Patrik Maşalyan’ın bahsettiği duvarı kim ördü bilemiyoruz ancak laiklik için “safsata” tabirini kullanması hiç de iyi olmadı. Bu toplantıya dair haberimizi yayınladığımızdan bu yana okurlarımızdan çok sayıda mesaj aldık. Bu mesajlarda “safsata” sözünden duyulan rahatsızlık vurgulanıyordu.
Türkiye Ermenileri Patriği Sahak Maşalyan 22 Haziran’da Patrikhane’de vakıf yöneticilerinin de katıldığı bir toplantıda tartışma yaratan ifadeler kullandı.
Maşalyan kilise ile okul arasına duvar örmek isteyenlerin olduğunu vurguladı ve şöyle konuştu:
“Bizim aynı zamanda yapmamız gereken şey, bu laiklik safsatasıyla, okullarla kiliseler arasındaki kopmuş olan bağın yeniden onarılması. Hepiniz hatırlıyorsunuz, 30-40 sene öncesine kadar okullardan kiliselere sürekli öğrenci gelirdi. Okul teşvik ederdi. Ondan sonra duvar örüldü. Her şey değişti”
Patrik Maşalyan’ın bahsettiği duvarı kim ördü bilemiyoruz ancak laiklik için “safsata” tabirini kullanması hiç de iyi olmadı. Bu toplantıya dair haberimizi yayınladığımızdan bu yana okurlarımızdan çok sayıda mesaj aldık. Bu mesajlarda “safsata” sözünden duyulan rahatsızlık vurgulanıyordu.
Elbette ki biliyoruz, Türkiye Ermenileri açısından her semtin okulu ve kilisesi bir bütün, bir birliktelik temsil ediyor. Hele ki okullarımızın ve kiliselerimizin 1915 ve sonrasında bilhassa Anadolu’da yok edildiği bir süreçte bu birliktelik, tarihsel bir anlam da ifade ediyor.
Ancak bu birliktelik, diyelim ki zaman içinde hasar gördüyse ve birileri Patrik Maşalyan’ın bahsettiği gibi bir duvar örüyorsa bunun suçlusu “laiklik” midir? Ve laiklik bir “safsata” mıdır? Hayır, tam tersine laiklik, din ve dünya işlerini çağa uygun biçimde düzenlemek açısından bir yol göstericidir.
Türkiye’de mevcut rejimde laiklik ilkesi her geçen gün yara alırken ve Ermeni yurttaşlar da bunun tedirginliğini hissederken böylesi bir çıkışın bizce hiç yeri yoktu. Umalım ki Patrik Maşalyan sözlerini ve maksadını biraz daha açar. Kendisinin de bu sözlerinden memnun olmadığını umuyoruz.