Dink Cinayeti Davası'nda Ogün Samast, Erhan Tuncel ve Yasin Hayal'in aralarında bulunduğu 9 sanık hakkında karar açıklandı. Mahkeme heyeti, Erhan Tuncel'e toplam 99 yıl 6 ay hapis cezası verdi.
Mahkeme heyeti kararlarını açıkladı. Heyet, Erhan Tuncel'e toplam 99 yıl 6 ay hapis cezası verdi. Tuncel, mahkeme salonunda tutuklandı.
Heyet, Erhan Tuncel'e 24 Ekim 2004'te 6 kişinin yaralandığı Mc Donald's patlamasından dolayı 6 kez ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası verdi. Heyet, olayın teşebbüs aşamasında kalmasından dolayı bu cezayı 6'şar kez 13 yıl hapis cezasına çevirdi. Dink cinayetine ilişkin ise yardım ederek iştirak etmek suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası verdi. Mahkeme heyeti, cezada indirim yaparak 18 yıl hapis cezası verdi. Tuncel, silahlı örgüt üyesi olmak suçundan da 2 yıl 6 ay hapis cezası aldı. Tuncel, hakkında araca zarar vermek suçundan da 1 yıl hapis cezası verdi.
Yasin Hayal hakkında ise silahlı örgüt kurmak ve yönetmek suçundan 7 yıl 6 ay hapis cezası verildi. Hayal, daha önce de Dink cinayetine azmettirmek suçundan müebbet hapis cezası almıştı.
Ogün Samast ise silahlı örgüt üyesi olmak suçundan 3 yıl 9 ay hapis cezası aldı. Samat, olay yaşandığı dönemde 18 yaşından küçük olduğu için cezasında indirim yapılarak 2 yıl 6 ay hapis cezası aldı.Samast'ın, Dink cinayetinden dolayı hakkında daha önce kesinleşmiş 22 yıl 10 ay hapis cezası bulunuyor.
Zeynel Abidin Yavuz hakkında ise öldürmeye yardım etmek suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası verildi. Mahkeme suçun, suç işleme kararlılığını kuvvetlendirme aşamasında kaldığı için cezada indirim yaparak 12 yıl 6 hapis cezası verdi. Yavuz hakkında da silahlı örgüte üye olmak suçundan 1 yıl 6 ay 22 gün hapis cezası verildi. Mahkeme Yavuz hakkında tutuklama kararı çıkardı. Yavuz, halen başka bir suçtan dolayı tutuklu bulunuyor.
Ahmet İskender, Ersin Yolcu hakkında 1 yıl 10 ay 15 gün hapis cezası verildi.
Tuncay Uzundal hakkında ise 15 yıl hapis cezası verildi. Örgüte üye olmak suçundan ise 1 yıl 10 ay 15 gün hapis cezası verildi. Uzundal halen firari bulunuyor.
Mahkeme heyeti, Salih Hacısalihoğlu ve Osman Hayal hakkında ise beraat kararı verdi.
Dink cinayetine ilişkin, aralarında Celalettin Cerrah, Ramazan Akyürek, Ali Fuat Yılmazer ve Ali Öz'ün de bulunduğu kamu görevlilerinin yargılandığı ana dava ise halen İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi'nde devam ediyor.
Karar duruşması
İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi, 9 sanık hakkındaki suçlamaların zaman aşımı kapsamına girmesi ihtimaline karşı, 13 Haziran'da görülen duruşmada dosyanın, kamu görevlilerinin de aralarında bulunduğu ana dava dosyasından ayrılmasına karar vermişti.
İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki duruşmayı Dink ailesi avukatlarından Hakan Bakırcıoğlu ve Hülya Deveci katıldı. Tutuklu sanıklar bulundukları cezaevlerinden, tutuksuz sanıklar ise bulundukları şehirlerdeki mahkemelerden SEGBİS aracılığıyla duruşmaya katılırken, tutuksuz sanık Erhan Tuncel duruşma salonunda hazır bulundu.
Sanıklar savunma yaptı
Sanıklar ve avukatları esas hakkındaki mütalaaya karşı savunmalarını yaptı .Yasin Hayal'in avukatı Fatma İşgören, aynı üç sanığın bir araya geldiği başka olaylar olmadığını belirterek olayın bir örgüt kapsamında olmadığını, örgüt suçunun unsurlarının olmadığını ve örgüt yöneticiliği suçundan beraat kararı verilmesi gerektiğini söyledi.
Samast: Örgüt değiliz
Sanık Ogün Samast da örgüt üyesi olduğu suçlamalarını kabul etmedi. Samast, şunları söyledi,
''Suç örgütü olmadığımızı, İstanbul Emniyet Müdürlüğünün raporları ortaya koymaktadır. Dönemin İstanbul Emniyet Müdürü Celalettin Cerrah da örgüt olmadığımızı, mahalle arkadaşları olduğumuzu söylemiştir. Yasin Hayal'in daha önce tek başına işlediği suçlar dosyamıza katılmıştır. Sanık sayısının 3'ten fazla olması örgüt olduğumuz anlamına gelmez. Mc Donald's bombalamasının aynı mahallede arkadaş olmamızla hiçbir ilgisi yoktur. Örgüt üyeleri arasında emir komut zinciri olmalıdır. Örgütten istediği şekilde hareket etme zorunluluğu olmalıdır, bu kişiler arasında süreklilik olmalıdır, birden fazla suç işlemiş olmalıdır. Aynı mahallede arkadaş olmak örgüt olmak değildir. Alt üst zinciri yoktur, aynı mahalleden arkadaşlarız ve başka da suç işlemedik.'' Samast, örgüt üyeliği suçlamasından beraatini istedi.
Etkin pişmanlık istedi
Samast, kendisine ceza verilmesi halinde de etkin pişmanlık hükümlerinin uygulanmasını talep etti. Samast, soruşturmanın başıdan bu yana, olayla ilgili her türlü bilgiyi ilgili makamlara ilettiğini söyledi.
Samast, ''13 yılda kendimi çok geliştirdim. Olay yaşandığında da yaşımın küçük olması da dikkate alınarak, hüküm verilmesi halinde, hükmün açıklanmasının ertelenmesini talep ediyorum'' dedi.
Samast'ın ardından tutuksuz sanık Erhan Tuncel savunmasını yaptı. Tuncel, cinayetten bir yıl önce, Yardımcı İstihbarat Elemanı olarak, cinayet bilgisini ilgililere verdiğini söyledi. Tuncel ''Benim verdiğim bilgiler esas alınarak bugün kamu görevlileri hakkında soruşturma açılmış ve yargılaması devam etmektedir'' diye konuştu. Tuncel, ''Kamu görevlilerinin ihmali olmasaydı cinayet önlenebilirdi'' dedi. Son sözü sorulan Tuncel, ''Vatan sağolsun'' dedi.
Savcının mütalaasında beraat talep ettiği tutuksuz sanık ve Yasin Hayal'in abisi Osman Hayal de savunmasını yaptı. Hayal, ''Bu cinayet Erhan Tuncel ve Emniyet'teki işbirlikçilerinin eseridir. Kardeşim komploya kurban gitti'' dedi.
Faşist bir toplum anlayışını hakim kılmayı çalışmışlardır
Dink ailesi avukatlarından Hakan Bakırcıoğlu söz aldı. Bakırcıoğlu, Tuncel'in daha önce yaptığı savunmaları ve çelişkileri hatırlattı. Bakırcıoğlu, ''Tuncel, etkilidir. Azmettirmiştir. Tuncel hakkında cinayete azmettirdiği gerekçesiyle hüküm kurulmalıdır'' dedi.
Bakırcıoğlu, şunları söyledi,
''Hrant Dink'i öldürmeye karar veren, bu cinayeti tasarlayan ve gerçekleştiren örgüt 'cebir ve şiddet kullanarak, Türkiye Cumhuriyeti Anayasasının öngördüğü düzenin fiilen uygulanmasını önlemeye’ teşebbüs etmiştir. Hrant Dink'i öldürmeye karar veren örgütün bir kısım üyesi, Hrant Dink'e yöelik bir linç süreci başlatmış, sistematik saldırılar gerçekleştirmiş, Dink'i hedef kişi haline getirmiştir. Cinayet için uygun zemin oluştuğu değerlendirmesi yapıldığı anda davanın sanıkları olan örgütün mensupları Dink'i öldürmüşlerdir.''
''Örgütün bir kısım üyesi olan davanın sanıkları Dink cinayeti öncesinde, 2002 yılı yaz ayında Trabzon'da Santa Maria Katolik Kilisesi'nin rahibi darp etmiş, Başbakan Erdoğan'ın uçak ile Trabzon'a gittiği 18 Ağustos 2004'te havaalanına bomba yerleştirildiğine dair asılsız bomba ihbarında bulunmuş, Trabzon merkezinde bulunan Mc Donald’s'a yönelik bombalı saldırıda bulunmuş, altı kişiyi yaralamış, Orhan Pamuk'u öldürmeyi tasarlamış, Rus Konsolosluğu ve HSBC Bank'a yönelik bombalı saldırı eylemi düzenlemeye yönelik değerlendirmeler yapmışlardır.''
''Bu eylemler ile sanıklar Anayasa'da demokratik, laik ve sosyal hukuk düzeni yerine totaliter, baskıcı bir devlet ve faşist bir toplum anlayışını egemen kılmaya çalışmıştır. Ermeni olan ve Ermeni meselesi üzerine yazılar yazan ve sözler üreten Hrant Dink'in öldürülmesi eylemi faşist bir toplum anlayışını egemen kılmaya yönelik ırkçı bir ideolojinin sonucu gerçekleşen bir eylemdir.''
''Devletin bir kısım görevlisi tarafından sanıklar ile birlikte eylemler tasarlanmış ve sanıkların icra hareketlerine başlaması desteklenmiştir, eylemler sonrasında da sanıklar korunmuştur.''
''Sanıklar eylemleriyle cumhuriyetin niteliklerini, siyasi, hukuki, sosyal, laik düzeni değiştirmeyi, temel hak ve hürriyetleri yok etmeyi amaçlamıştır.''