Türkiye-Ermenistan sınırındaki Ani Antik Kenti’nde sürdürülen, Abukhamrents ve Surp Pırgiç Kiliselerinin restorasyon çalışmaları, Dünya Anıtlar Fonu, Kültür ve Turizm Bakanlığı ile Amerika Büyükelçiliği tarafından sağlanan fonla hızlandı. Kazı çalışmalarının bilimsel danışmanlığını yapan Pamukkale Üniversitesi’nden Doç. Dr. Fahriye Bayram: 'Ani birçok kültüre ev sahipliği ve Ermeni Krallığı’na da başkentlik yapmıştır.'
Türkiye-Ermenistan sınırındaki Ani Antik Kenti’nde sürdürülen restorasyon çalışmaları, Dünya Anıtlar Fonu, Kültür ve Turizm Bakanlığı ile Amerika Büyükelçiliği tarafından sağlanan fonla hızlandı. Abukhamrents ve Surp Pırgiç Kilisesi’nde restorasyon çalışmaları sürüyor. Kars Müze Müdürü Necmettin Alp, Gazete Kars’a yaptığı açıklamada, Temmuz ayı ortalarında başlayan ve 15 Eylül’e kadar sürecek olan çalışmalar kapsamında Antik Kent’te yürüyüş parkurlarının yenilendiği, Abukhamrents Kilisesi’nin çevresindeki dolguların temizlenerek açıldığını ve çevre düzenlemesi yapıldığını söyledi.
Önemli kalıntılar bulundu
Kazı çalışmalarının bilimsel danışmanlığını yapan Pamukkale Üniversitesi’nden Doç. Dr. Fahriye Bayram, Abukhamrents Kilisesi ve yürütülen çalışmalar hakkında şu bilgileri verdi: “Bu kilise sekizgen kubbeli olup, kubbenin temeli derin yüzeyi ayıran birbirine geçmiş ince sütunların desteklediği 6 kenar sütun üzerinde durmaktadır. Güneydoğuya açılan tek kapısı bulunan kilisenin sekizgen kubbesinin her köşesinde birer pencere mevcuttur. Kilisenin apsisinin bulunmayışı bu kilisenin bir aile mezarlığı anısına anıt mezar binası olarak kullanıldığı sonucu doğurmaktadır. Kilisenin güney cephe duvarında, oyma tekniği ile yapılmış bir güneş saati de dikkat çekicidir.”
Ani’nin tarihi çok eskilere dayanan bir ticaret ve dini merkez olduğuna da dikkat çeken Bayram, yapının zarar görmemesi için her türlü önlemin alındığını belirterek: “Ani birçok kültüre ev sahipliği ve Ermeni Krallığı’na da başkentlik yapmıştır. Bu nedenle antik kentte, ateşgede, kilise ve cami gibi çok önemli yapılar var. Kazı ve restorasyon çalışmalarının yoğun bir şekilde yapılması gerekiyor. Bizler de bu amaçla yola çıktık. Devam eden çalışmalar önümüzdeki yıllarda yapılacak çalışmalara bir temel oluşturacak. Bu yılki çalışmalarımızı tamamlamak üzereyiz. Bu kilise, bir ailenin mezar kilisesidir. Bu nedenle de yapının etrafında bir mezarlık var. İnsan kemikleri ve seramik parçalarına yoğun olarak rastlamaktayız. Ayrıca mutfak işlerinde kullanılmış çeşitli ocak kalıntıları da var. Tahrip olmamaları için de inceledikten sonra üzerlerini toprakla kapattık” dedi.
Surp Pırgiç’in taşları fişleniyor
Kars Kültür ve Turizm İl Müdürü Hakan Doğanay ise, Ani ören yerinin güneydoğusunda büyük katedrale yakın bir noktada, MS 1036 yılında inşa edilmiş olan Surp Pırgiç Kilisesi’nin Dünya Anıtlar Fonu, Kültür ve Turizm Bakanlığı ile Amerika Büyükelçiliği tarafından ayrılan bir fondan faydalanılarak yürütüldüğünü ifade etti.
1930’lu yıllarda yıldırım düşmesi sonucu kilisenin yarısının yıkıldığını belirten Doğanay, çalışmaları şöyle anlattı: “Şu anda konservasyon çalışmaları yapılıyor. Bu çalışmalarda yapının yıkılmış olan parçaları da tek tek ayrıştırılıp, numaralandırılarak envantere işleniyor. Bu parçalar, daha sonra bir araya getirilerek tekrar yapı üzerinde değerlendirilecek. 14 işçi ile birlikte 6 da montaj işçisi çalışmaktadır. Yani montaj ekibiyle birlikte, 20 kişi çalışıyor. Yüksek mimar gözetiminde çalışmaları sürdürüyorlar. 2012 ve 2013 yıllarında alan kazısı, envanter çalışması ve olduğu gibi eserlerin, son haliyle koruma anlamına gelen konservasyon çalışmaları bittikten sonra da restorasyon çalışmaları başlayacak. Bu eser de Kars turizmine ve dünya tarihsel mirasına kazandırılacak çok ender eserlerden biri olacak” dedi.