İki okulun müfredatı Fransa ile Türkiye arasında gerilim yarattı

Türkiye’de eğitim veren iki Fransız okulu, Millî Eğitim Bakanlığı (MEB) ile Fransa Büyükelçiliği arasında anlaşmazlığa yol açtı.

MEB, Charles de Gaulle ve Pierre Loti okullarında Türkiye müfredatında eğitim verilmesini istiyor. Ancak bu iki okul, Fransa eğitim sistemine göre öğrenci yetiştiriyor. 

Türkiye Fransız Kültür Merkezi Genel Müdürü ve Kültür Etkinlikleri İşbirliği Müsteşarı Sylvie Lemasson tarafından, iki okulun velilerine bir yazı gönderildi. Açıklamada, Haziran ayı ortasında Millî Eğitim Bakanlığı’nın bir anlaşma taslağı sunduğu, 2 Temmuz tarihinde anlaşmanın imzalanmaması halinde 2024-2025 öğretim yılında Türk öğrenci kayıtlarının yapılmayacağı belirtildi. Yazıda  “Halihazırda sürmekte olan müzakerelerin başarısızlıkla sonuçlanması durumunda olası sonuçları konusunda sizleri bilgilendirmeyi kendimize görev addediyoruz. Bu durum, sonuç ne olursa olsun okulların tüm diğer öğrencilere açık kalması gerekse bile, Türk öğrenciler için 2024 eğitim-öğretim yılına başlama koşullarını tartışmaya açabilir” dendi. 

Gelişmenin ardından Fransa’nın Ankara Büyükelçiliği bir açıklama yaparak, Millî Eğitim Bakanlığı ile sürekli iletişim halinde olduğunu belirtti.

Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin, konuyla ilgili olarak 13 Temmuz’da bir açıklama yaptı.

Türkiye’de 12 yabancı okulun bulunduğunu ve Lozan Anlaşması’nda verilen taahhüt doğrultusunda hiçbir problem olmadığını belirten Tekin, isim vermeden Pierre Loti ve Charles de Gaulle okullarını işaret ederek, bu okullarda okuyan Türk öğrencilerin Türkiye’deki eğitim müfredatında eğitim almadığını vurguladı. Bakanı Tekin şu ifadeleri kullandı: 

“12 yabancı okul var: Fransız, Alman, İtalyan okulu var. Bunları biz Lozan’da taahhüt ettiğimiz için hiçbir problem çıkartmıyoruz. Onlarla ilgili hiçbir sıkıntımız da yok fakat enteresan bir biçimde Fransa sadece müstemleke ülkelerine yakışan şekilde davranarak, Türkiye’de iki tane daha okul açmışlar. Bu okulları açarken de ‘biz buraya Fransızları alacağız sadece’ demelerine rağmen, şu an öğrenci sayısı yüzde doksan oranında Türk vatandaşı. O okula giden bir Türk vatandaşının eğer bende kaydı yoksa, ben o çocuğu okullaştırmadığım için görevimi yapmıyorum demektir. Ben şimdi diyorum, çocuklar nerede? Okulda. Hangi okulda? Bizim kaydımızda yok, nereye gidiyorlar? O iki Fransız okuluna. O benim literatürümde resmî olmadığı için bu çocuklar okullaşmamış gözüküyorlar.”

Bakan Tekin, Fransız Büyükelçisi ile görüştüğünü belirterek şunları söyledi: “Bu yaptığınız doğru değil. Ben müsteşarken yazmıştım yazıyı. Oyaladılar bizi, ‘Evet, haklısınız, düzeltelim’ dediler. Okula müfettiş gönderiyoruz, okula almıyorlar. Şimdi ‘siz bizi denetleyemezsiniz’ diyorlar. Sonra çocuklar mezun oluyorlar. Oradan mezun çocuk diplomasının denkliğini bize getiriyor, diyor ki ‘diplomamın denkliğini ver’. Yani vatandaşla beni karşı karşıya getiriyor. Yetmedi, bu çocuklar ayrıcalıklı bir pozisyonda Yabancı Öğrenci Sınavı’na giriyorlar. Yani yabancı öğrenciler için yaptığımız yüksek öğretim kurumu sınavlarına giriyorlar. Bir kere adaletsizlik var orada.”

Bakan Tekin, konuyla ilgili görüşmelerden de söz etti ve iki okulda din kültürü dersi verilmemesi nedeniyle bu kararın alındığına ilişkin çıkan yoruma “Ahlaksızca bir yalan” dedi. Tekin şu ifadeleri kullandı:

“Büyükelçiyi davet ettik, geldi. ‘İlk fırsatta çözeceğiz’ dedi. Üzerinden 7-8 ay geçti, hâlâ lütfedip bizi muhatap almıyorlar. Ben de diyorum ki, kardeşim bak biz sizin sömürdüğünüz ülkeler gibi değiliz. Biz bağımsız ve milli bir devletiz. Dolayısıyla bizim literatürümüze göre burada eğitim vermek istiyorsanız, bizim koşullarımıza göre hareket edeceksiniz. Gelin bu okulları meşru hale getirelim. Bunun karşılığında da sizden Fransa’daki Türk vatandaşları için bazı taleplerimiz olacak. Sen benim oradaki vatandaşlarımızın taleplerini reddet, Türkçe, Türk kültürü derslerini engelle, burada kafana göre hareket et. Ondan sonra da biz resmî yazı gönderdik, ‘okullara Türk öğrenci alamazsınız’ diye.”

Akgönül: “Türkiye taviz kopartmak istiyor” 

Strasbourg Üniversitesi Türk Etütleri Bölüm Başkanı, tarihçi-sosyolog Prof. Dr. Samim Akgönül, konuya ilişkin Agos’a değerlendirmelerde bulundu.
Samim Akgönül
Akgönül şöyle konuştu: 

“Türkiye, Maarif Okulları’nı Fransa’da açmak istiyor ve bu iki okuldaki Türk öğrencileri meselesini baskı unsuru olarak kullanıyor. Sıkıntı aslında şu: Pierre Loti ve Charles de Gaulle’e giden çocuklar Fransız okuluna gittikleri için üniversite sınavına girerken YÖK sınavına değil, YÖS sınavına giriyorlar. Bu yüzden de haksızlık var diyorlar. Bunu koz olarak kullanarak Türkiye, Fransa’dan taviz koparmaya çalışıyor. Bu birçok açıdan sorunlu bir durum. İki okulun hitap ettiği öğrenciler var. Diğer tarafta Fransa’da Fransa vatandaşı olan 700 bin Türkiye kökenli var. Büyük bir kısmı, 300 bini okuma yaşında. Bunları Fransız sisteminden tamamen çıkarıp maarif, yani imam hatip okullarına almak Fransa için korkutucu bir perspektif. Aslında böyle bir okul var, Strasbourg’da Yunus Emre Lisesi var. Ben de bu şehirde yaşıyorum.  Türk diplomatların yaşadığı bir şehir burası aynı zamanda. Hiçbirinin çocuğu bu okula gitmiyor. O okula gidenler Franko Türkler. Bu tavizi kopartmak için şu anda bu okullara baskı kurulmuş durumda. Ama arada bir dengesizlik var, iki okulun 20-40 Türk öğrencisinden bahsediyoruz, diğer tarafta da 700 bin kişilik bir nüfusun 300 bin çocuğundan söz ediyoruz.”

Pierre Loti ve Charles de Gaulle okullarının resmî olduğunu hatırlatan Akgönül, şöyle dedi: “Denklik alıyorlar ki üniversite sınavına da giriyorlar. Diğer Fransız okullarında Türkiye’deki müfredat uygulanıyor. Mesela bu iki okulda Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi dersleri yok. Fransa müfredatı uygulanıyor. Anladığım kadarıyla İnkılap dersi de yok. Millî unsurlar yok. Bu sıkıntının Türk öğrencilerin iyi eğitim almadıklarını düşündükleri için ortaya çıktığını düşünmüyorum. Türkiye eline bir koz buldu. Fransa’da Maarif Okulları açmak için baskı uyguladığını düşünüyorum. Türkiye, Fransa ile ilgili hemen hemen her şeyi mütekabiliyet unsuru olarak kullanmaya çalışıyor. 700 bin kişilik grubu kontrol altına almak istiyor. Fransa toplumuna fazla asimile olmalarını engellemek istiyor.”

Fransa’daki Türkiyeli vatandaşların okul konusunda talepleri olduğunu aktaran Prof. Dr. Samim Akgönül, Millî Görüş hareketinin bir okulunun da Fransa’da açık olduğunu, ancak Türkiye’nin Maarif Okullar zinciri açmak istediğini belirtti.

Kategoriler

Güncel


Yazar Hakkında