BÜRKEM CEVHER
Gerek gazete yazıları gerekse kitapları ile çok sevdiğimiz yazar Karin Karakaşlı tam okulların açıldığı tarihlerde oldukça eğlenceli, bir çırpıda okunan ama çok da düşündüren bir kitapla kütüphanelerimize misafir oldu. Günışığı Kitaplığı’ndan çıkan ‘Uçan Kız Volante’de, İtalyanca’da ‘uçan kişi’ anlamına gelen ismiyle Volante’nin uçma hayallerine ortak olduk, yaptığı muhteşem resimlerin içinde gezdik ve ailesine kızıp havaalanında ailesinden kaçarak edindiği yepyeni dostlarını tanıdık. Merve Atılgan’ın güzel çizimleriyle bezediği kitapta Volante’nin Karin Karakaşlı’ya ne kadar benzediğini fark ettim, gülümsedim. Sonra da kardeş sahibi olmanın zorluklarını ve mutluğunu düşündüm.
Ortalama çocuk
İnsanın kardeşinin olması harika bir duygudur, hem destektir kardeşler hem de çoğu zaman en yakın arkadaşlardır. Benim gibi harika bir kardeşe sahipseniz asla yalnız hissetmezsiniz kendinizi, en ufak bir sıkıntıda kardeşiniz yanınızda bitiverir; derdinizi çözemezse, paylaşır hafifletmeye çalışır. Ama küçükken kardeşler tam bir baş belasıdır, bir kere anne ve babanızı onlarla paylaşmak zorundasınızdır ve sırf bu bile kardeşinizle düşman olmanıza yeter. Daha küçük yaşlardayken, kardeşinin olması çocukları örseler çoğu zaman, hele ortanca çocuklar tam iki arada sıkışmış kalmıştır. Büyük çocukların belli bir hakimiyeti vardır, onların sözlerini dinlemek durumundadır ortancalar; küçük kardeşler ise henüz ufak oldukları için anne babaları üzerinde daha çok pay sahibi gibidirler.
Volante de bütün ortanca çocukların ortak dertlerinden mustariptir. Ne ablası gibi mükemmel ne de kardeşi gibi sevimli olduğunu düşünür. Ailesinin onunla hiç ilgilenmediğini, çünkü asıl ilgiyi küçük kardeşinin çektiğini hisseder. Üstelik ablası gibi her şeyi düzgün yapamadığı için ailesini hayal kırıklığına uğrattığı sanır.
Bir yaz tatilinde anneannelerini ziyarete gitmek için uçaklarını beklerken havaalanındaki yolcuları seyreder Volante, kendisi de uçmayı hayal eder. Uçaklarının anonsu yapıldığında kimse Volante ile ilgilenmeyince, üstelik onun geride kaldığının fark edilmediğini de görünce bir anlık öfkeyle ailesinden kaçar. Havaalanında gezmeye, yeni arkadaşlar edinmeye başlar.
Önce Eşlin isminde İrlandalı bir yazarla tanışır Volante. Eşlin’le konuşurken hem Eşlin’i tanır hem de kendinde olduğunu hiç fark etmediği bir yeteneğini keşfeder. Volante hiçbir şeyi iyi yapamadığını düşünmektedir. Oysa Eşlin onun mutlaka bir şeyleri iyi yaptığından emindir, Volante’nin kendine has giyim tarzını da çok sevmiştir. Biraz düşündükten sonra resim yapmayı çok sevdiği gelir Volante’nin aklına. Onun resimleri gören Eşlin çok yetenekli olduğunu söyler Volante’ye. Volante de Eşlin’e hayatında istediği değişiklikleri yapabilmesi için ilham verir.
Volante’nin bir sonraki sohbet arkadaşı yaşlı ve huysuz bir adam olan Massimo’dur. Massimo karısını kaybetmiş ve uzun süredir oğluyla görüşmemiştir. Şimdi torununa bakmak için oğlunun yanına gidecektir, bu nedenle de çok gergindir. Volante ona istese de baba ve büyükbaba olmaktan vazgeçemeyeceğini söyler, Massimo da Volante’ye sevginin insanların gergin, sinirli ve yorgun oldukları zamanlarda değil genele bakıldığında anlaşılacağını anlatır.
Volante yavaş yavaş aslında işlerin sandığı kadar da kötü olmadığını fark etmeye başlar. Tam o sırada ailesinin onu aradıklarını bildiren anonsu duyar. Herkes Volante’yi merak etmiş, Volante’nin kırgınlığının farkına varmıştır. Volante artık ailesi ile buluşması gerektiğini anlar. Her buluşma gibi Volante ve ailesinin buluşması da sıcacık olur. Volante ailesinin onu ne kadar çok sevdiği anlar, ailesi de Volante’nin kendini ne kadar yalnız ve sevgisiz hissettiğini. Daha sonra anneannesi: “Kaçmak iyidir Volante. Seninki de boşuna değildi. Kaçmak, insana aslında bir yeri terk ederek çözebileceği bir şey olmadığını gösterir. O yüzden, mutlaka geri dönersin. Ama arkanda bıraktığın yerde de değişiklik olur. Döndüğünde kimseyi ve hiçbir şeyi aynı bulmazsın,” diyecektir.
Güven ihtiyacı
‘Uçan Kız Volante’yi en çok bana çocukluğumun mutlu anlarını hatırlattığı için sevdim. Kitabı kapattıktan sonra hayallere daldım; bir Volante’nin resimlerine, bir tütülere, bir kıpkırmızı saçlara kondum. Sonra bazı kaçışların güven ihtiyacından kaynaklandığını düşündüm. Çocuklarımıza o güveni sık sık vermemiz, her gün her fırsatta onları ne kadar sevdiğimizi söylememiz gerektiğini bir kere daha fark ettim. ‘Uçan Kız Volante’ çocuk okurlarını sevimli bir kaçış macerasına götürecek, rengarenk resimlerin, hayallerin arasında gezdirecek, yetişkin okurlara da kendi çocukluklarını anımsatacak ama bütün okurlarına her kaçışın bir dönüşü olduğunu, önemli olanın sevgi ve güven olduğunu gösterecek.
Uçan Kız Volante
Karin Karakaşlı
Günışığı Kitaplığı
88 sayfa.