Van ve çevresi, Ermeni kültür mirası açısından yaşanan tüm tahribata rağmen hala bize çok şey anlatıyor. Bölgedeki Ermeni kültür mirasıyla ilgili araştırmalar yapan ve bize “Vişabakağ” mahlasıyla fotoğraflar ve notlar gönderen dostumuz bu hafta Hokyats Manastırı’nı tanıtıyor.
VİŞABAKAĞ
Hokyats (Der Meryem) manastırı, Van’ın Gürpınar (Hayots Tzor) ilçesinin güneyinde, Norduz vadisinin Çatak ilçesine doğru döndüğü derin bir vadinin üç koldan kesiştiği bir bölgeye kurulmuştur. Ermeni geleneksel tarih anlatısına göre, efsanevi Ermeni kralı IV Dırtad ve eşinin mezarının burada bulunduğuna inanılmaktadır ve 4. Yüzyılda cüzzam hastanesi olarak kullanılan bir yapıdır. Farklı bir geleneksel anlatıda ise, öldürülüşleriyle Ermenilerin Hristiyanlığa geçişlerinde büyük rolü olan Azize Hripsime kadınlar topluluğunun bu manastırda konakladığı ve buranın bir dönem kadınlar manastırı olduğu anlatılmaktadır.
700’lü yıllarda yazılmış bir el yazması eserde, Meryem Ana öldüğünde yanında olan havarilerin, Meryem Ana’ya ait bir ikonayı havari Partuğimeos’a (Bartholomeos) teslim ettiği ve havari Partuğimeos’un bu ikonayı Ermenistan’a getirişi anlatılır. Dolayısıyla bu manastır, somut bir veri olarak en erken 8 – 9. yüzyıllara tarihlendirilmektedir.
Bir zamanlar serhat bölgesinden Kudüs’e hacca giden Ermeniler, 22 odalı bu görkemli yapıda konaklardı.
Askeri operasyonların yoğun olduğu bir bölgede bulunan manastır, günümüzde büyük oranda yıkılmış, tahrip edilmiş durumdadır.
Bugün o bölgedeki köylerde yaşayan ve çocuğu olmayan çiftler, pazar günleri Der Meryem manastırına gidip horoz kesip adak adarlar ve çocukları olduğunda erkekse İsa, kızsa Meryem ismini koyarlar.
1915'te kimileri oraya yaşamı yok etmeye gidiyordu, bugünse kimileri oraya yaşamı bulmak için gidiyor. Ne acı bir çelişki..