Arjantin Ermeni toplumu ile Plaza de Mayo Anneleri’nin yolları nasıl kesişti?

Arjantinli Ermeniler 120 bin kişilik nüfuslarıyla en kalabalık diaspora toplumlarından birini oluşturuyor. Kültürlerini yaşatmak için pek çok kurum oluşturmuşlar. JUCA hareketi, Kaiane dans grubu ve İspanyolca-Ermenice yayın yapan Nor Sevan bunlardan bazıları. Sadece Ermeni toplumunun sorunlarıyla ilgilenmiyorlar, Cumartesi Anneleri/İnsanları’na da ilham veren Plaza de Mayo Anneleri’ne destek veriyorlar, Arjantin’de devlet üniversitelerinin özelleştirilmesi kararına yönelik tepkilerin de içindeler. Yani Arjantin toplumunun bir parçası olmayı ihmal etmemişler. Buenos Aires’te yayımlanan Nor Sevan gazetesi direktörü Emiliano Lomlomdjian ile internet yoluyla Arjantinli Ermenilerin dününü, bugününü konuştuk.

Önce sizi tanıyalım mı?

Elbette. Adım Emiliano Lomlomdjian. Nor Sevan gazetesinin direktörü ve DiarioConVos.com’un editörüyüm. Arjantin’deki Ermeni halk dansı topluluğu Kaiane’nin de üyesiyim. Ayrıca Genç Ermeni Kültür Birliği’nde (JUCA) 14 yıldır yer alıyorum. 28 yaşındayım ve kendimi bildim bileli Buenos Aires’teki Ermeni toplumunda aktif olarak görev almaktayım.

Arjantin’de şu an yaklaşık 120 bin Ermeni bulunuyor. Güney Amerika’daki Ermeni toplumunun tarihi hakkında ne söyleyebiliriz

Ermeniler Arjantin başta olmak üzere Güney Amerika’ya 1915’teki soykırımın sonucunda gelmek zorunda kaldılar. Bu bölgelere yoğun Ermeni göçü ilk olarak 1920-1930 yıllarında, sonra da Sovyetler Birliğinin yıkılması sonucu 1990’larda gerçekleşti. İlk başta okul ve kiliseler inşa edildi. Sonrasında ise politika ve spora dair topluluklar oluşturuldu. Bu olanlara baktığımızda felaket sonucu hayatta kalanların dil, kültür ve din birliğini sürdürdüklerini söyleyebiliriz.

Ermeni toplumunun kültürel hayatı hangi kurumlar etrafında şekilleniyor? 

Ermeniler genellikle Buenos Aires ve Cordoba şehirlerinde hayatlarını sürdürüyor. Buenos Aires’te yedi okulumuz, birçok kilisemiz, spor kulübümüz, politik topluluklarımız, dans gruplarımız, orkestramız, korolarımız ve izci gruplarımız var. Bölgede güçlü bir topluluk olduğumuz için politik bir ağırlığımız da var. Ermenistan’dan ve Anadolu’dan kilometrelerce uzakta Ermeni kültürünün yeni kuşaklara, yeni fikirler, çözümler ve sorunlar eşliğinde aktarıldığını söyleyebiliriz. 

14 yıldır Genç Ermeni Kültür Birliği’nde (JUCA) bulunduğunuzu söylemiştiniz. Bu kurumun faaliyetleri neleri kapsar?
Emiliano Lomlomdjian

Genç Ermeni Kültür Birliği, eski Ermeni Genç Federasyonu’nun bir devamı. Federasyon 1940’larda kuruldu.  Kuruluşundan beri insan hakları, uluslararası dayanışma ve sömürünün simgesi olan kapitalist sistemin sebep olduğu zorluklarla ilgilenildi. Bunlar hala odak noktamız. Sadece Ermeni Soykırımı hakkında konuşmuyoruz, insanlık suçu sonucu zorluklar yaşayanlarla da dayanışmamızı gösteriyoruz ve ülkemizi değiştirmek için çabalamaya devam ediyoruz. Mesela  Karabağ’daki Ermenilerin sürgününü kınadığımız gibi Filistinlilerin kendini yönetme hakkını talep ediyoruz ve İsrail’in uyguladığı bu soykırımı kınıyoruz.

Kendinizi tanıtırken Kaiane dans grubundan bahsettiniz. Grup öyle görünüyor ki Ermeni kültürünün aradaki bu kadar mesafeye rağmen korunmasını da sağlıyor. Kaiane’den de biraz bahsetsek ?

Kaiane Güney Amerika’daki en büyük Ermeni dans topluluğu. Ermeni kültürünü mesafelere rağmen korumak bizim için çok önemli çünkü Arjantin’e çeşitlilik getirmek istemekle birlikte buraya gelip bu toplumu ayakta tutan büyüklerimizin mirasını devam ettirmek istiyoruz. Sadece Ermeni kültürünü göstermek için değil diğer insanlarla da birlikte olmak için de dans ediyoruz. 64 yıldır  gelişmeye ve başka topluluklarla ilişkilerimizi derinleştirmeye devam ediyoruz..

Arjantin’de bulunan Nor Sevan adlı Ermeni gazetesinin de direktörüsünüz. Bu perspektiften baktığınızda Arjantin’deki basın özgürlüğünü nasıl değerlendirirsiniz?

Arjantin’de şu anki durumda ekonomik koşullar sebebiyle basın özgürlüğünün tehlikede olduğunu söyleyebiliriz. Güç, zenginlerin elinde ve eninde sonunda onların istedikleri oluyor. Buna rağmen elimizden geldiğince bilgi ve fikirlerimizle duruma katkı sağlamaya çalışıyoruz. Hedefimiz başta buradaki olayları Türkiye, Filistin, Latin Amerika ve Ermenistan gibi Ermenilerin yoğun bulunduğu coğrafyalara duyurmak. Birçok radyo kanalımız, gazetemiz ve web sitemiz bulunmakta. Büyük ölçüde sorunsuz bir şekilde varlığımızı sürdürüyoruz.

Ermeni Soykırımı’nın Arjantin’de 2007 yılında resmi olarak kabul edildiğini biliyoruz. Süreç nasıl ilerledi?

Arjantin Néstor Kirchner döneminde yasama, yürütme ve yargı organlarında 1915 Ermeni Soykırımı’nı kabul etti. Onun çabalarının ve ısrarcılığının katkıları büyüktür. Gregorio Hairabedian ile Luisa Hairabedian Vakfı’nın yürüttüğü “Ermeni Soykırımı’nın Doğruluğu” araştırmasında, Gregorio Hairabedian’ın aile tarihinin ortaya çıkmasının da payı büyük Bu araştırmanın sonucunda Arjantin yargısı, 1915 -1923 arasındaki olayları resmen soykırım olarak tanıdı. Zaten Gregario Hairabedian, çocukları Arjantin’de diktatörlük döneminde kaybedilen Plaza de Mayo Anneleri’nin mücadelesinde de önemli rol oynadı.  Keza Plaza de Mayo Anneleri’nin de mücadelemize katkıları büyük. Yargıya birçok hakikat davası açıyorlar veya açılan davalara destek oluyorlar.

Plaza de Mayo Anneleri ile birbirinize destek olduğunuzu söylediniz.  Kaybedilenler arasında Ermeniler bulunuyor mu?

Plaza de Mayo Anneleri, Ermenilerin de herkesle beraber Arjantin ve Dünya’nın iyiliği için mücadele ettiğinin bir göstergesi. Condor Planı sonucunda bütün kıta 1970’lerde Amerikan emperyalizmi ile yüzleşti.  İlerici gençlerin canı en acımasız yöntemlerle alındı. Arjantin’deki diktatörlük döneminde kaybedilen 30,000 kişiden  22’si Ermeni. Ama şu an çoğunun ailelerine ve bilgilerine bile ulaşamıyoruz. Yine de bu olanlar bize hep beraber doğru için savaşmayı öğretti.

Kategoriler

Diaspora / Ermenistan


Yazar Hakkında