LUSYEN KOPAR
Ben gecenin sessizliğinde bulurum kendimi. Sorularım acımasızdır kendime, kederim biçare… Her gün yeni bir umutla uyanırım sabaha. Ve bazen gecenin karanlığındaki kederin yerini, gün ışığıyla esenlik ve ufak bir tebessüm alır.
Gün ışığı vurduğunda Sevan’ın yüzünde tebessümü gördüm, benimki gibi. Duyguları öyle baskın ki kimi zaman şiirlerinde kendimi buldum. Bazen şiir nadide bir çiçek gibidir, nerede bulunacağı belli olmayan. Bazen bir yol kenarında görürüz onu, bazen Kaf Dağının ardında. Özelliği çoğu zaman mütevazıliğinde saklıdır. Ben bu şiir kitabında samimiyeti ve candan bir kalbi gördüm. O kalp ki gönlünün en mahremiyetini bizlere açmış, anlamamızı, yoldaş olmamızı bekler.
Gecenin karanlığında, tozlu puslu bir yolda gördüm seni. Bazen karasızdın duygularında, bazen çaresiz… Yine de mertçe anlatıyordun sevdiğini anlayana. Bilmem hep aynı kişiye mi yazılmış şiirlerin bir demeti, ama Sevan hep aynı sevmişsin belli. Hasret bazen hoyratça vurmuş sana, düşüncelerin bazen biçare, “beceremediğim çok şey var” diyorsun dizelerinde. Her şeyi becerme genç adam, bazı şeyler yürek köreltir, sen istemezsin yapamazsın zaten.
“Yaşayarak şiirler yazarız” diyorsun ya hani, onun için 19 senede yazdıklarını toplamışsın bir kitaba. Bence bu kitabı nadide yapan ve sıradanlaşmadan kurtaran gerçek burada saklı. Yaş aldıkça saçlarına ak düştükçe okurlarının beklentileri artacak senden. Tek bir şiir kitabıyla kalamayacak kadar özel şiirlerin. Son dönemde okuduğum en iyi şiir kitabı diyebilirim ‘Yegâne’ye. Seviyeli bir şair, argo kelimelerden uzak bir üslup ve zengin kelime dağarcığı var bu genç yürekte.
Belki de beni en çok yalnızlık döngüsünde boğulmuş şiirler bayıyor. Gülerken düşündüren şairleri severim çoğu zaman. ‘Yegâne’ ikisi de değil aslında. Kişinin samimi dışa vurumu, bizimde duygularımıza yolculuk yapmamızı sağlıyor. Ben şairin şiirlerinde gördüğüm şövalye ruhunu anlatmak için kendinden seçtiğim “zerafet dansını bakışlarla, duruşlarla gösterirken suskunca seyrediyorum” mısralarına takıldım.
Yegâne
Sevan Aşciyan
Cinius Yayınları
82 sayfa.