21 Eylül’de Moda Sahnesi’nde ilk kez sergilenen ‘Yeni Bir Şarkı’, Murat Erşen çevirisiyle Kemal Aydoğan’ın yönetmenliğinde sahneye taşındı.
21 Eylül’de Moda Sahnesi’nde ilk kez sergilenen ‘Yeni Bir Şarkı’, Murat Erşen çevirisiyle Kemal Aydoğan’ın yönetmenliğinde sahneye taşındı. Marguerite Duras’ın kaleminden çıkan tiyatro metni, kadın-erkek ilişkilerinin iki tarafını irdeliyor. Vazgeçmek ve vazgeçilmek, özgürleşmek ve karşı taraftakinin özgürlüğünün altında ezilmek, kabullenmek ve kabullenememek... Oyunun sahne tasarımı Bengi Günay’a, ışık tasarımı İrfan Varlı’ya ait. 75 dakika süren tek perdelik ‘Yeni Bir Şarkı’daki çifti canlandıran oyuncular ise Melis Birkan ve Caner Cindoruk.
‘Hiçbir şey bundan daha fazla sona ermemiştir’
Üç yıl önce ayrılan bir çift, boşanma işlemlerini nihayete erdirmek için geldikleri şehirde yıllar önce birlikte kaldıkları otelin lobisinde bir araya gelirler. Aslında duruşma için orada bulunmaları gerekmez, fakat ikisi de birbirlerini merak ettikleri için gelirler. Bunun sonucunda, bütün gece sürecek bir yüzleşmeye dahil olurlar. Birbirlerini aldatmışlardır. Ayrıldıktan sonra ise hayatlarına başkalarını almışlardır. Hatta iki taraf için de yeniden evlenmek söz konusudur. Konuştukça itiraflar, hırslar, gerçek düşünceler ortaya dökülür. Taraflardan biri son derece soğukkanlıdır çünkü çoktan vazgeçmiştir. Kendini bu hikâyeden özgürleştirmiştir. Fakat diğeri, bu özgürleşme halini kolay kolay kabul edemez. Bir kadın ile erkeğin bu yüzleşmesinde seyirci olarak kendinizi kimin hikâyesinde bulacağınızı kestirmek kolay değil. Belki soğukkanlılıkla vazgeçen sizsiniz ya da belki artık kontrolün sizde olmadığını anladığınızda çok önceden vazgeçtiğiniz şeyin peşinde bulursunuz kendinizi. Hikâye kadınlık ve erkeklik halleri üzerinde gelişse de duygular öyle kaygan bir zemin üzerinde hareket eder ki, hikâyenizi hangi karakterde bulursunuz, bilemem. Fakat tanıdık bir şeyler bulacağınıza eminim.
‘Yeni Bir Şarkı’ aksiyondan ziyade diyaloğa dayalı bir oyun. Dolayısıyla sahnedeki durağanlığı daha en baştan kabul etmek gerekiyor. Çünkü metin, diyalog düzleminde sunduğu dinamikleri hareket anlamında vaat etmiyor. Fakat zaten sakince yükselen ve sonunda tek taraflı da olsa zirveye çıkan tansiyon seyirciyi sahneye bağlamaya yetiyor. Oyunun başında karakterlerin lobiye gelirken yaşadıkları tereddütlü halleri, kendilerini neye sürükleyeceklerine dair bir merak uyandırıyor. Sonrasında kıskançlığa, aldatmaya kendi kişisel hırslarından yola çıkarak kattıkları farklı yorumlar sizi alıp götürüyor.
Oyunla ilgili hoşuma giden etmenlerden biri, bu kadın ve adam duydukları karşısında yer yer gerçek duygularını, içlerinden asıl geçeni dışarı vurmasalar da sahnelemede kullanılan bazı teknikler onları ele veriyor. Sevgili okurlar, bakalım gördükleriniz ve duyduklarınız hoşunuza gidecek mi? Naçizane önerim bu sezon gidip ‘Yeni Bir Şarkı’yı seyretmenizdir.
Oyunu 27-28-29 Eylül ve 18-19-20 Ekim’de Moda Sahnesi’nde seyredebilirsiniz.