AGOS'UN MERCEĞİNDEN Vakıf Seçimleri: Eskisinden de kötüsü mü geliyor?

Konuştuğumuz kaynaklar eğer yeni yönetmelik böyle çıkarsa, eskisinden de kötü bir uygulama ile karşı karşıya kalacağımızı söylüyorlar. Konuyla ilgili makamlarımız, yani hükümet ile temasları yürüten yöneticilerimiz, sessizliklerini koruyorlar. Diğer vakıflardan da pek seda çıkmıyor. Kimbilir belki onların da böylesi bir yönetmeliğe itirazları yok.

Azınlık vakıflarının yeni yönetim kurullarını seçmesine imkan verecek yönetmeliğin eli kulağında. Gelişmeler ve duyumlar bunu gösteriyor. Ancak yıllardır beklenen yönetmelikle ilgili sadece Ermeni toplumunun değil diğer azınlık toplumlarının da, en azından belli bir kesiminin, kaygı içinde olduğunu söyleyebiliriz.

Hatırlanacaktır, 2013’ten beri seçim yapılamıyor. Bu süreçte talepler dillendirildi, davalar açıldı, temaslar yürütüldü vs. Hükümet yetkilileri tüm bu süreç boyunca “Üzerine çalışıyoruz” dediler ancak hem somut bir adım gelmedi hem de yönetmeliğin neden bu kadar geciktiği açıklığa kavuşamadı. Düşünün ki üç dönem önceki Azınlık Vakıfları Temsilcisi Laki Vingas yönetmelik çıkmadığı için görevine devam etmek istememiş, Hükümet tarafından ikna edilmişti.

Geçen yıl, 30 Nisan 2021’de, Cumhurbaşkanı  Erdoğan tarafından açıklanan İnsan Hakları Eylem Planı’nda konuya değinilmiş, vaadde bulunulmuştu. Kültür Bakanı Mehmet Nuri Ersoy  da milletvekili Garo Paylan’ın konuyu TBMM’de gündeme getirmesi üzerine yönetmelik için 2022 Nisan ayını işaret etmişti. Vaadedilen süre yaklaştıkça temaslar da arttı. Ankara’dan heyetler geldi ve kapalı kapılar ardında görüşmeler yapıldı. 

Bu görüşmelerin içeriği kamuoyuna açıklanmazken kulislerde bazı bilgiler dolaşmaya başladı. Bu bilgilere göre hastaneler için seçim ertelenecek , hatta belki de hiç yapılmayacaktı. Burada kastedilen, Yedikule Surp Pırgiç, Elmadağ  Surp Agop, Balıklı Rum ve Balat Or Ahayim hastaneleri oluyor. Bu çok köklü bir hamle olduğu gibi açıkça  seçme ve seçilme hakkından geriye gidiş anlamına da gelecek. Bu duyumları iki hafta önce Tıbrevank Vakfı Başkanı Prof. Dr. Toros Alcan’a sorduk. Bu kulis bilgilerinin kendi kulağına da geldiğini söyleyen Alcan, ciddi bulduğu bu duyumları Patrik Maşalyan’a aktardığını da ifade etti. 

Bu gelişmeyi iki hafta önce manşetten duyurmuştuk. Aradan geçen iki haftada herhangi bir yalanlama gelmediği gibi bu bilginin doğru olduğuna dair yeni duyumlar aldık. Hatta ve hatta hazırlanan yeni yönetmelikte herhangi bir vakfın ilçe bazında seçim yapabilmesi için 20 civarında seçmenin yeterli olacağı yönünde bir maddenin de  yer alacağı söyleniyor. Eğer bu kulis bilgisi de doğruysa, yıllardır eleştirilere konu olan “Semt bazında seçim yapıp ahbap çavuş yönetimi kurmak” için yol açılıyor demektir. 

Konuştuğumuz kaynaklar eğer yeni yönetmelik böyle çıkarsa, eskisinden de kötü bir uygulama ile karşı karşıya kalacağımızı söylüyorlar. Konuyla ilgili makamlarımız, yani hükümet ile temasları yürüten yöneticilerimiz, sessizliklerini koruyorlar.   Diğer vakıflardan da  pek seda çıkmıyor. Kimbilir belki onların da  böylesi bir yönetmeliğe itirazları yok. 

Neyse ki ki toplum sessiz değil. Ermeni toplumundan 300’e yakın isim “İrade gaspına hayır” başlıklı bir metne imza atarak hastane seçimlerinin yapılmaması gibi bir ihtimale karşı itirazlarını dile getirdiler. Bu şüphesiz olumlu bir gelişme. 

Ancak diğer kurumların sessizliği açıkçası can sıkıcı. Aynı üç yıl önceki Patrik seçimi gibi geleneklerimize aykırı bir yönetmelik yayınlandığında belki de artık çok geç olacak. 

Her şeyden önce:  Eskisinden daha kötü bir yönetmeliğimiz olacaksa bu kadar yıl neden bekledik? Ve daha da önemlisi: Seçme ve seçilme hakkımız böylece elimizden alınırsa, göstermelik bir seçim yapmanın ne anlamı olacak? Umalım ki bu yanlıştan bir an önce dönülür. 

(Agos, 15.04.2022)

Kategoriler

Toplum