Kobanê Davası'na Ankara'da devam edildi. Eski HDP ve DBP yöneticilerinin yargılandığı davada savcı 36 kişi için müebbet hapis istedi, mahkeme duruşmayı 3 Temmuz'a erteledi.
IŞİD'in Suriye'nin kuzeyindeki Kobanê'ye yönelik saldırılarının sürdüğü dönemde, 6-8 Ekim 2014'te gerçekleştirilen protesto gösterileri ve sonrasında yaşanan olaylar gerekçe gösterilerek dönemin HDP ve BDP yöneticileri hakkında açılan davanın 24'üncü duruşmasının 3'üncü oturumu, Sincan Cezaevi Kampüsü Duruşma Salonu'nda görüldü.
Sabah oturumunda savunmaların tamamlamasına imkan verilmeden esas hakkındaki mütalaanın okunmasına devam kararını protesto eden sanıklar ve sanık avukatlarının katılmadığı duruşmada Savcı Cemalettin Şimşek 5 bin sayfayı geçtiği söylenen mütalaasının tamamını okumayı bitiremedi. Mahkemede okunamayan bölümler Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından "Bilgi Notu" başlığıyla adliye muhabirlerine servis edildi.
Servis edilen metinde, aralarında Selahattin Demirtaş, Ahmet Türk, Bircan Yorulmaz, Ali Ürküt, Alp Altınörs, Altan Tan, Ayhan Bilgen, Ayla Akat Ata, Aysel Tuğluk, Ayşe Yağcı, Bülent Parmaksız, Cihan Erdal, Nazmi Gür, Dilek Yağlı, Emine Ayna, Figen Yüksekdağ Şenoğlu, Sırrı Süreyya Önder, Gülser Yıldırım, Gültan Kışanak, Günay Kubilay, İsmail Şengül, Zeki Çelik, Pervin Oduncu, Sebahat Tuncel, Zeynep Karaman, İbrahim Binici, Mesut Bağcık, Can Memiş, Gülfer Akkaya, Berfin Özgü Köse, Meryem Adıbelli,Nezir Çakan,Aynur Aşan'ın da bulunduğu 36 sanığın "devletin birliği ve bütünlüğünü bozma suçlaması" ile Türk Ceza Kanunu (TCK) 302/1'den ağırlaştırılmış müebbet hapis ve ayrıca TCK ve TMK kapsamındaki diğer suçlamalardan ötürü de hapisle cezalandırılmaları talep edildi.
Savcı, cezalandırılması istenenlerden daha önce salıverilmiş Ayhan Bilgen, Bircan Yorulmaz, Emine Ayna, Emine Beyza Üstün, Gülfer Akkaya, Gülser Yıldırım, İbrahim Binici, Mesut Bağcık, Pervin Oducu, Nezir Çakan, Sırrı Süreyya Önder, Sibel Akdeniz hakkında TMK kapsamında tutuklamaya yönelik yakalama emri çıkarılması, tutuklu bulunanların ise tutukluluk halinin devamına karar verilmesini istedi. Savcı, hakkında yakalama emri çıkarılan Cihan Erdal, Zeki Çelik'in de yakalanma kararının sürdürülmesini istedi.
Mütalaada demans hastası Aysel Tuğluk ve Ahmet Türk'ün yaşadığı sağlık sorunları nedeniyle CMK 109 kapsamında adli kontrol şartıyla tahliyelerinin devamı talep edildi.
Yurt dışında bulunan sanıkların dosyalarının ise ayrılması istendi.
Mahkeme heyeti duruşmayı, 3 Temmuz'a ertelendi.
Mahkeme ara kararında tutuklanması ve yakalanması istenen sanıklarla ilgili hüküm kurmadı
Ankara 22'nci Ağır Ceza Mahkemesi'nde süren duruşmayı Yeşiller ve Sol Gelecek Partisi (Yeşil Sol Parti) MYK ve Parti Meclisi (PM) üyeleri, HDP Ankara İl Örgütü, İnsan Hakları Derneği (İHD) Ankara Şube, Özgürlük İçin Hukukçular Derneği (ÖHD) Genel Merkezi ve Ankara, Amed, Rıha, Wan, Colamerg şubelerine üye avukatlar ile çok sayıda izleyici takip etti.
Savcı Cemalettin Şimsek mütalaayı okurken HDP eski Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş'ın, "Kamuoyunda adlandırıldığı şekli ile bu dava Kobane Davası değil HDP'ye yönelik siyasi intikam davasıdır. Bize bu kumpası kuranlar başta olmak üzere asıl sorumlular yargılanacak" sözlerini hatırlattı ve davanın siyasi olduğuna ilişkin beyanların yalan olduğunu iddia etti.
Duruşma salonunda kalan avukat Kenan Maçoğlu, "Yalan söylemeyin. Burada her duruşmada belgelerle derdimizi anlattık. 234 No'lu çalışma klasörünü ne yapacaksınız?" diyerek tepki gösterdi.
Mütalaayı okumaya devam eden savcı, sonuç kısmında, Kobanê eylemlerinin PKK tarafından gerçekleştirildiği iddia etti. Yargılanan isimlerin, "Türk Ceza Kanunu (TCK) 302" ile "37'nci madde" ve "Terörle Mücadele Kanunu (TMK) 5\1 kapsamında müşteki\birlikte fail sıfatıyla" ceza almasına ve ceza oranının ortaya çıkan zarar hesaplanarak belirlenmesi talep edildi.
Mütalaanın ardından Avukat Kenan Maçoğlu söz alarak, mütalaanın okunmasının hukuka aykırı olduğunu dile getirdi. Maçoğlu, avukatların salonu terk etmesinin tutanağa "Sıvıştı" olarak geçmesine de tepki gösterdi. Seçim kampanyasının HDP üzerinden yürütüldüğüne dikkati çeken Maçoğlu, "Mütala okunurken sürekli Yasin Börü dendi. Cumhurbaşkanı Erdoğan Yasin Börü'yü seçim kampanyasına meze yaptı. Savcı bey Yasin Börü'nün seçim kampanyası haline getirilmesi için mütalaasını sundu" dedi.
Maçoğlu savunma yaptığı esnada savcının gülmesi ise dikkat çekti. Maçoğlu, "Savcı bey sürekli 'hayali ülke' ve 'sözde halklar' dedi. Hayali ülke ve sözde halklar 14 Mayıs'ta cevabını hem bu iktidara hem size verecek." dedi.
(Ajanslar, Bianet)