"Van'ın Yitik Dünyası" ve Osep Tokat

Osep Tokat’ın son kitabını yayınlayan İnkılap Yayınevi, 3 yıl sonra 100 yıllık ömrünü tamamlamış olacak. Adı da oradan geliyor zaten. Türk dili Arap Alfabesinden Latin Alfabesine geçince Gabri Fikri Bey de yayınevinin adını İnkılap olarak değiştirir.

Hani ne demişler bir zamanlar: Dünyada Van, Ahirette iman!

Dünyanın en gizemli yörelerinden biri, hem tarih en tabiat açısından… Genç yaşımda gerçek Doğu Ekspresi ile yolum düşmüştü Van kıyılarına. Botla Van denizini geçerken, bir yandan aya, bir yandan yükselen güneşe bakmıştık hayranlıkla. Evet, bir denizdi geçtiğimiz göl falan değil!

Van yine manşetlerdeydi yakınlarda yerel seçimler nedeniyle. Ankara madik atmaya çalıştı seçim sonrası, ama Neslihan Şedal ve Abdullah Zeydan’ın el başkanlar olarak mazbatalarını almalarını engelleyemedi.

Van ne kadar değişti. Zap suyuna köprü yapmaya gittiğimizde, “Aman, Van’da dikkatli olun, dincilerin güçlü olduğu bir yer” demişlerdi.

Kamptaki aşçımız Vanlıydı namazında, niyazında… Ama bir sorunumuz olmadı.

Müminlerden çok devlete dikkat etmek gerekiyordu.

Ermeni bir arkadaşımız yerine, Milliyet gazetesinin ünlü bir muhabirini kaçırdı, malum külüstür bir Renault. Arkadaşımızı hemen İstanbul’a geri postalayacaktık.

Araştırmacı Osep Tokat’ın yolu bu kez, Bingöl/Kığı’dan Van gölü kıyılarına düştü. 

Ama bir rastlantı değil. Bilinçli bir seçim.

Van'ın Yitik Dünyası

Ve süper bir kitap çıktı yakınlarda uzun süren çalışmaları sonucu, Türkçe ve Ermenice iki dilli olarak: “Van’ın Yitik Dünyası”.

Kitabının mayasının, yazarın daha önce 2010 yılında Ermenice/Türkçe olarak yayınlanan “Ermeni Gümüş Ustaları” tarafından atıldığı söylenebilir. 

Osep Tokat’ın son kitabını yayınlayan İnkılap Yayınevi, 3 yıl sonra 100 yıllık ömrünü tamamlamış olacak. Adı da oradan geliyor zaten. Türk dili Arap Alfabesinden Latin Alfabesine geçince Gabri Fikri Bey de yayınevinin adını İnkılap olarak değiştirir.

Sahi, Türkçenin yeniden inşası da A. Dilaçar’a emanet edilecekti değil mi? Hagop Martayan’a. Babası Kayserili Vahan, annesi ise Yozgatlı Yevkine.

İnkılap Kitabevi'nin kurucusu Gabris Fikri Bey de, Kayseriliydi.

Çocukluğumuzda, gençliğimizde kalıcı bir yer etmiş bir yayınevi İnkılap. Türk edebiyatının klasik yazarlarını, Jules Verne’in kitaplarını o yayınevinden okuduk, Halide Edip’inden Yakup Kadri’sine, Reşat Nuri’den Kerime Nadir, Muazzez Tahsin gibi popüler yazarlara… Ve bugün Zülfü Livaneli…

1936’da Basri Nocul’un kapağında, o sıralar star olan Nazım Hikmet’e ithaf olunmuş kızıl yumruklu bir kitap yayınlamışlar (Gocul daha sonra milliyetçi edebiyatın isimlerinden biri olacaktı.) Nazım’ın popüler romanı “Yeşil Elmalar”ı ise, isimsiz olarak yayınlamışlar.

Kapak desen komik ve sinematografik!

Nazım’ın ismini koymayışlarının nedeni çekinmeleri değil. İsmi koymayan Nazım’ın kendisi… Çalakalem takma isimle tefrikalar,  kitaplar yazmış Nazım o sıralar. Geçim meselesi!

2012 yılında Türkiye Yayıncılar Birliği Ödülü'nü, İnkılap Yayınevi'nin 62 yıllık çalışanı Orhan abiye (Onnik Şenorkyan’a) verdik. Kabataş Lisesinde öğrenciyken kitap almaya başlamıştım ondan.

Lafı daha fazla uzatmadan Van’a geri dönelim. Osep Tokat, kitabını şöyle sunuyor:

“Acımasız hükümdarlar, adaletsizlikler, isyanlar, kahramanlıklar, öz savunmalar... Yıllar aşındıramadı merakımı. Neden Van? Vanlı mıydım? Hayır. Yine de Van derin iz bırakmıştı gönlümde ve zihnimde. Başladım Van’ı aramaya tarihin gizli sayfalarında…”

Kitabın dikkat çeken bölümlerinden biri, “Van’ın demografik yapısı”.

Örneğin modern Arnavut dilinin kurucularından olan ve ilk Osmanlı ansiklopedisi Kâmûsü'l-A'lâm ’ın yazarı olan Şemseddin Sami’ye göre, Van ve çevresinde 66 bin Ermeni ve 61 bin Müslüman Türk/Kürt, yaşıyordu. Hakkari çevresinde ise 210 bin Kürt, 92 bin Nasturi, 79 bin Ermeni, 30 bir Türk vardı… Ve Keldaniler, Yezidiler, Yahudiler… (Araplar herhalde Kürt yada Türk olarak kayda geçmiş!) Ermeni Patrkhanesinin kayıtlarına göre ise, 1915 yılı başlarında Van’daki Ermeni nüfusun sayısı 197 bindi.

Nasıl çok renkli bir coğrafya, ne zenginlik… Nehri’ de gördüğüm Yahudi evlerinin yıkıntılarını hatırladım şimdi. Zaho Yahudileri gibi onların dili de Aramice idi.

Kitabın ana bölümleri ise şöyle: Van’ın Kısa Tarihi, Coğrafi Durum, Demografik Yapı, Van’da Ermeni Kültürü, 1915!den Önce Meslekler ve Zanaatlar, Altın ve Gümüş Kuyumculuğu, Aile Hayatı ve Gelenekleri, İnanç, Van Ermeni Manastırları, Van Süryani Manastırları, Savaş Öncesi Osmanlı Merkezi Yönetim Sistemi.

Sanki başka bir planete yapılan bir yolculuk gibi bu kitabı okumak….

Osep Tokat kimdir?

Osep Tokat ,1 Ağustos 1946 tarihinde Bingöl/Kiğı-Cermag (Zermek) köyünde doğdu. Yedi yaşında, ailesiyle birlikte İstanbul’a göç etti. Üsküdar Nersesyan Yermonyan İlkokulu’nun ardından Getronagan Lisesi’nden mezun oldu. Yüksek eğitimini İktisadi ve Ticari İlimler Yüksek Okulu’nda yaptı. 1985 yılında eşi ve iki çocuğuyla birlikte ABD’de Los Angeles şehrine yerleşerek, kendi işini kurdu. Ulusal-sosyal faaliyetlerde bulunarak, Ermeni Genel Hayırseverler Cemiyeti (AGBU), İstanbul Ermenileri Derneği,  vd. kuruluşlarda hizmet verdi. Uzun yıllar Ermeni okulları ve kiliseleri için göstermiş olduğu fedakârlıklar karşısında, 2004 yılında Dünya Ermenileri Katolikosu II. Karekin tarafından “Surp Krikor Lusavoriç”- “Aziz Krikor Aydınlatıcı” madalyası ile ödüllendirildi. 2005 yılında “Hay Ardzatakordz Varbedner/Ermeni Gümüş Ustaları” adlı kitabı Ermenice ve İngilizce olarak Dikran Medz Yayınevi’nden çıktı. Aynı kitap 2010 yılında da Aras Yayıncılık tarafından Türkçe ve İngilizce olarak yayımlandı. Söz konusu kitapların tüm gelirini kurmuş olduğu “VAN - Osep ve Rita Tokat Hayır Cemiyeti” kanalı ile Ermenistan öğretmenlerine bağışladı. Hayırsever faaliyetlerinden ötürü 2007 yılında Fridjof Nansen Vakfı altın madalyasına layık görüldü. Ermeni Gümüş Ustaları kitabı, kendi alanında bir ilk olduğu için 2009 yılında Ermenistan Kültür Bakanlığı tarafından altın madalya ile ödüllendirildi. (Kaynak: Aras Yayınları)

 

Kategoriler

Kültür Sanat Güncel


Yazar Hakkında