AGOS Başyazı: Soçi'den sonra

Ermenistan ve Paşinyan hala sıkışık bir pozisyonda. Rusya’nın sınırlı desteği Yerevan’ı rahatlatmıyor.

Ermenistan Başbakanı Paşinyan ve Azerbaycan Cumhurbaşkanı Aliyev’in Rusya lideri Putin’in daveti ve katılımıyla Soçi’de buluşması önemli gelişmelerden biri.

Son zamanlarda AB ve ABD, Ermenistan-Azerbaycan arasındaki meselenin çözümünde rol almışlardı.  Rusya’nın bundan rahatsız olduğu açıktı. Moskova belli ki, direksiyonu  tekrar eline almak istedi. Zirve ilk olarak böyle okunabilir.

Zirvenin hemen öncesinde Putin’in, geçmiş ve mevcut Ermenistan yönetimlerini Karabağ meselesinin çözümü konusunda izledikleri yol nedeniyle eleştirmesi, kritik bir adımdı. Putin, “Ermenistan, Azerbaycan’ın yedi bölgesini fiilen kontrol ediyordu. Biz de ilişkilerin normalleşmesi için ‘beş bölgeyi Azerbaycan'a verin, iki bölge size kalsın’ dedik. 5 bölgeye Ermenistan’ın aslında hiç ihtiyacı yok. Ancak Ermeni yönetimi kendi yolundan gitti. Bugünkü durum da bu tercih nedeniyle gelişti” demişti.  Sonrasında da Ermenistan’ın barış anlaşması konusunda vereceği kararı destekleyeceklerini söyleyerek bir tür “denge” kurdu.

Paşinyan da zaten zirveye Rusya’nın tekliflerine “Evet’ diyeceklerini ilan ederek gitti.

Zirvede kuvvet kullanımını dışlayan bir bildiri üzerinde anlaşıldı. Ancak Karabağ Ermenileri de Azerbaycan egemenliğinde kalmak istemediklerini kalabalık bir mitingle beyan ettiler.

Şimdilik, Rusya ve Ermenistan, Karabağ meselesini sonraya bırakma konusunda mutabık. Ancak Azerbaycan bu konunun kendi istediği biçimde, yani Karabağ’ın Azerbaycan toprağı olarak tanınacağı  formatta çözülmesini istiyor. Aliyev’in zirve öncesinde “Karabağ meselesi tarih oldu” demesi de bunun göstergesi.

Ermenistan ve Paşinyan hala sıkışık bir pozisyonda. Rusya’nın sınırlı desteği Yerevan’ı rahatlatmıyor.  Dolayısıyla süreç kritik gelişmelere gebe. Umalım ki silahsız ve savaşsız bir çözüm için Türkiye dahil herkes elinin taşın altına koysun.

Kategoriler

Güncel