Ermenistan'ın ilk kadın Haçkar ustası: Narine Poladyan

Ermenistan'da "erkek işi" olarak kabul edilen taş oymacılığına Narine Poladyan’ın yeni bir soluk getirdiği söylenebilir. O, sadece bir sanatçı değil, aynı zamanda bu geleneksel el sanatını modern dünyaya taşımaya kararlı bir kültürel miras elçisi.

Diaspora Ermenileri Zirvesi’ne katılmak için Yerevan’a gittiğimde, uzun süredir görüşmeyi planladığım Narine Poladyan ile tanışma fırsatım oldu. Onu Ermenistan'ın ilk ve tek kadın Haçkar ustası biliyordum; ancak tanıştıktan sonra, bu unvanın çok ötesinde bir girişimci de olduğunu gördüm.

Narine başta Haçkar sanatıyla ilgili bir niyeti yokken, 2018 yılında Birthright Armenia programı ile Ermenistan’a gönüllü hizmet vermeye geldiğinde hayatı değişti. Yerevan’ın Aram Caddesi’nde bir Haçkar atölyesinin önünden geçerken, ustaların taş işlemelerine rast geldi. Kendi ifadesiyle ilk görüşte aşk misali, atölyedeki taş emekçilerinin müzikle ahenk içinde çalışmasını izlerken, bu geleneksel sanatın büyüsüne kapıldı. “Taşın sesi, atölyede dinledikleri müzikle adeta dans ediyordu. Kadın ustaların olmaması da dikkatimi çekti. O anda öğrenmek için cesaretimi topladım, beni kabul ettiler. Tozun büyüsüne kapıldım” diyerek bu serüvenin başlangıcını anlatıyor. Beyrut'ta mimarlık eğitimi alan Poladyan, Ermenistan’a yerleştikten sonra Gümrü Sanat Akademisi'nde heykel dalında yüksek lisans yaptı.

“Erkek işi” olarak kabul ediliyordu ama...
Poladyan, eserlerini yaratırken yerel taş ocaklarından elde ettiği, duf/tüf denilen doğal taşları kullanıyor. Bu taşın başlangıçta çok sert, ancak hakkını vererek çalışırsanız size kapılarını açtıktan sonra ne kadar yumuşak huylu olduğunu anlatıyor. Kullandığı aletler ve desenler, onun çalışmalarını hem dayanıklı hem de estetik olarak özgün kılıyor. Geleneksel motiflere sadık kalmakla birlikte, güncel sanatın etkilerini de eserlerine yansıtmaya gayret ediyor. Son girişimlerinden biri olan “HağKar” (Taş Oyunu) adını verdiği kutu oyunu, Haçkar’ı çocuklar ve gençler arasında yaygınlaştırma amacını taşıyor. Oyun kutusunda, oyma taşı, aletler, oyulacak desenler ve bir video kullanım kılavuzu bulunuyor. Bu yaratıcı atılımı, Narine’nin geleneksel sanat aracılığı ile genç girişimcilere ilham verdiğinin de bir göstergesi.

Ermenistan'da "erkek işi" olarak kabul edilen taş oymacılığına Narine Poladyan’ın yeni bir soluk getirdiği söylenebilir. O, sadece bir sanatçı değil, aynı zamanda bu geleneksel el sanatını modern dünyaya taşımaya kararlı bir kültürel miras elçisi. “Kadın ya da erkek fark etmez, hepimiz kültürümüzü korumakla yükümlüyüz. Gelecekte başka kadın Haçkar ustaları da olursa çok mutlu olurum,” diyor Narine. Bugün, özellikle kırsaldan genç kadınlara Haçkar oymacılığını öğreterek, bu kadim sanatı geleceğe taşıma misyonunu üstlenmiş durumda.

Narine Poladyan, Ermenistan’ın kültürel mirasını Avrupa ve Amerika’daki çeşitli etkinliklerde, katıldığı atölyelerde tanıtarak, uluslararası platformlarda ülkesinin elçisi oldu. Bu etkinliklerden birinde tanıştığı Jora ile önce arkadaş oldular, ardından evlendiler ve Gümrü’ye yerleştiler. Ermenistan’ın nev-i şahsına münhasır bu sanat kentine yolunuz düşerse, Narine Poladyan’ın atölyesine uğramanızı tavsiye ederim. Küçük bir taşı oymanın zevkini tatmanız, bu kadim sanatla benzersiz bir bağ kurmanızı sağlayacak. İstanbul’a davetimi de hatırlatırsanız, emininim çok mutlu olacaktır. 

Kategoriler

Diaspora / Ermenistan


Yazar Hakkında