Hüseyin Aygün: Bu anlamsız savaşın bitmesini istiyorlar

PKK tarafından serbest bırakılan CHP Dersim Milletvekili Hüseyin Aygün, eylemi yapanlar 'Bu ülkenin çocukları' dedi. Aygün kendisiyle görüşen 18-25 yaş arası gençlerle ilgili olarak, 'Evlerine geri dönmek istiyorlar. Bu anlamsız savaşın bitmesini istiyorlar' diye konuştu. Barış talebini çok önemli bulduğunu ifade eden Hüseyin Aygün, kısa sürede bırakılmasında tepkilerin etkili olduğunu düşündüğünü belirtti.

PKK tarafından kaçırılmasının üzerinden yaklaşık 48 sonra serbest bırakılan CHP Milletvekili Hüseyin Aygün, yaşadığı süreçle ilgili olarak basın toplantısı düzenledi.

Aygün sözlerine “Arkadaşlar hoş geldiniz. İki günlük dağ maceram akşam 17.00'de sona erdi. Örgüt bu eylemi siyasi propaganda olarak yaptığını ifade etti” diyerek başladı. Milletvekili konuşmasına şöyle devam etti:

Eylemi yapanlar bu ülkenin çocukları

“Arkadaşlar hoş geldiniz. İki günlük dağ maceram akşam 17.00'de sona erdi. Örgüt bu eylemi siyasi propaganda olarak yaptığını ifade etti. Bu eylemi yapan genç arkadaşalar, bu ülkenin çocukları. Bu eylem aracılığıyla Türk kamuoyuna barış ve ateşkes mesajı vermek istediklerini söylediler. Benden parlementoda Kürt sorunun çözülmesi konusunda daha fazla rol üstlenmem konusunda ricacı oldular. CHP ’nin izlediği politikaların, Kürt sorunun çözümünde olumlu olduğunu ve beğendiklerini ama bütün partilerin daha fazla çaba harcaması gerektiğini söylediler. 

Talepler demokratik, savaş anlamsız

Asker olsun, dağdaki olsun ölen bütün çocukların, bu ülkenin çocukları olduğunu ve bu savaşı başta kendilerinin anlamsız bulduklarını söylediler. ’İstediğimiz demokratik özerlik planı, hiçte silahlı mücadele gerektirmeyen demokratik bir taleptir ve Avrupa’da pek çok ülkede vardır. Bu bakımdan bizde yürüttüğümüz mücadelenin çok anlamsız olduğunu biliyoruz’ dediler.

Halkın iradesine müdahale

Bütün bu kardeşlik barış mesajlarının yanında, benim gibi silahsız, korumasız gezen, Dersim’in ovalarında, dağlarında, yaylalarında halkının sorunları ile ilgilenen bir milletvekilinin tutsak alınmasınında, Dersim halkının iradesine bir müdahale olarak değerlendirilmesinin kaçınılmaz olduğunu söyledim.

Silahların gölgesinde karar vermeyeceğim

Yine sohbet sırasında bana bağımsız bir kimlik ile siyaset yapmamın daha çok yakışacağını söylediler. Ben de silahların gölgesi altında bu konuda her hangi bir karar verilemeyeceğini, özgür iradem dışında verilecek kararın da doğru olmayacağını kendilerine söyledim. Yeni CHP ’nin Dersim Milletvekili olduğum için gurur duyduğumu, benim gibi insanları partiye katarak dönüşüm işaretlerini çoktan verdiğini belirttim.

18-25 yaş arası evine dönmek istiyor

Gördüğüm şu; dağdaki 18-25 yaş arası 6-7 kişilik bir grup benle muhatap olan arkadaşlar. Tümü evlerine geri dönmek istiyor. Bu anlamsız, savaşın bitmesini istiyor. Kürt sorununun çözümü için parlementoda 4 partinin bir araya gelip, medeni bir şekilde çözüm aramasının tek yol olduğunu söylüyorlar. Ellerinde silah olan insanlar tarafından barış isteğinin dile getirilmesi çok önemli.

'Her an ölüm riskiyle karşı karşıyalar'

Unutmayın ki, her an ölüm riski ile karşı karşıya olan insanlar bunlar. İki gündür Torunoba bölgesi yoğun olarak bombalanıyordu. Biz izliyorduk bombardımanı. Bu ülkenin çocukları, bu bombalar patlarken, onlar veya biz ölseydik, eminim barış umutları daha fazla ertelenmiş olurdu. Bu bakımdan askeri çözümü asla başından beri onaylamadığımızı, barışçıl ve siyasi çözümü istediğimiz bizzat sayın genel başkanımızın akil insanlar öneri ile göstemiş olduk.' 

Seçmen iradesine saygı

CHP'nin önümüzdeki haftalarda Kürt sorununa dair ayrıntılı bir plan açıklayacağını belirten Aygün, sözlerini şöyle sürdürdü: 'Bana yönelik herhangi bir tehdit yok. Son derece saygılı ve anlayışlı bir muamele var. Ama Haziran 2011’de ortaya çıkan tablonun kendilerini de memnun etmediğini fark ettim. Zaten demokrasilerin de seçmen odaklı rejimler olduğunu, seçmen iradesine herkesin saygı duyacağını, dağdaki eli silahlı kadroların da buna saygı duyacağını ve duymak zorunda olduğunu söyledim. Kendileri de saygısızlığı ifade eden her hangi birşey söylemediler ama akan kanın durması için özellikle CHP ’den ve özelinde de benden, Dersim Milletvekili olarak daha çok emek ve çaba beklediklerini ifade ettiler.'

CHP'li Aygün, kaçırılmasıyla ilgili olarak, 'Yolumuzu kesen grup beni tanıyordu. Bana karşı her hangi bir zor kullanılmadı. Benim kendimi tanıtmam üzerine, bunun yanlış olduğunu bildirmem üzerine, silah bile doğrultmayacakları, beni bir halk evladı, bir dost olarak selamladıklarını söylediler. Ama açıkcası ben direnme yolunu, arkadan gelen araçların her hangi bir çatışmada zarar görmemesi, yanımda bulunan iki arkadaşın can güvenliğinin tehlikeye girmemesi, beni almaya gelenlerin can kaybı yaşamaması için direnmekten vaz geçtim. Sanmıyordum silah kullanacaklarını. Ama arkadan gelen arabalar çoğalınca, olası bir çatışmada herkesin can güvenliği tehlikeye girer diye endişelendim ve gitmeyi kabul ettim. Çünkü hiçbir insanın ölümü benim 2 gün dağda kalmamdan mühim değil' dedi. 

Tepkiler üzerine bırakıldım

Kaçırılmasının ardından 6-7 saat yürüdüklerini ve bir derede kaldıklarını söyleyen Aygün, 'Benim de aşığı olduğum Dersim Dağları’nda kaldık. Dersim Dağları’nı özlemişim. Kimse dağa çıkmasın kimse ölmesin. Temennim bu. Doğrudan Bahoz Erdal ile görüşüldü. Bahoz Erdal güvenliğin sağlanması ve en kısa zamanda serbest bırakılmamı kendilerine talimat verdi. Gösterilen tepkilerin bu süreyi kısalttığına inanıyorum. Acelece bugün serbest bırakıldığımı düşünüyorum. Bazı üst düzey yetkililer ile görüşüp, bazı taleplerde bulunacaklardı. Oluşan tepkiler üzerine daha kısa sürede serbest bıraktılar. Bana dönük özel bir şeyleri yok, bunu siyasi bir propaganda olarak yaptıklarını söylediler. Ankara ’ya barış ve ateşkes mesajı vermek için yaptıklarını söylediler.'

'Burada bulunan kardeşlerini unutma'

Aygün, Ankara’da oluşan tepkilerin, başta Dersim halkının tepkilerinin serbest bırakılmasındaki süreci hızlandırdığını sandığını belirterek, 'Sürekli Bahoz Erdal’la görüşüyorlardı. Bahoz, kaçırıldığım için gruba kızdı. Dağdayken bombalamaları izliyorduk. O nedenle çok dikkat davrandılar. Beni kaçıran 6-7 kişilik gençti. 'Ankara ’ya barış ve ateşkes mesajı vermek için bu eylemi yaptık’ dediler. Keşke bu toplumun içinde yer alsalar da üniversite okusalar. Beni bırakırken sarıldılar öptüler, ’Burada bulunan kardeşlerini unutma abi’ dediler. Yürüyerek geldim. Ben Dersim’in dağlarını karış karış biliyorum' dedi. 

Köylüler: Sağlığı iyi

Serbest bırakılan vekili gören Aşağı Torunoba köyü sakinleri de 'Aygün serbest bırakıldıktan sonra köyümüze geldi. Milletvekili Aygün'ün sağlık durumu gayet iyi, kendisiyle tokalaştık. Aygün, Tunceli'ye gitti' diye konuştular.

Emine Aygün: Çok mutluyum

'Çok mutluyum. Destek olanlara teşekkür ederim' diyen Hüseyin Aygün'ün eşi Emine Aygün, 'Umarım bundan sonra ülkede barış olur, hiç kimsenin burnu kanamaz' diye konuştu. Aygün’ün kızı İdil Aygün de, 'Bir daha hiç kimsenin dağa kaldırılmamasını istiyorum. Terörün burada bitmesini istiyorum, kimsenin burnu kanamasın' dedi. 

Kılıçdaroğlu: Memnunuz

Haberi alınca çok mutlu olduğunu belirten CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu da ''Ailesiyle görüştüm. Memnunuz'' ifadelerini kullandı.

Serbest kaldıktan sonra CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ile de görüştüğünü belirten Aygün, 'Kısa bir görüşme oldu. 'Geçmiş olsun' dedi. Kendisi benim nerede nasıl davranacağımı, nerede ne konuşacağımı bildiği için çok fazla soru sormadı' dedi. 

CHP'li Koç: Aklıselim galip geldi

CHP Sözcüsü Haluk Koç, Hüseyin Aygün’ün serbest kalması sonrasında yaptığı açıklamada, “Aklıselim galip geldi” dedi.

Olayı araştırmak için Tunceli'de bulunan CHP milletvekillerinin de Aygün'ün yanına gittiklerini ifade eden CHP Genel Başkan Yardımcısı Gürsel Tekin, “Arkadaşlarımız önce Tunceli'ye daha sonra da Ankara'ya dönecekler” dedi.

Kategoriler

Güncel Gündem