CHP Genel Başkan Yardımcısı Haluk Koç, ‘AKP ile PKK Mutabakat Metni’ olduğu öne sürülen Oslo’da yapılan görüşmelere ilişkin belgeleri açıkladı. Koç, “Oslo Protokolü” dediği metnin, İngiliz arşivlerinde yer aldığını öne sürdü. Koç, Erdoğan’ın ve hükümetin suç işlediğini savunarak suç duyurusunda bulunacaklarını söyledi.
Haluk Koç, partisinin MYK toplantısının ardından basın toplantısı düzenledi. Koç 9 maddelik metini paylaşırken, KCK tutuklularının seçimden önce serbest bırakılması konusunda hükümet ile PKK’nın anlaşmaya vardığının metinde belirtildiğini söyledi.
Koç, tarafların seçim öncesinde tarafların silah bırakması konusunda mutabakata vardığı ve gerginliği azaltacak söylemler konusunda da anlaştığını öne sürdü. Koç, Abdullah Öcalan’ın Kürt sorununu çözümü konusunda hazırladığı metnin, müzakere sürecinde temel alınması gerektiği konusunda bir uzlaşma olduğunu da iddia etti.
Koç, Erdoğan’ın ve hükümetin suç işlediğini savunarak suç duyurusunda bulunacaklarını söyledi.
Metin, üç paragraflık giriş ve 9 maddeden oluşurken, taraflar arasında arabuluculuk yapan ’Hakem Devlet Temsilcileri’ tarafından taraflar adına imza altına alındığı ve aslının Hakem Devlet arşivinde saklandığı kaydedildi.
Söz konusu metinde taraflar arasında uzlaşmaya varılan hususlar şöyle sıralandı:
- Yaşanan çatışmalı sürecin Türkiye’de şiddet, can ve mal kaybına neden olduğu gerçeğinden ve kalıcı barış, güvenlik, uzlaşı ihtiyacından hareketle taraflar Oslo toplantıları sürecinin devamı konusunda hem fikirdirler.
- Taraflar, demokrasi, insan hakları ve evrensel hukuk ilkeleri temelinde Kürt sorununun çözümünde diyalog ve müzakere yolunun esas alınması konusunda görüş birliğine ulaşmış ve bir an evvel müzakerelere başlamanın gerekliliğine inanmaktadırlar.
- Oslo sürecinin başlangıcından bugüne dek yürütülen çalışmalar ve atılan olumlu adımlar, Kürt sorununun siyaset zemininde ve kamuoyu nezdinde tartışılabilir hale gelmesine ciddi katkı sağlamıştır.
İşte mutabakata varılan 9 madde
1 - Taraflar, süregelen Oslo ve İmralı süreci bağlamında, Kürt sorununun çözümü konusundaki kararlılıklarını koruduklarını bir kez daha belirtmişlerdir.
2 - Taraflar, bu güne kadar Oslo ve İmralı süreçlerinde vurgulanan Kürt sorununun kalıcı çözümüne yönelik temasların sürdürülmesi ve yürütülecek çalışmaların Anayasal ve yasal çerçevede sonuçlandırılmasının esas alınmasının gerekliliği konusunda varılan mutabakatları teyit ederler.
3 - Taraflar, 10 Mayıs 2011 de İmralı’da yapılan görüşmede Sayın Öcalan tarafından sunulan, ’Türkiye’de Temel Toplumsal Sorunların Demokratik Çözüm İlkeleri Taslağı’, ’Türkiye’de Devlet ve Toplum İlişkilerinde Adil Barış İlkeleri Taslağı’ ve ’Kürt Sorununun Demokratik Çözüm ve Adil Barışı İçin Eylem Planı Öneri Taslağı’ adı altındaki taslaklar konusunda, en geç Haziranın ilk haftasına kadar görüş ve önerilerini sunarlar. Kürt tarafı, sözü edilen taslakları memnuniyetle karşılar, prensip ve ilkesel olarak kabul eder.
4 - Taraflar, aynı süre içinde yukarıda adı geçen taslaklarda zikredilen Anayasa Konseyi, Barış Konseyi, Hakikat ve Adalet Komisyonu için isim düzeyinde çalışma yaparlar ve netleştirdikleri isim önerilerini sunarlar.
5 - Türk tarafı, seçimlerden sonra en kısa zamanda örgütü temsilen iki kişinin sayın Öcalan’ı ziyaret etmesi, yukarıda adı geçen konsey ve komisyonlar kurulduktan sonra, birer alt komisyonlarının da sayın Öcalan’la ilişkilendirilmesini taahhüt eder.
6 - Kürt halkının siyasi ve legal temsilcileri, basın yayın organları ve çalışanlarına yönelik uygulanan baskı, tutuklama ve çalışmalarını engelleme vb. yönelimlere son verilmesi ve KCK adı altında gerçekleşen siyasi operasyonlarda tutuklananların serbest bırakılması, sürecin yumuşatılması ve çözüm yönünde ilerlemesi için önemli bir adım olacaktır. Bu çerçevede Türk tarafı ilk adım olarak Newroz ve sonrasında tutuklanan Kürt siyasetçileri bırakmayı taahhüt eder.
7 - Taraflar, seçimlerin güvenli bir ortamda geçmesi ve ortamın normalleşmesi için, en üst düzeyde kamuoyuna açık çağrı yapacaklardır.
8 - Kürt sorununun nihai çözümünün, ancak çatışmasızlık zemininde gerçekleşebileceğinden hareketle tüm askeri, siyasi ve diplomatik operasyonların ve eylemlerin durdurulması ve uygun tedbirlerin karşılıklı geliştirilmesi esastır. Bu çerçevede taraflar, 15 Hazirana 2011’e kadar her türlü operasyon ve askeri eylemlerini durdururlar.
9 - Taraflar, müzakereleri derinleştirmek ve gündemdeki konuları tartışmak üzere hazırlıklarını yaparak 2011 Haziran ayının ikinci yarısında bir araya gelmeyi kararlaştırmışlardır.”