelirleri

2025 yılı  1.175.000 USD Kalfayan Vakfının toplam gelirlleri olacaktır.      

(Avukatlık ücret 16/12/2024 tarihinde bu rakkama ek olarak ödenmiştir 50.000USD)

Şimdi Değerli Cemaatime soruyorum , istifa eden bizler yeteri kadar çalışmış mıyız? Başkan olarak Onurumla ve Gurumla  geldiğim Kalfayan Vakfı’ndan , Onurum ve Gururumla istifa ettim.

-Vakfımızın bugün itibarı ile  2  yıl yetecek kadar parası mevcuttur. Cemaatimizin bunun takipçisi olamalarını rica ediyorum. 
Veremeyeceğimiz hiçbir hesap yok.

Yönetim kurulu başkanı, ikinci başkanı ve finansal işlerden sorumlu olan yönetim kurulu üyesi istifa ederken, geri kalan aktif olmayan, destek olmayan biri toplantılara dokuz aydır katılmayan, diğer dört üyenin de istifa etmesini beklerdik. Etik olan bu olurdu. Ancak ne yazık ki, bu cesareti göremedik.

Benim de başkan olarak mutlaka hatalarım olmuştur. Kusursuz olmadığımı tabii ki biliyorum. Üslubumun zaman zaman kırıcı olduğunun farkındayım. Bunun dışında sorumluluk, dürüstlük, çalışkanlık konusunda kendimden, Ayk Erkman ve Masis Rüstem’den eminim.

Ben burada tekrar Kadasetli Patriğimiz Sahak  Maşalyan’a, ERVAB Başkanı Sayın  Bedros Şirinoğlu’na, cemaatimizin tüm vakıf başkanlarına ve başkanlığım döneminde vakfımıza desteklerini esirgemeyen tüm hayırseverlere gönülden teşekkürlerimi sunuyorum. Sağolsunlar,  varolsunlar. Ayrıca birlikte çalışmaktan onur duyduğum ikinci Başkanım Ayk Erkman’a, finansal işlerden sorumlu olan yönetim kurulu üyemiz Masis Rüstem’e, yedek üyemiz Simon Kumral’a , Okul müdürümüz Tamar Nergis’e, okulumuzun ve yetimhanemizin  tüm öğretmenlerine ve çalışanlarına, okula her girdiğimde beni sevgi ve saygıyla, güler yüzle karşılayan canım öğrencilerimize tek tek , tekrar tekrar gönülden  teşekkür ediyorum."

(Agos'un notu: Vakıfta görevlerine devam eden yöneticiler devir işlemleri tamamlandıktan sonra kapsamlı bir açıklama yapacaklarını belirttiler)

Kategoriler

Toplum