Antalya'da düzenlenen Diplomasi Forumu'nda Türkiye-Ermenistan normalleşme sürecinin temsilcileri Ruben Rubinyan ve Serdar Kılıç bir panelde biraraya geldi.
Türkiye-Ermenistan normalleşme sürecinde Türkiye Özel Temsilciliği görevini yürüten Serdar Kılıç, “Türkiye, Ermenistan’la ilişkilerini tamamen normalleştirmek istiyor. Dikkate almamız gereken bazı adımlar var ama öncelikle toplantılar yapmamız gerekiyor.” dedi.
İlişkilerin normalleşme sürecinde herhangi bir önkoşulun olmaması konusunda anlaşmaya vardıklarını kaydeden Kılıç, “Ruben’e müzakereler için Erivan'ı ziyaret etmeye hazır olduğumu defalarca söyledim. Kendisiyle Ankara’da da buluşmaya hazırım. Ama Ankara ve Erivan’daki görüşmemiz için üçüncü ülkelere ve diplomatik pasaporta sahip kişilere sınırın açılmasını ön koşul olarak kabul ederse, o zaman bir sorunumuz var demektir. Buluşup konuşmalıyız, eğer bir çözüm bulmak istiyorsak. Önemli olan buluşmaktır ve bir yılı aşkın süredir bir araya gelemiyoruz" dedi.
Kılıç, Rubinyan'ın iki ülke arasındaki birtakım gelişmeleri görmezden geldiğini söyledi. Türkiye ile Ermenistan arasındaki yoğun uçuş trafiğine dikkati çeken Kılıç, Türkiye ile Ermenistan vatandaşlarının halihazırda etkileşim halinde olduğunu vurguladı.
Kılıç, Rubinyan'a gelecek hafta Erivan'da bir araya gelme teklifinde bulundu.
Rubinyan: Ön koşul yok
Kılıç’ın sözlerine yanıt veren Ermenistan’ın Özel Temsilcisi Ruben Rubinyan ise, Ermenistan’ın görüşmeler için ön koşul koymadığını belirterek bir yanlış anlaşılma olabileceğini söyledi.
Rupinyan “Serdar’la en son Tahran’da buluştuk. Zaten iki kez Türkiye’ye gittim ve Serdar’la görüştüm. Yani hiçbir ön koşul yok ve elbette nerede buluşacağımızı daha sonra tartışacağız" dedi.
Rupinyan ayrıca şunları söyledi:
"Ermenistan ile Türkiye arasındaki ilişkilerin çok büyük bir tarihsel bağlama sahip olduğu bir sır değil ve bu bizim işimizi kolaylaştırmıyor. Ancak Ermenistan bugünün ve geleceğin iyiliği için çalışmaya hazırdır. Bu nedenle Temmuz 2022'de Serdar Kılıç ve ben, Ermenistan-Türkiye sınırını üçüncü ülke vatandaşlarına açacağımızı kamuoyuna duyurduk. Bundan sonra diplomatik pasaport sahibi kişilere de sınırı açacağımızı ekledik. Daha sonra 2023 yazında yapacağımızı duyurduk, maalesef henüz gerçekleşmedi. Bizim tarafımızda tüm altyapımız hazır ve artık Serdar kabul ederse bu anlaşmayı hayata geçireceğimizi duyurabiliriz."
Rubinyan, bu konuda her iki tarafta da belirli bir hassasiyetin sıklıkla fark edildiğini, bunun da bazen sürece hem olumlu hem de olumsuz anlamda duygusal bir nitelik kazandırdığını kaydetti ve şöyle devam etti:
"Örneğin 2023 yılında Türkiye'de yaşanan depremin ardından 30 yıl aradan sonra ilk kez sınırımız açıldı, Ermenistan'dan gelen insani yardım TIR'larının sınırı geçerek deprem bölgesine ulaşmasıyla tarihi bir olay yaşandı. Bu ilham verici ama aynı zamanda üzücü bir gerçek, çünkü sınırın açılması için trajedilere ihtiyacımız yok, trajik nedenlerle bir sınır açmamalıyız. Mutluluk ve refah zamanlarında açık sınırlara ihtiyacımız var. Ermenistan-Türkiye sınırının kapalı olması için de hiçbir neden göremiyorum."
Rubinyan, Türkiye ile varılan anlaşmaların çok yakında uygulanacağı umudunu dile getirdi, "Sınırın tam açılmasının Güney Kafkasya'daki duruma ve Ermenistan ile Azerbaycan arasındaki ilişkilerin normalleşme sürecine çok olumlu etkisi olacaktır." dedi.
Panelde Azerbaycan Cumhurbaşkanı Müşaviri Hikmet Hacıyev de söz aldı. Hacıyev, ülkesi için Karabağ'da savaşın sona erdiğine işaret ederek, Azerbaycan'ın gündeminde barış ve bölgesel işbirliği olduğunu söyledi.
Barış için Ermenistan'a 5 ilke sunduklarını belirten Hacıyev, bunun ülkesinin barışı sağlamaya yönelik isteklilik ve kararlılığını yansıttığını ifade etti.
Hacıyev, barış görüşmelerinin Paris veya Brüksel gibi yabancı yerlerde değil, Bakü ile Erivan arasında sağlanacağını vurguladı.
Karabağ ile Ermenistan'ın birleşmesine ilişkin Ermenistan Anayasası'nda yer alan maddeye işaret eden Hacıyev, bu konuda uygun bir açıklama beklediklerini ifade etti.
"Güney Kafkasya'da Barış, Kalkınma ve Bağlantısallık" başlıklı panelde Gürcistan Dışişleri Bakan Yardımcısı Lasha Darsalia da söz aldı. Darsalla Avrupa Birliği'nin (AB) Gürcistan'a Aralık 2023'te adaylık statüsü verdiğini anımsatarak, ülkesinin AB ve Avro-Atlantik entegrasyonu yolunda şansı olduğunu dile getirdi.
Ermenistan ve Azerbaycan arasındaki barış görüşmelerinin kazançlı olmasını umduklarını vurgulayan Darsalia, bölgedeki ve diğer aktörleri etkileyen süreci desteklediklerini ifade etti.
AB'nin Güney Kafkasya Özel Temsilcisi Toivo Klaar da, barışın tesis edilmesi için sürdürülebilir anlaşmaya ihtiyaç duyulduğuna dikkat çekerek, "Ermenistan ve Azerbaycan arasındaki durumundan bahsedecek olursak, burada gerçekten tüm Kafkaslar'ın ihya olacağı bir senaryo söz konusu." dedi.
(Armenpress, Anadolu Ajansı, Ermenistan Kamu Radyosu)