Yaşar Kemal’in kitaplarını Almanca’ya çeviren, hayatının önemli bir bölümünü Türkiye’de geçiren Cornelius Bischoff geçtiğimiz günlerde hayatını kaybetti. Kemal Yalçın Bischoff’un çarpıcı hayat hikayesini kaleme aldı.
Cornelius Bischoff 4 Eylül 2008 günü, İstanbul’da 80. yaş Günü konuşması için ayağa kalktı. O an İstanbul, o an Çorum, Hamburg ve dünya susmuş onu dinliyordu:
“Sevgili Dostlarım, Sevgili Kardeşlerim, Sevgili Yeğenlerim! Benim hayatımın bir bölümü Türkiye’de, İstanbul’da, Çorum’da geçti. Benim hayatım İstanbul’suz, Beyoğlu’suz, Türkiye’siz olmaz! Arada sırada İstanbul’a geleceğim, Beyoğlu’nu gezeceğim! Oralarda geçen gençlik yıllarımın hatıralarını yaşayacağım. Başka türlü olmaz, olamaz!
Ben kendimi Türkiye’deki insanların, Çorumluların, İstanbulluların dışında görmüyorum. Onlarla, onların dışında bir yabancı gibi konuşamıyorum. Onlar benden, onlar bizden bir parça! Ben onlardan biriyim. Ben buraya, İstanbul’a, Türkiye’ye geldiğimde, kendi memleketime gelmiş, kendi halkımın arasına girmiş gibi hissediyorum. Almanların tavırlarını, düşüncelerini, davranışlarını ve bu davranışların altında yatan nedenleri, bu davranışların sonuçlarını nasıl biliyorsam Türkleri, Türkiye’deki insanları da o kadar yakından tanıyorum.
Çorumlular bize, haymatlos enterne Almanlara en zor günlerinde kucak açmıştı. Yoksul Çorumlular, komşularımız bizimle lokmasını paylaşmıştı. Ben Çorum’da türküleri, uzun havaları sevdim... Türkü söylemesini Çorum’da at koştururken öğrenmiştim...
Sevgili dostlarım, kardeşlerim... Ben sizleri, Türkiye’yi çok özlüyorum... Benim için Türkiye unutulamaz! Ben sizleri unutamam! Türkiye benim de vatanımdır. Ben Türkiyesiz olamam! Türkiye bana ekmek verdi, aş verdi; Türkiye bana ve bizlere hayat verdi, bağrına bastı... Türkiye’ye, Türk halkına, Çorumlulara ve sizlere müteşekkirim! Teşekkürler Türkiye! Vielen Dank Türkei!” (Haymatlos, s.600-601)
Ben de sana çok teşekkür ediyorum Sevgili Cornelius Abi! Ruhun şad olsun! Sevgili hanımınız Karin’in, Sevgili kızınız Simone’nin, Sevgili yeğenlerinizin ve sevenlerinizin başı sağ olsun!
* * *
Cornelius Bischoff, Yaşar Kemal’in bütün romanlarını Almancaya çevirmişti. Yaşar Kemal onu “Almanların en Türkü, Türklerin en Almanı!” sözleriyle tanımlamıştı. Türkçeyi şiveleriyle konuşan tek Almandı. Ben onunla 2008’de Hamburg’da tanıştım. Hayatını HAYMATLOS adlı kitabımda kaleme aldım. O benim için Cornelius Abi idi. Ölmeden dört gün önce ziyaret etmiştim. “Ey Koca Çorumlu! Kalk bakalım! Çorum’a gidelim! At koşturalım! “Turnalar uçun/yayladan geçin” türküsünü tekrar söyleyelim!” demiştim. “İnşallah!” demişti.
Cornelius Bischoff ‘un annesi Berta İstanbul Yahudilerindendi. Babası Eduard dülgerdi, sendikacıydı. Halası Hamburg Eyalet Parlamentosu’nda SPD Milletvekili idi. 1939’da annesi ve kız kardeşi ile birlikte Hitler faşizminden kaçarak Türkiye’ye sığınmıştı. Türkiye’nin 2 Ağustos 1944’de Hitler Almanyası ile diplomatik ilişkiyi kesmesinden sonra annesi, babası, kız kardeşi ile birlikte 1944-1946 yıllarında Çorum’a enterne edildi. Cornelius Abi, Enterne Haymatlos Almanların en sonuncusuydu.
Cornelius Bischoff, 1928’de Hamburg’da doğdu. 11 yaşında İstanbul’a gelmişti. Babası Eduard Bischoff 1938’de İstanbul’a gelmişti. Eduard Bischoff Ankara’da Eski TBMM Binasının çatısını onarmıştı. Zonguldak madenlerinin güvenlik sistemlerini yapmıştı. Beykoz’daki petrol tanklarını inşa etmişti.
Çorum’da geçen yıllar
Cornelius ile kız kardeşi Edith İstanbul’da Avusturya Lisesi’nde yatılı okumuşlardı. Çorum’a enterne edildiğinde 16 yaşında idi. Bir çanak yoğurt karşılığında her gün 12 mandanın pisliğini temizlemiş, yemlerini vermişti.
Uzun hava çekmesini Çorum’da Türk arkadaşlarıyla at koştururken öğrenmişti. En çok sevdiği türkü “Turnalar uçun / Yayladan geçin” idi.
Avusturya Lisesi’nde ressam Orhan Peker ile sınıf arkadaşı idi. Sonra dost oldular, kardeş oldular. Orhan Peker’e daima madden ve manen destek olmuş, her ay ona düzenli para göndermişti.
Enterne Haymatlos Almanların okula gitme imkânları yoktu. Cornelius Bischoff o zamanın Milli Eğitim Bakanı Hasan Ali Yücel’e özel bir mektup yazdı. “Ben haymatlosum. Okumak istiyorum. İstanbul’da bulunan dayımın yanında kalıp Avusturya Lisesi’nde okuyabilmem için lütfen bana izin verin!” ricasında bulundu. Hasan Ali Yücel, “Benim görevim, okumak isteyen bir çocuğa okul imkânı vermektir!” diyerek devletin yasağına rağmen Cornelius Bischoff’a özel izin verdi. Bu özel izin sayesinde Cornelius Abi Enterne Haymatlos bir Alman genci olarak Çorum’dan ayrıldı. İstanbul’a geldi. Okulunu bitirdi. İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi’ne kaydoldu. 1948 yılında tek başına Almanya’ya döndü. Hamburg Üniversitesi Hukuk Fakültesi’ne kaydoldu. Hukuk eğitimine devam etti.
Hamburg’ta dönercilik
Okulunu bitirdikten ve avukatlık stajını tamamladıktan sonra avukatlık yapmadı. 1961 yılında Hamburg Altona Merkez Tren İstasyonu’nda Almanya’nın ilk döner büfesini açtı! “Ya Cornelius! Avukat adam dönercilik mi yapar!” diye gülenlere:
“Siz hayatı ne bileceksiniz! Ben Çorum’da bir çanak yoğurt karşılığı 12 mandanın pisliğini temizlemiş adamım! Ben İstanbul’da, Galata Köprüsü’nde ekmek arası balık yemiş adamım! Türkler İstanbul’da Haydarpaşa Garı’nda, Sirkeci Garı’nda büfelerden beslenirler. Ben de Hamburg Altona Merkez Tren İstasyonu’nda toplanan Türk işçilerine ekmek arası döner satacağım!” cevabını vermişti.
Cornelius Abi, Hamburg’da üç döner büfesi açtı, tam on yıl çalıştı. Yeterli parayı biriktirdikten sonra büfelerini sattı. Yaşar Kemal’in İnce Memed romanını çevirmeye başladı.
Yaşar Kemal ile Çukurova’ya yolculuk
İnce Memed daha önce başka bir alman çevirmen tarafından çevrilmiş, fakat beğenilmemişti.
Cornelius Abi, Yaşar Kemal ile konuştu, “İnce Memed’i çevirmeden önce Çukurova’yı, Torosları, romanda geçen yerleri gezip görmeliyim,” dedi. Yaşar Kemal ile birlikte İnce Memed romanında anlatılan yerleri gezdiler Çukurova sıcağını yaşadılar. Cornelius Abi bu ön hazırlıktan sonra İnce Memed’i Almancaya çevirdi. Bu çeviri değil, İnce Memed’i Almanca olarak yeniden yazmaktı. Çok tutuldu. Bir yıl içinde 600 bin adet okundu.
Cornelius Abi, Yaşar Kemal’in bütün romanları Almanca olarak yeniden yazdı. Ayrıca Haldun Taner’in ‘Keşanlı Ali Destanı’nı Almancaya çevirdi. Tiyatroya uyarladı. Çetin Öner’in Gülibik öyküsünü de Almancaya çevirdi.
Yıllar sonra Çorum’da
Cornelius Abi, Haymatlos adlı kitabımın yazımı için bana her türlü yardımı yaptı. Günlerce konuştuk. Hayatını en ince ayrıntılarına kadar bana anlattı. Arşivini bana açtı. Haymatlos 2011 yılında İstanbul’da İş Bankası Kültür Yayınları tarafından yayınlandı. Kitabın ilk tanıtım toplantısı 9 Temmuz 2011 günü Çorum’da yapıldı. Haymatlos Enterne Almanlar 66 yıl sonra ilk kez 9 Temmuz 2011 günü Çorum’da yapılan okuma ve imza günü ile anıldılar. Cornelius Abi, İstanbul’daki yeğeni Ethel ile birlikte Çorum’a geldi. 1944 yılında kaldıkları evi arayıp bulduk. Çorum Belediyesi bizlere çok yardımcı oldu. Cornelius Bischoff’a Fahri Hemşerilik Ünvanı verildi. 1944-1946 yıllarında Çorum’a enterne edilmiş olan Haymatlos Almanlara gösterdikleri insaniyetten dolayı Almanya’nın teşekkürlerini sunmak için Federal Almanya Cumhurbaşkanı adına Ankara Büyükelçisi Maslahatgüzarı Prof.Dr. Hektor Pascal katıldı ve Federal Almanya adına Türkiye’ye ve Çorum halkına teşekkür etti.
Cornelius Abi, Almanya ile Türkiye arasında dostluk, kardeşlik ve kültür köprüsünü kuranların başında gelir. Bu nedenle Yaşar Kemal “Cornelius, Almanların en Türkü, Türklerin en Almanı!” demişti. Onun hayatı Almanya’nın ve Türkiye’nin son 90 yıllık tarihinin bir parçasıydı.
Cornelius Abi, Almanya’nın, Türkiye’nin ve dünyanın barış içinde yaşamasına, kültürel ve edebi zenginliğinin gelişmesine çok katkıda bulundu.
Almanya, Türkiye ve Dünya yeri doldurulamaz değerli bir evladını kaybetti!