29. Birleşmiş Milletler İklim Konferansı Azerbaycan'ın başkenti Bakü'de 11 Kasım'da başladı. Ancak konferansın gerek insan hakları gerekse fosil yakıtlar açısından karnesi iyi olmayan bir ülkede yapılması protestolara neden oluyor.
Bu yılki toplantı kirliliği azaltmak ve aşırı hava koşullarına uyum sağlamak için gereken fonları sağlama çabaları etrafında şekillenecek.
Yoksul ülkeler 2030'a kadar yılda 1 trilyon dolar için baskı yapıyor -ancak zengin ülkeler, katkıda bulunanların havuzu büyümediği sürece daha yükseğe çıkmak konusunda isteksiz.
Konferansa 32.000'den fazla katılımcı kaydoldu. Birkaç önemli dünya lideri zirveyi katılmıyor: AB'den Ursula von der Leyen, ABD'den Joe Biden, Çin'den Xi Jinping ve Almanya'dan Olaf Scholz. Bu ülkeler sadece temsilci gönderecek.
Birleşmiş Milletler Konferansı (COP), Birleşmiş Milletler İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesi (UNFCCC) kapsamında düzenlenen en önemli küresel iklim zirvesi.
Geçen yıl BAE'de düzenlenen COP28 zirvesinden sonra Azerbaycan'ın COP29'a ev sahipliği yapacak olması tartışmalara yol açtı. Azerbaycan, dünyadaki fosil yakıt bağımlısı ekonomilerinden biri. Petrol ve gaz, ihracatının yüzde 90'ını oluşturuyor ve hükümet bütçesinin yüzde 60'ını sağlıyor.
Bakü, COP29'a ev sahipliği yapma imkanına Ermenistan'ın 32 Ermeni savaş esirinin serbest bırakılması karşılığında veto hakkını kaldırmasının ardından kavuştu. Ancak Azerbaycan halâ 20'nin üzerinde Ermeni savaş esirini elinde tutuyor.
Tiflis'te eylem
Öte yandan İsveçli eko-aktivist Greta Thunberg, Bakü'nün COP29 BM İklim Konferansı'na ev sahipliği yapması nedeniyle Tiflis'te Azerbaycan rejimine karşı bir protestoya liderlik etti.
Thunberg'e Gürcistanlı eko-aktivistlerin yanı sıra İlham Aliyev rejimi nedeniyle Bakü'den ayrılıp Tiflis'e yerleşen sürgündeki Azerbaycanlı araştırmacı gazeteciler, aktivistler ve politikacılar da katıldı.
Mitingin organizatörlerinden biri olan Gürcü aktivist Tamar Jackeli, "Eylem aynı zamanda Bidzina Ivanishvili'nin [iktidardaki Gürcistan Rüyası Partisi'nin lideri] otoriterliğine karşı da yönelik. Aliyev rejiminin yayılmasını durdurmalıyız" dedi.
Eylem Tiflis'de 11 Kasım'da akşam saatlerinde gerçekleşti.
Thunberg, Azerbaycan’ı “etnik temizlik uygulayan ve Azerbaycan’ın sivil toplumuna baskı yapmaya devam eden baskıcı, işgalci bir devlet” olarak tanımladı.
Azerbaycan’ı zirveyi “suçlarını ve insan hakları ihlallerini önlemek için bir fırsat” olarak kullanmakla suçlayan aktivist, “Bu durumda onlara hiçbir meşruiyet veremeyiz, bu yüzden burada duruyoruz ve yeşil aklamaya ‘Hayır’, Azerbaycan rejimine ‘Hayır’ diyoruz.” dedi.
Thunberg daha önce yaptığı açıklamalarda da zirvenin Azerbaycan'da yapılmasını protesto etmişti.
Greenpeace'den yapın açıklamada ise Azerbaycan'ın ev sahipliği şu ifadelerle değerlendirildi:
"COP'a ev sahipliği yapacak ülke, beş Birleşmiş Milletler bölgesel grubu (Afrika Grubu, Asya-Pasifik Grubu, Doğu Avrupa Grubu, Latin Amerika ve Karayipler Grubu (GRULAC) ve Batı Avrupa ve Diğerleri Grubu (WEOG)) arasında dönüşümlü olarak belirleniyor.
BM iklim müzakerelerinin bir büyük fosil yakıt üreticisi ülkeden diğerine geçmesi, bu konudaki seçimler adına absürd bir tablo çiziyor. Dünya, küresel ortalama sıcaklıkların 1.5C'yi aştığı korkutucu 14. ayı yaşarken, petrol ve gaz zengini Azerbaycan'ın COP29 ev sahibi olarak seçilmesi son derece iddialı.
Ancak COP Başkanı olarak Azerbaycan, örnek teşkil edeceğine ve COP28'de varılan anlaşmalar doğrultusunda 1.5°C uyumlu bir NDC (Sera gazı salınımı taahhüdü) sunacağına söz verdi. COP ev sahiplerinin ilerleme sağlama sorumluluğu var ve Azerbaycan, yeni finans hedefi olan NCQG üzerinde sağlam ve iddialı bir anlaşmaya varılmasını sağlamaya odaklanmalı. Petrol, kömür ve gaz şirketleri ile diğer büyük kirleticilerin neden olduğu iklim zararı ve yıkımı için ödeme yapmaları gerektiğine işaret etmeli."
Human Rights Watch'ın (İnsan Hakları İzleme Derneği) da aralarında olduğu 17 uluslararası insan hakları örgütü de yaptıkları ortak açıklamada şu ifadelere yer verdi:
"11-22 Kasım tarihleri arasında Azerbaycan'ın Bakü kentinde düzenlenen 29. Birleşmiş Milletler İklim Değişikliği Konferansı olan COP29'a katılan Avrupa Birliği liderleri, siyasi nedenlerle hapsedilen kişilerin davalarını doğrudan Azerbaycan yetkilileriyle görüşmeli ve serbest bırakılmalarını sağlamayı hedeflemelidir"